19. Bölüm : Güç Gösterisi

4.3K 321 15
                                    

Selamkeeeee!

Nabersiniz?

Nasıl gidiyor okul falan? Benim bok gibi.

İyi okumalar:)))

***

Kulağıma birbiri ardına gelen adım sesleri var. Gerçekler bir adım ardımda duruyor ve yalanlar ile savaşıyordu. Nereden düştüğümü bilmediğim bir bok çukurunun ortasında yukarı çıkmak için debelenip duruyordum. Adımlarım ağırdı ve zaman hiç olmadığı kadar hızlıydı.

Eğer bu çukurdan bir an önce çıkmazsam zarar görecek olan kişilerin kardeşlerim olduğunu biliyordum.

Bu yüzden içimdeki güce bedenimi ele geçirip bizi buradan kurtarması için izin verdim. Gözlerim ateşin her tonu ile bütünleşirken mavilerim gittikçe yok oluyordu. "Hayır, Luna, hayır. Gerçeklere bu kadar yakınken gidemezsin." diye bağırdı Kellan. Ona gülümsedim büyük bir kibirle. "Sadece izle ve gör, Kellan."

Ateş bedenimi kaplarken siyaha doğru evrilmeye başladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ateş bedenimi kaplarken siyaha doğru evrilmeye başladı. Alex'in ve Austin'in ellerimi sıkıcı tuttuklarını hissettim. Alex'in gözleri kurdu ile eşleşip kehribar sarısı ile parlamaya başladı. Austin'in gözlerin bebeği arkaya gitti ve yalnızca gözlerinin akı kaldı.

Austin'in dudakları arasından babamın yasaklı büyüler kitabında olan bir büyü döküldü. Onun hemen ardından Alex aynı sözleri söylemeye başladı. Ve sonra da ben. İrene'nin gidişimizi engellemek için bir büyü yapmaya çalıştığını gördüm. Alayla güldüm ve elimi ona uzattım. Ateşime seslendim.

Onu yak ama içinden.

Kızıl Cadı'nın dudakları arasından acı bir çığlık firar ederken dizleri üzerine düştü. Hemen ardından ise yerde kıvranmaya başladı. Bora, öfkeyle bana hırlarken elini sertçe kardeşlerime savurdu. Üç kişilik acı üzerimizde hakimiyet kursa da üçümüz de sözleri söylemekten vazgeçmedik.

Alex ve Austin'in göğüslerine oluşan derin pençe yaralarını hissediyordum. Bora neydi bilmiyordum ama her neydiyse kardeşlerime zarar veriyordu. Bu ise beni öfkelendirmekten başka bir şey yapmıyordu.

Saldır ona!

Ateşim ona saldırırken Bora acıyla inledi. O sırada üçümüzün etrafını saran ateşim siyah bir bulut tabakasına dönüştü. Kellan endişeyle bir kardeşine bir de bana baktı. Elini Bora'ya uzattı ve bedenini soğuk bir buz tabakasının sarmasını sağladı. O sırada İrene hala çığlık atıyordu. Kellan'ın işe yaramaz sürüsü ile Akın bir köşeye çekilmiş, bu küçük çaplı savaşı izliyordu.

Siyah bulut tabakası gittikçe bizi içine alırken Kellan bize doğru koştu ve aynı anda bulut tabakası kapandı. Gözlerimizi açtığımız yer ise evimizin önü olmuştu.

Kan ve Ay / ASKIDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin