2003-2010 seneleri arasında kız çocuklarına Sude ve Sudenaz ismi verme modası vardı ülkemizde.
Belki ‘su’ kelimesini çağrıştırmasından dolayı anne ve baba adaylarında olumlu bir etki yaratmıştı bu isimler.
Ancak Sude(naz) aslında pek de güzel anlamlı bir isim değil...Önce şarkısıyla hayatımıza girmişti Sude.
Dilbilimcileri Prof. Dr. Kamile Imer ve Prof. Dr. Leyla Uzun bir makalede bu konuya böyle değinmişlerdi zamanında:
"Sezen Aksu'nun ünlendirdiği Sude parçasının adı 'sürmüş, sürülmüş, ezilmiş, dövülmüş’ anlamı bilinmeden veya dikkate alınmadan çocuklara verilmektedir."Bu değerli dilbilimcilerinin de belirtmiş olduğu gibi Sude aslında ‘ezilmiş, dövülmüş, sürülmüş’ demektir. Farsça kökenli bir kelimedir.
Önemli bir nokta: buradaki 'sürülmüş' makyaj sürmesi anlamında değil!
Maalesef ismin anlamını güzelleştirme çabasına giren birçok kaynak Sude'nin 'sürmeli' anlamına geldiğini iddia ediyor. Bu doğru değildir.Bu kaynaklar ayrıca Sude'nin 'Cennet'te bir su damlası' manasını taşıdığını iddia etmektedir. Bu da doğru değildir.
Bazı yazılarda Sude'nin Hz. Peygamber'in 2. eşi olduğu da belirtiliyor. Esasen Hz. Peygamber'in ikinci eşi Hz. Sevde'dir.