3.0

2K 139 33
                                    

Sabah kalktığımda yanımda Jimin yoktu aşağıdan sesler geliyordu. Bugün pazar yani Jimin evde, aşağıya indim.

Kapının önünde sepetler vardı ve Jimin spor giyinmişti.
"Jimin bunlar da ne ?"
Dedim
"Pikniğe gidiyoruz."
Dedi
"Ne ?"

"Sevgilim, sen ben kızımız Jiwoo, J.seph, Jungkook, Lisa, Jisoo, Jin hyung, Jennie, Yoongi hyung pikniğe gidiyoruz."
"Ne zaman çıkacağız ?"
Dememle kapıdan bir korna sesi geldi.

"Şimdi"
Dedi Jimin
"Jimin niye önceden söylemedin ? Daha hazırlanmadım Soo bin'i de hazırlamadım"
Dedim
"Sevgilim sen hazırlan Soo bin hazır"
Dedi

"Ne ?"
Dedim, Soo bin emekleyerek geldi üstü giydirilmişti.
"Güzel, o zaman ben üstümü değiştirmeye gidiyorum."
"Tamam"
Dedi

Hızla yukarı çıkarak ne giyebileceğime baktım. Rahat olmalıydım.

Sonunda karar kılıp giyinmiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sonunda karar kılıp giyinmiştim. Aşağıya indim sanırım Jimin sepetleri götürmüştü çünkü yoktular.

Soo bin'i kucağıma alıp evden çıktım. Dışarda J.seph'in, Jin oppa ve Yoongi oppanın arabaları vardı. Bizde Jimin'in arabasına bindik sonra Jungkook'un arabasını gördüm. Jungkook arabasını park ederek Lisa'yı da alıp bizim arabaya geldi.

Jin oppayla Jisoo unnimi alıp J.seph'in arabasına bindi. Yoongi oppanın arabasına sadece Jennie unnim bindi. Zaten Yoongi oppanın hızını da bir tek o çekerdi.

Yoongi oppa kornaya basıp hızla sürmeye başladı. Arkasından J.seph gitti. Onlarda biraz hız yaptılar ama biz normal gidiyorduk çünkü araba da 3 tane çocuk vardı.

•••••

Araba durunca geldiğimizi anladım. Herkes arabadan indi. Masa örtülerini yere serdik ve oturduk.

Jisoo unnim görmeyeli bir kilo almıştı. Yanımda oturan Jisoo unnime döndüm.
"Unni kilo almışsın sanki"
Dedim
"Evet, hamilelik belirtileri karnım şişecek yavaşça"
Dedi

"Evet benimki de şişmişti, çok
zo- Bir dakika ne ?!"
"Ödümü kopardın!"
Dedi Jisoo unni
"Unni sen hamile misin ?"
Dedim
"Evet 1 aylık"
Dedi

"Benim niye haberim yok ?!"
Dedim
"Söylemeye fırsatım olmadı. Jin hiç başımdan ayrılmadı ki, 'iyi misin, su ister misin, aç mısın' sürekli bunları diyip kafamın etini yedi yedi durdu."
Dedi

"Ayy unni şimdi ben teyze mi olacağım ?..hayatımda ilk kez teyze oluyorum"
Dedim
"Bende ilk kez anne oluyorum Rose"
Dedi

"Biz bu konuşmanın aynısını Soo bin'de de yapmıştık."
Dedim gülerek, yanımıza Jiwoo, Lisa, Jennie unnim geldi hep birlikte sohbet etmeye başladık.

"Eee Jiwoo sen çocuk yapmayı düşünmüyor musun ?"
Dedi Jennie unnim
"Şu anlık düşünmüyorum çünkü kariyerime odaklanmak istiyorum"
Dedi

"Ama yaş ilerledikçe çöküyorsun ne kadar erken o kadar iyi"
Dedim
"Şunların konuştuklarına bak! Biz daha Jungkook'la çıkıyoruz bunlar hamilelik konuşuyor!"
Dedi Lisa sinirle

"Ayy yazık sana, senin kocan yok dimi ?"
Dedi Jennie unnim
"Senin çok var sanki unni! Hem henüz evlenmediniz siz, sadece Yoongi oppa sana evlenme teklifi etti"
Dedi Lisa

Jisoo unnim kenardan atıldı.
"Olsun Jungkook sana onu bile yapmadı"
Dedi gülerek, burda sanırım Jungkook'un yapacağı evlenme teklifini bilen tek kişiyim.

Oturduğum yerden kalktım ve merak ettiğim soruyu sormak için Jungkook'u bir kenara çektim.
"Jungkook, Lisa'ya ne zaman evlenme teklifi edeceksin ?"
Dedim

"Rose herşey hazır da..."
Diyip durdu.
"-da derken ? -da ne ?"
Dedim
"Ş-şey Rose...ben yüzüğü kaybettim"
Dedi kafasını yere eğerek

"NE ?!"
Herkes bize baktığında olayı toparlamak adına güldüm. Jimin bana baktı.
"Noldu hayatım ?"
Dedi

"Yok birşey"
Diyip Jungkook'a döndüm.
"Yaa sen nasıl bir yüzüğe sahip çıkamadın ?!"
Dedim
"Rose ne bileyim ama evde bir yerde adım gibi eminim"
Kafasına vurdum.

"Salağın önünde gidenisin Jungkook yarın bul o yüzüğü"
Dedim
"Tamam"
Dedi, birlikte diğerlerinin yanına gittik.

Soo bin'e baktım çimene oturmuş topla oynuyordu, Jimin'e baktım o da Soo bin'e bakarak gülüyordu sonra bana baktı gözlerimiz kesişti. Sanki koskoca dünyada sadece ikimiz varmışız gibi hissettim.

Yanıma Jungkook gelince gözlerimi Jimin'den çekip Jungkook'a baktım. Elimi tutarak beni ağacın arkasına doğru çekiştirdi.

"Ne var Jungkook ?! 2 dakika bir sal da kocamla aşk yaşayayım!"
Diye sitem ettim, o da gülmekle yetindi. Cebinden bir kutu çıkarttı

"Jungkook bulmuşsun!"
Dedim
"Evet buldum"
Dedi heyecanla
"Nerden çıktı ?"
Dedim

"Arabada torpidoda buldum."
Dedi
"Orda yüzüğün ne işi vardı seni gerizekalı ?"
Dedim

"Arabada yüzüğü incelerken bir anda arabaya doğru gelen Lisa'yı görünce oraya koymuştum sonra da orda unutmuşum."
Dedi
"Ne oluyor burda ?"
İkimiz de şaşkınlıkla sesin geldiği yöne baktık.

Jimin kaşlarını çatmış bir yüzüğe bir bana bir de Jungkook'a bakıyordu. Elimdeki yüzük kutusunu aldı.
"Bu ne anlama geliyor Rose ?"
Dedi

"Ştt sessiz ol, benim değil Lisa'nın Jungkook Lisa'ya aldı."
Dedim
"İyi de sanane bundan"
Dedi
"Off Jimin tamam"
Dedim elinden kutuyu alarak Jungkook'a verdim.

"Tekrar kaybetme velet"
Dedim
"Tamam tamam merak etme"
Dedi, Jimin'i alıp piknik alanına doğru geldim.

"Jungkook'la fazla yakınsın"
Dedi
"Jimin Jungkook senin kardeşin ve Lisa'yı seviyor ayrıca evlenme teklifi edecekti benden yardım istedi. Ne deseydim hayır mı ?"
Jimin ellerimi tutup beni kendine çevirdi.

"Rose ben seni kimse görmesin istiyorum, kimse sana bakmasın, dokunmasın, düşünmesin, konuşmasın bunları sadece ben yapayım istiyorum...seni kendimden bile kıskanacak kadar seviyorum"
Dedi

Gülerek dudaklarımı Jimin'in dolgun pempe dudaklarına bastırdım. Ben bu adamın yanında huzuru buluyordum.

"Oww...bölüyorum ama yemek hazır"
Dedi Lisa, Jimin'den ayrıldım. Hep birlikte masaya oturduk

Yemeğimiz kısa sürede bitince herşeyi toplayıp etrafta çöp bırakmadığımızdan emin olduktan sonra arabalar yerleştik.

Jimin arabayı sürmeye başladığında Soo bin uyandı. Onu arka koltuktan kucağıma ön koltuğa aldım. Acıkmış olmalıydı.

"Jimin yiyecek birşey varmı ?"
Dedim
"Şurayı aç"
Dedi torpidoyu işaret ederek, torpidoyu açtığımda bir paket bisküvi gördüm.

Soo bin'in eline verdiğimde yemeye başladı. Bir süre sonra eve vardığımızda herkesle vedalaşıp eve girdik.

Bu gün gerçekten çok yorulmuştum Soo bin'i Jimin'e emanet edip sıcak bir duşa girdim. İyice yıkanıp temizlendikten sonra askılıkta ki beyaz kısa bornozumu üstüme geçirdim.

Hava soğuktu o yüzden hızlıca pijamalarımı giyindim. Aşağıya indiğimde Jimin'le Soo bin'in yan yana koltukta uyuyakaldığını gördüm.

Soo bin'i kucağıma aldım merdivenleri çıkarak onu odasına götürüp yatağına yatırdım.

Tekrar aşağıya inip Jimin'i uyandırmaya çalıştım.
"Sevgilim hadi kalk odamıza çıkalım"
Dedim
"5 dakika daha"
Dedi

"Jimin belin tutulur burda hadi gel gidelim"
Dedim
Jimin yavaşça kalkınca hemen kolunun altına girdim.

Yavaşça onu odaya çıkarttım ve yatağa yatırdım bende hemen kollarının arasındaki yerimi aldım.

•L-O-V-E•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin