1.3

3.3K 212 159
                                    

Park Jimin:

Rose'ye sarıldım ve kulağına fısıldadım
"Seni seviyorum"
Dedim sonra kollarıma düştü elimde sıcak bir sıvı vardı.

Elime baktım olamaz. Kızlar çığlık atmaya başladı onlara baktım koşarak yanıma geldiler. Rose kucağımda kanlar içinde yatıyordu.

Ben sadece onun güzel yüzüne bakıyorum. Gözlerim doluydu önümü göremiyordum.

Rose'ye baktım gözünden bir damla yaş aktı ve benim gözümde ki yaşta düştü onun gözyaşının üzerine, sevdiğim kadın gözlerimin önünde can vermek üzereydi.

Ambulans geldi ve onu aldı. Benden aldılar onu...kalkıp hızla ambulansa bindim.
"Beyfendi buraya binmek yas-"
"KAPAT ÇENENİ VE İŞİNİ YAP!"
Dedim sinirle

"P-peki"
Diyerek kapıyı kapattı.
"Devam"
Demesiyle ambulans hareket etmeye başladı.

Yol boyunca Rose'nin yüzüne ellerimdeki kanına baktım. Ambulans durduğunda geldiğimizi anladım. Kapıyı açtılar hemen indim sedyeyle indirilen Rose'nin elini tuttum.

"Korkma Rose"
Dedim sonra Rose'yi ameliyathaneye soktular. 3-4 saat bekledikten sonra doktor çıktı.

Hemen yanına koştum
"O nasıl ?"
Üzgünce bana baktı. Yakalarından tuttum.
"Ne oldu ona ?"
Dedim çaresizce

"Beyefendi sakin olun"
Yere çöktüm.
"Komaya girdi. Şu 24 saat boyunca kalbi durmazsa uyanabilme şansı var. Uyanması uzun sürebilir..."

"...şuan herşey ona bağlı, şimdi kalbi durursa herşey kötüleşir kurtarmak daha da zorlaşır ama bugün kalbi atarsa ilerde uyanabilir."
Dedi

"Yanına girebilir miyiz ?"
Dedi ne zaman geldiğini bilmediğim Jennie
"Hayır şu 24 saat içinde sadece dinlenmesi ve iyi şeyler düşünmesi lazım."

"Y-yani kalbinin durma ihtimali ne ?"
"Yaşadığı şeylere bağlı önceden güzel bir hayat yaşadıysa onları hatırlaması onun kârına ama kötü bir hayat yaşadıysa bu ölüm riskini %90 arttırır."
Dedi

Biraz düşündüm. Onun güzel bir hayatı olmamıştı ki hep ben onun hayatını mahvetmiştim. Hemşire gelip doktorun kulağına birşey söyledi doktor koşarak içeri girdi.

Camdan baktım nabzı çok yavaştı kenarda ki kalp atışını gösteren alete baktım. Bir anda orda uzun bir çizgi oluştu.

B-bu demek oluyor ki o beni bıraktı, hayır imkânsız! bizim hikayemiz bu kadar kısa değil, kızlara baktım hepsi ağlıyordu.

Jungkook'a baktım duvarı yumrukluyordu sinirle. Yoongi hyung hâlâ şaşkındı. Jin hyungun da gözleri doluydu ve Jisoo'ya destek oluyordu.

Doktor içerden çıkarak yanımıza geldi.
"Üzgünüm çocuklar bunun bu kadar hızlı olacağını düşünmemiştim ama arkadaşınızı kaybettik"
Doktorun son iki kelimesi aklımda yankılanıyordu.

'Arkadaşınızı kaybettik...'
'Kaybettik...'

Ayağa kalktım, o yoksa bende yokum. Asansöre binerek son kata çıktım. Asansör durduğunda indim.

Köşeye yaklaştım çok yüksekti ama onsuz yaşamaktansa onla birlikte ölmek daha cazip benim için, arkamı döndüm.

Kollarımı açtım biri çatının kapısını açtı gelene baktım. Bu Solar'dı burda ne işi vardı ? Bana yaklaşmaya başladı.

"Gelme solar!"
"Jimin atlama, yapma bunu"
Dedi
"Ama o yok Solar, gitti. Dönmemek üzere!"
"Ben varım Jimin"
Dedi.

Ona baktım gözleri doluydu
"1 yıldır seni seviyorum, sana aşığım ama benim seni sevdiğimden haberin bile yoktu!.."

•L-O-V-E•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin