43.Bölüm

2.4K 138 36
                                    


Berkay'dan

Ayaklarım duvarda kafam yerde bir şekilde daha ne kadar uzanabilirdim acaba? Midemin bulantısını da yok sayamam tabi. Artık kusma derecesine gelince toparlanarak oturdum.

Oda da nefes alamayacağımı hissedince hızla aşşağı indim ve kapıyı çarparak çıktım. İlk birkaç saniye nereye gideceğimi düşünsem de hemen her zaman gittiğim ve kafam dalgınken toparlamama yardım eden sahile doğru yürümeye başladım.

Ben böyleydim işte...

Her zaman her şeyi içime atardım ve kimseye açmazdım.

Tek bir kişi haricinde kimseye...

Duru'm, püsküllü belam, kalabalık yalnızlığımda ki tek beni gerçekten gören insan.

Ya da insandı...

3 yıl önce çok çok yakındık, bazen kardeştik, bazen arkadaş, bazen sevgili, bazense her şeydik..

Kısacası bizdik işte!

Ama işte dedim ya 3 yıl önce. Bir gün gelip bana artık arkadaş kalmak istemiyorum demiş ve beni baya baya ortada bırakmıştı.

Ama ona hiçbir zaman kızmadım, kızamadım. Belki de sorun bendeydi.

Hem insan sevdiğine kızabilir miydi ki? Bilmiyorum ama ben kızamadım işte.

Hakkım da yoktu tabi.

Duru benim gençliğimdi, ilk aşkım ve son aşkım olacak kişiydi ama sadece bana göre...

Artık kayalıklara varınca elinde kulaklığını çözmeye çalışan Sarı papatyamı gördüm. İstemsizce yüzümü bir gülümseme almıştı bile. Hep böyle olmuyor muydu ki? Ne zaman onu görsem gülümsüyordum.

Her zaman kulaklığı dolanır ve çözemezdi. Tabi ondan sonra da baya sinirlendirdi.

Yanına giderek elindeki kulaklığı aldım ve çözmeye başladım.

"Amacın koparmaksa birazdan başaracaksın. Ama dolanmasını açmak istiyorsan dikkatli, sakin ve nazik bir şekilde yapmaya çalış. Bak oldu bile"

Küçük burnunu kıvırarak bana alttan alttan baktı "Ne işin var senin burada? "

Ne kadar tatlı olduğundan veya biraz daha öyle bakarsa o burnunu ısıracağımdan haberi olsa hemen kaçardı büyük bir ihtimalle

Her zaman ki gibi...

Hissettiklerimi belli etmeyerek elimi saçımdan geçirdim ve göz kırptım. Bakışlarının yumuşadığının farkına varsaydı eğer şuan burayı başımıza yıkardı kesin olarak.

Onu sinir etmek için "Senin sahiline olduğunu bilmiyordum? Halka açık bir yerdi burası bildiğim kadarıyla. " Dedim

İşte şimdi burayı başımıza yıkabilirdi. Kaşlarını çatarak gözlerinden okunan bir öfke ile bana baktı.

"İyi 'halka açık olan' sahilde kalmaya devam et. Ben gidiyorum"

Tam kalkacakken son anda onu durdurdum ve yerine geri oturttum.

"Hop hop hop! Sakin ol bir! Tamam bak birşey demiyorum " Elimi yaşlı kadınların dedikodu yaptıktan sonra ben birşey demiyorum işaretini yaptıktan sonra kollarımı kendime dolayarak yanına oturdum.

Kafasını tekrar denize çevirince bende ona bakmaya devam ettim. Gittikçe sinirlenmeye başlıyordum ve en sonunda dayanamayarak "Neden böyleyiz biz Duru? Neden bu hale geldik? Lan biz o kadar yakındık ki herkes bizi kıskanırdı! Niye böyle olduk? " Diye sordum.

Haklı bir soru bir kere! Artık bir şeyleri öğrenmem gerekiyor!

Bana baktı ve kafasını tekrar denize çevirdi.

"Bilmem"

Sinirli bir şekilde ona bakmaya devam ettim. Kafanı bir bana çevirsene kızım!

"Bilmem mi?! Gerçekten bilmem mi?! "

"Berkay ne yapmamı bekliyorsun? "

Ellerimi saçlarımdan geçirerek denize döndüm. "Eskisi gibi olmamız için çabalamanı bekliyorum sadece. Eski Duruyu istiyorum sadece! Eski durumu ıstiyorum... "

Cevap vermedikçe daha da ümitsizlik kaplıyordu içimi.

"Tamam ulan! Eski duru'n olacağım ya da çabalayacağım! "

İnanmayarak ona baktım. Doğruyu mu duymuştum ben acaba!? Nasıl yani artık eski Duru'm mu olacaktı?

Her ne kadar kekelememeye çalışsamda başaramayarak "Na-nasıl yani? Şimdi tekrar eskisi gibi miyiz? " Diye sordum. Öğrenmem lazımdı! Birşeylerin artık yerine oturması lazımdı işte!

"Sanırım yani. Tabi halen vazgeçmemişsen"

Bir insan bir cümlesi ile dünyaları verebilir miydi? Ya da bir insan birinin tek bir cümlesi ile dünyalara sahip olabilir miydi?

Kahkaha atarak ona sarıldım.

Kokusunu tekrar duyumsamıştım işte! Daha ne isteyebilirdim ki?!

Uzun bir aradan sonra ben! Özlediniz mi bakayım beni?

Dün kutlayamadım o yüzden şimdi kutlayayım.

Kandiliniz mübarek olsun 🌙♥

19 Mayıs Atatürk'ü anma, gençlik ve spor bayramınız kutlu olsun 🇹🇷

Hepinizi çoook seviyorum 💖 Bir daha ki bölümde görüşmek üzere 🧚‍♀️

👉🏻 Telafi amacıyla yeni bölüm yarın gelicek 👈🏻

Çocukluğum || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin