Mavea'nın kansızlıktan bembeyaz olmuş yüzünü gördüm. Belli ki beni kurtarmaya gelmişti. Ve öyle de yaptı:
-Sizi kurtarmaya geldim efendim.
İçimden yeni mi diye geçirmedim değil. Ama sonuçta gelmişti:
-Tek başına mı?
-Ne yazik ki.
Diye umutsuzlukla cevap verdi. En az bende onun kadar umutsuzluğa bürünmüştüm. Ne diyeceğim konusunda hiç bir fikrim yoktu. Ama şansımız o kadar yaver gitmedi.
-Buraya gelin!!!
Diye bir ses duyduk ama o bize ulaşana kadar gitmiştik bile. Be. Hayattan hiçbir şey bekleyemezdim o da bende. Tek başıma öylece koca dünyada kimsenin umursamadığı bir vampirdim sadece. Şu an bir insan olup ailemin arkadaşlarımın yanına gitmeyi ne kadar isterdim. Bu düşünce ile ara sıra kendili insan olarak görüyor ve normal olmak istiyorum. Ara sıra da vampir halim ile insanların arasına karışıp bu lanet olası crhennemden kurtulmak istiyorum evet tabi ya bunu neden düşünmedim. Vampir halimle insanların arasına karışıp vampir benliğimi kendi dünyamda unutmam mümkündü. Evet tabi ya bunu gerçekleştiripde aileme kavuşabişirdin. Kimse ama kimse buna engel olamaz. Ben bile...