"Toprakların İris çiçeği için uygun olduğunu sanıyorum."Soru sormamıştı ya da cevabı merak etmemişti. Sadece geldiğini belli edermişcesine konuşup ardından ise masadakilerin önünde kısaca eğildi. Tam o sırada kalçasına kayan bakışlarımın farkına varıp anında görebilme ihtimaline karşı hızlıca arkamı döndüm. Tanrım! Gerçekten vücudunun şakası yoktu.
Yanımıza ulaştığında onlara yol gösterip bende arkalarından devam etmiştim. Aslında yolu bilmedikleri için benim önden gitmem gerekiyordu fakat incelemem gereken önemli şeyler vardı. Gerçekten önemliydiler. Taehyung en önden ilerlerken yol ikiye ayrıldığında kafasını bana çevirdi. Ben de hızla yanına ulaştıktan sonra soldan ilerlemeye devam etmelerini sağladım. Aramızda garip bir sessizlik vardı ve bu gerçekten gülünçtü. Aslında komik bir şey yoktu fakat ne zaman bir ortam garip bir şekilde sessiz olsa komiğime gider ve bazen de kendimi tutamazdım. Büyük ihtimal bu, genellikle Yerim'in etrafında olduğum için hayatımın asla sessiz olmamasından kaynaklıydı. Fakat o bazen, cidden Jennie Kim'in yanında olamazdı, değil mi?
Kendimi tutamayıp gülmeye başladığımda bana bakan sadece Taehyung olmuştu. O da hafif bir şekilde gülüp konuştu. "Neden gülüyorsun?" Sorusunu cevaplamak için gülüşümü durdurmaya çalıştım. Fazla gülmemiştim fakat yine uğraş vermem gerekmişti. Sonunda başardığımda konuşmaya başladım. "Sadece.. Ortam fazla sessiz ve ben kendimi tutamadım."
Şaşırdığını belli eden bir ses çıkarıp bunu yüz ifadesine de yansıttıktan sonra konuşmaya devam etti. "Gerçekten mi? Dışardan sessiz ve utangaç birisi gibi duruyordun." Bunu bu kadar kısa sürede farketmesi beni biraz utandırmıştı. Memnun olduğum bir özelliğim değildi. İlerde klanımın başına geçecektim ve bu özelliğim benim için eksiydi. Derin bir nefes aldıktan sonra tekrar konuştum. "Biraz öyleyim fakat sessiz ortamlar beni güldürür." Kısa bir gülüş sunduktan sonra duymadığıma sanarak kendi kendine söylendi. "Garipsin. "
Ne?
Tamam. Biraz tuhaftı ama ciddi ortamlarda gülen birçok kişi vardı. Kaşlarımı hafifçe çatarak konuştum. "Efendim?" Duymadığımı düşündüğü için sorum ile şaşırıp devamında konuyu değiştirmeye çalıştı. "Ah! Gelmişiz." Konuyu kapatır gibi olan cevabına karşı Jennie ilk kez donuk bakışlarını kaldırmış, yüz ifadesi ilgileniyormuş gibi bir hâl almıştı. "Evet geldik. " Kısıkça cevapladıktan sonra Jennie'nin bizimle gezmeyeceğini tahmin ettiğim için işini kolaylaştırmak için tekrar konuştum. "İ-irisler orda. "
Titreyen sesime bir küfür savurdum. Bu durumla çokça karşılaşırdım fakat.. Tanrım! Bir kez benim yanımda olamaz mısın? Dediğime karşın gözlerini bana çevirmiş ardından işaret ettiğim yere yönelmişti. Teşekkür etmeyi bilmiyor muydu?
"Hey, Lalisa!" Bu konuyu şu an boşverip beni yanına çağıran Taehyung'un yanına ilerledim. Yanına geldiğimde güllerin olduğu kısımdaydık. Gözüme çarpan ilk gülü dalından başlayarak ellerimi gezdirdim. Gülleri severdim. Asillerdi. Kesinlikle severdim. Yani bir iki saniye öncesine kadar. Aniden elime batan diken ile birden bağırdım. "Ah!"
Biraz abartı olabilirdi fakat umrumda değildi çünkü canım acıyordu. Elimi direkt saklayıp acının bu şekilde geçmesini bekledim. Bağırmam ile zaten yanımda olan Taehyung yüzüne endişeli bir ifade takmıştı. Gözlerim dolmuştu. Fazla acıtmamış olabilirdi ama canım çok tatlıydı. En ufak bir darbede bile iki gün yatakta kalabilirdim. Sakladığım elimi kendine çekip elime baktığından benden sonraki çığlık ondandı. "Ah! Aman Tanrım! Diken elinde duruyor. Ben bakamam." diyerek elimi itti.
Bu davranışı ile ona sinirli bakışlarımı göndermeye başladım. Fakat gözlerim dolu iken bunu yapmış olmam ile pek ciddiye almamış olmalı ki birden gülmeye başladı. "Niye gülüyorsun sen? Komik bir durum mu var?" O gülmekten cevaplayamazken ben hala en sinirli bakışlarımı ona gönderiyordum. Bunun ile meşgul olmalıydım ki yanıma gelen Jennie'i farketmemiştim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
cafunè | jenlisa
FanfictionLalisa Manoban, Murć Klanı'nın başı olan Bayan Park'ın kızıydı. Hayatı sadece ölümü pahasına olsa koruyacağı kız kardeşi Yerim ve küçüklüğünden beri başına geçmek için eğitim aldığı klanından ibaretti. Öyle de kalacaktı. Tabii hayatına habersiz gi...