Merhaba! Ben özge. 23 yaşındayım. İstanbul'da yaşıyorum. Ailem, arkadaşlarım bana hep destek çıktılar. Şuan istanbuldaki evimde mutluyum. Yani birkaç saat öncesine kadar mutluydum. Birkaç saat önce telefonuma bir mesaj geldi. Ege'den. Erkek arkadaşım. Yani öyleydi. Yazdığı tek şey şuydu: "Ayrılıyoruz. Özür dilerim." Ne?! Bu ne demekti şimdi. Tek bir mesajla, beni bıraktı. Tek bir mesajla.
.
" Ayrılıyoruz. Özür dilerim." Bu ne demekti şimdi? 10 dakika öylece o mesaja baktım. Niye bir anda?
Neden yüzüme söylemedi?
Neden şimdi?
10 dakikanın sonunda karşımda duran aynaya baktım. Sadece baktım. Sonra aklıma bana geçenlerde bahsettiği güzellik konusu geldi. Bana geçenlerde 'şöyle yapsan çok güzel olur, yok işte eyelinerını biraz uzun mu çeksen, yok güzelim şöyle mi yapsan, böyle mi yapsan?' bende karşılık olarak "Denerim" gibi bir cümle kurmuştum. Ama istediğimden değil. İstediğinden. İçim bana farklı sesleniyordu "Sana ne?". Açıkcası iyi gidiyordu ama onun gözünde. Benim gözümde ise sadece çıkmaz bir yola sapmış, dümdüz ilerliyorduk. Bunları düşününce derin bir nefes alıp verdim ve rahatladım, içimden bir yük kalktığını hissettim. Ama içimde hala bir şeyler bu durumdan rahatsızdı. GÜZELLİK! Artık şuna bir açıklık getirmemiz lazım!
Neye göre güzelim?
Ya da kime göre?
Evet. Güzel kavramı var bu dünyada. Ama biz tam karşılığını biliyor muyuz acaba?
Güzel ne demek?
1 gün içerisinde kullanırız:
"Kek ne güzel olmuş."
"Ne güzel bir okul."
"Ne güzel kız."
Ne güzel kız ne demek?
Güzellik kimin umurunda? Benim değil!
.
Hayallerim var. Herkesin gibi. Bu dünyada en çok yapmak istediğim şeylerden biri: dünyayı gezmek! Bundan hiç bahsetmemiştim. Aynanın karşısından kalktım ve masama oturdum. Bir kağıt çıkardım ve hayallerimi, hedeflerimi yazdım. Panomun üstüne astım. Bu artık benim hayal panom. Hayallerimin peşinden koşmak benim hakkım! Başıma neler gelir bilmem. Neler yaşarım bilemem ama kararımı verdim. Dünya turuna çıkıyorum. Bu kitap özgenin dünya turuna çıkma hikayesi...
.
Tek yaşıyorum. Annemle babamı aradım ve biraz kafamı dinlemek istediğimi söyledim, birkaç eşyamı çantama tıkıştırıp havalimanına doğru yola çıktım. Tüm gücümü boynumdaki dünya şekli olan kolyemden aldığıma emindim. Önce taksiye bindim, taksiden inince havabüs'e yetiştim. Kulaklığımı çıkardım ve en sevdiğim şarkıyı açtım: "She's crazy but she's mine". Şarkı tam beni anlatıyor. Arkadaşlarım da benim deli ve çok eğlenceli olduğumu söylerler. Evet ben bir deliyim. Ve şuan yaptığımda tam bir delilik. Aklım almıyor. Bir hayalim daha gerçek oluyor. Kendimi şarkıya kaptırıp dışarıyı izlerken birden aslında coğrafya konusunda hiç iyi olmadığım aklıma geldi ve kendi kendime güldüm. Tekrar dışarıyı izlemeye kalkmışken aklıma birkaç söz geldi. Belki de gerçekten öyle. Gidiyorum ve belki de hiç dönmeyeceğim.
"Ne kadarız ki şu dünyada?
Dünya ne kadar aslında?
Aslında her şey elimizin altında.
Sadece birkaç metre uzakta..."
Günlüğümü açtım, kucağıma koydum. Hemen o günün tarihini attım. 10 Nisan Cuma, 2020.
Artık bundan sonra en sevdiğim tarih.
10 Nisan 2020.
Günlüğüme yazmaya başladım.
"İlk defa odamda yazmıyorum. Çünkü bir delilik yaptım. Hayallerimdeki gibi dünya turuna çıkıyorum! Benim için çok heyecan verici bir o kadar da korkutucu. Sadece 1 kez yurt dışına çıkmış biri olarak dünyayı gezmek delice olacak. Şuan havalimanına doğru yola çıktım. Nereye gidiyorum hiçbir fikrim yok. Sadece tek bildiğim dünya turuna çıkıyor olmam. Sabırsızlanıyorum. Demin camdan dışarıyı seyrederken müziğimi açtım aklıma birkaç söz takıldı. Bu ilkin şerefine burada kalsın."
"Ne kadarız ki şu dünyada?
Dünya ne kadar aslında?
Aslında her şey elimizin altında.
Sadece birkaç metre uzakta..."
Derin bir iç çektim ve yazmaya devam ettim. "Bugün kötü bir şey olmadı mı sanıyorsun. Pöff. Onlar anca dizi, flimlerde olur. Benim kadar sakar birine günde kötü bir şey gelmeme ihtimali az biliyorsun." Size hiç bahsetmedim dimi? Evet. Sakar biriyim. Çok sakar. Kendi kendime güldüm ve yazmaya devam ettim: "Ama bu sefer benim yüzümden değil." Diye devam ettim. "Ege benden bir mesajla ayrıldı. Ama onun sayesinde bu kararı aldım ve içimdeki bazı sıkıntıları aynama boşalttım. Seni de bu kötü şeylere maruz bırakıyorum. Sana da yazık." Yanımda oturan adama çaktırmadan kıkırdadım. " Neyse bu kötü şeylerden konuşmak istemiyorum. Hayatımdaki en büyük şeylerden birini yapıyorum." "Dünya ne kadar garip. Kötü bir şey bana çok iyi geldi. Kötülük beni iyiliğe itti. Her iyiliğin içinde bir kötülük ve her kötülüğün içinde de biraz iyilik işte bu yüzden. " Yazdım ve otobüs durdu. Günlüğümü kapattım ve çantama koydum. Ayağa kalktım ve indim. Derin bir nefes aldım. Şimdi bambaşka bir hayat başlıyor.
Bambaşka bir özge...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Bir Başlangıç
Novela JuvenilMerhaba, ben Defne. Daha yaşım çok büyük olmamasına rağmen büyük bir yazma tutkum var. Daha önce birkaç denemem daha olmuştu fakat onlar biraz kötü olmuş, daha çok çocuk kitabıydı. Bu kitap benim şu ana kadarki son kitabım ve yazmaya devam ediyorum...