Ailesinin tek kızı aynı zamanda btsinde tek kızı olan mi raeyi bakalım neler bekliyor.
hep beraber bu kızın ve 7 yakışıklının yaşayacaklarına bakalım...
Pişman oldular ama son pişmanlık fayda vermiyor. Keşke mi raenin abisi olarak onun gitmesini engelleseydim kim bilir nerde şuan. Çantasını burda unutmuş, telefonuda çantanın içinde ona ulaşamıyoruzda. İnşallah başına bişey gelmez. Ben bunları düşünürken jin hyung konuşmaya başladı.
Jin: Yaptıklarınız hoşunuza gitti mi? Memnun oldunuz mu onun bu halini görmekten, o bizim kız kardeşimizdi siz onu ne ile itham ettiniz. Ona fahişe dediniz. Bu mudur yani, bu mu sizin abiliğiniz. Artık kendinize gelin, yeter. Şuan mi raenin nerde olduğunu bilen var mı ha? Konuşsanıza niye susuyosunuz?
V: Tamam haklısınız. Yapmamalıydık. Ama bir anlık sinirle çıktı ağzımızdan sonuçta daha 18 yaşında ve nasıl bir hayatı olduğunu neler yaşadığını bilmiyoruz. Tamam bir eşşeklik ettik ve telafide edicez. Yani kendi adıma söylüyorum ben telafi etmek için her şeyi yapıcam.
Suga: Tamam bunları söylememeliydik ama napalım olan oldu şimdi düzeltmenin bir yolunu bulmalıyız ama önce nerde olduğunu bulmamız gerek.
J-Hope: Başkanı aramalı mıyız sizce? Şuan mi rae için çok endişeleniyorum. Birde çantasını ararken astım ilacı buldum çantasında. Mi raenin astımı mı varmış?
RM: Galiba.
Biz bunları konuşurken jimin tek kelime etmeden oturuyordu. Kafasını ellerinin arasına almış ve derin derin düşünüyordu. Ve birden ayağa kalktı.
Jimin: Ben onu aramaya gidiyorum. Bir gelişme olursa bana haber verin.
Tam jimin dur bekle diyecektim ama beni dinlemeden çıktı gitti.
Jin: Aferin şimdi napıcaz bir fikri olan var mı? Daha demin çok güzel konuşuyodunuz.
Jk: Hyung benim içim hiç rahat değil. Ya bir şey olduysa.
J-hope: Bilmiyorum Jungkook bilmiyorum.
Jimin'den
Sinirle evden çıkmıştım ama eve geldiğimde mi raenin konuşmasını üyelerin konuşmalarını hepsini duydum ve yaptığıma da pişman oldum ama son pişmanlık çare vermiyor. Ne yapacağımı nereye gideceğimi hiç bilmiyorum. Kafam öyle karışık ki önce sahile gidip hava alıp sonra sakin kafayla onu aramak istiyorum. Olmassa son çare polise haber vermek. Sahile doğru yürümeye başladım tabiki maskeyle. Sahile geldim ve herkesin lüks bir arabanın orda toplandığını gördüm.
Biraz daha yakınlaştığımdan bu arabanın mi rae'nin olduğunu anladım ve hemen oraya doğru koştum. Ama gittiğimde mi rae yerde baygın bir şekilde yatıyordu ve kafasının orda hala durmayan bir kanama vardı. Hemen ordakilere bağırdım.
Jimin: Ambulansı arayın hemen.
Adam: Aradık. Birazdan burda olur.
Ve 5 dakika sonra siren sesleri duyulmaya başladı. Sağlık görevlileri mi raeyi dikkatli bir şekilde kaldırdı ve ambulansa götürmeye başladılar. Ve bende hemen mi raenin yanında ambulansa bindim. O kargaşada hyungları aramayı unutmuştum ve hemen onları aradım.
RM: Efendim jimin bir gelişme yok, hala kızı bulamıyoruz ben polise gidi..
Jimin: Hyung bi dinle mi raeyi buldum hastaneye götürüyoruz ,merkezde olana hemen buraya gelin.
RM: NEEE!! Mi raenin nesi var? Tanrı aşkına neler oluyor?
Jimin: Hyung sonra anlatıyım şuan kapatmam lazım.
RM: Tamam kapat geliyoruz ama bunun hesabını sonra sorucam.
Konuşma bitiğinde hastaneye gelmiştik. Hemen acile aldılar, doktorlar başında toplanmaya başladı.
Doktor: Lütfen zorluk çıkartmayın. Kafasına darbe almış her dakika çok önemli.
Beni odadan çıkardılar ve bende koridorda beklemeye başladım. Ben ne yaptım, nasıl böyle bir şeye sebebiyet verdim. Birden Namjoon hyungun sesini duydum.
RM: Tanrı aşkına burda ne oluyor Park Jimin? mi raenin nesi var?
Namjoon hyunga olanları anlattım ve durumuyla ilgili bir sey bilmedigimi söyledim tabi bu arada üyeler bir oraya bir buraya gidip geliyordu hepsi çok üzgün ve pişmandı. Deliye dönmüşlerdi. Galiba artık hepimiz kardeşimiz gibi görmeye başlamıştık.
Jin: Lütfen bir şey olmasın lütfen!
V: Allah benim belamı versin ben neler dedim ona hep benim yüzümden.
Suga hyung lanet olsun diyerek oturağa vurdu ve koridorda bağırmaya başladı.
Suga: Koca hastanede bize bir şey söyleyecek biri yok mu? Lanet olsun 1 saattir kimse çıkmadı. Artık biri bir şey desin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tam o sırada doktor dışarı çıktı ve konuşmaya başladı.
Doktor: Öncelikle geçmiş olsun. Buraya geldiginde kafasını düşerken yere vurduğu için darbe almış ve kanama olmuş. Galiba biraz sert vurmuş ve kanama durmamış o yüzden kafasına 3 dikiş attık ve sardık. Bayılma nedenine gelirse aslında bu daha önemli büyük bir astım krizi geçirmiş ve ilacını bulamamış galiba. Ama şuan iyi oksijen takviyesi yaptık ve oksijen maskesiyle icerde yatıyor şuan. Uyanmasını bekliyoruz. Röntgende bir sey gözükmüyor ama yinede 24 saat çok önemli bu gece asla uyumaması lazım.
Jk: Biz elimizden geleni yapar ve onu uyutmayız. Merak etmeyin.
J-Hope: Ne zaman uyanır, onu görebilirmiyiz?
Doktor: Birazdan uyanır ama çok yormayalım ve üzmemeye dikkat edelim yeni bir astım krizi geçirmemesinde fayda var.
Suga: Eğer bidaha böyle bir kriz geçirirse ne olur?
Doktor: Hiç görmek istemediğiniz şeyler olur ,eğer bidaha böyle büyük bir kriz yaşarsa atağı kolay atlatamaz ve ön göremediğimiz bazı etkileri olabilir. O yüzden üzülmemesi, fazla stres yaşamaması gerek. Lütfen dikkat edin. Gerçekten önemli bir konu, onun tüm hayatını etkileyebilir. Geçmiş olsun birazdan uyanır, görebilirsiniz.
Hepimizi düşünceli bir hâl almıştı. Çünkü kimse böyle bir şeye yol açabileceğini düşünmüyordu ama ne yazık ki bunlara biz yol açmıstık. Hemşirenin seslenişiyle odaya girdik ve pişamanlığım daha da arttı çünkü böyle bir görüntü beklemiyordum.
Evet günde 2 bölüm atmaya çalışıyorum ve uzun bir kitap olmasını diliyorum. Lütfen bol bol vote ve yorum yapmayı unutmayın..