Merhaba yeni bir hikayeyle karşınızdayım.
Umarım hoşunuza gider.
iyi okumalar...
O ıssız ev. Küçük ama duvarlarına çok büyük işkenceler sığdıran küçük ev. İki katlı her katına acı sinmiş, her yeri tahtadan her tahtasına çığlıklar sığınmış o bastığında her yeri gıcırdayan ev. Bu eve ilk kaç yaşında ne için gelmiştim sahi? Ne beni bu kadar büyük bir çaresizliğe sürüklemişti? Hissetmiş miydim acaba o günün sonuma başlangıç olduğunu.? Küçük ayaklarımla bu eve koşarken yanıma ablamı da alırken acaba demiş miydim kendime nereye koşuyorsun bu ne acele diye? Dememiştim. Çünkü burasının bizim için güvenli bir oyun alanı olduğunu düşünüyordum o zamanlar. Her okuldan sonra geldiğimiz küçük bir evdi sadece bizim için. Bahçesi güzel olduğu için hep buraya koşardık. Bilsek o gün bizi kötü düşüncelerin takip ettiğini yine koşar mıydık bu eve? Karşımda duran bu ev çocukluğumu almamış mıydı benden? Çocukluğumu, masumiyetimi, benliğimi koparmamış mıydı?
' Abla hadisene daha hızlı koş bugün evin içinde saklambaç oynamak istiyorum.! "
" Ablacığım yavaş olsana yere düşeceksin!"
O gün yere düştük abla hatırlıyor musun? O gün biz beraber düştük abla. Sen kaldırıldın ama ben düştüğüm yerde çığlıklar atmaya devam ediyorum.
İki bitiş.
Bir vazgeçiş.
" Önüm arkam sağım solum sobe, saklanmayan ebe. Bu sefer seni bulacağım ablacığım."
Duyduğum ayak sesleri ablamın mıydı gerçekten? O böyle yavaş yürümezdi ve o yürüyünce bu kadar ses çıkarmazdı ki yerdeki şeyler.
Yürümeye başladım. Her yerde ablamı arıyordum.
" Ablacığım ses verir misin seni bulamıyorum ve korkmaya başladım. "
Ablacığım hala çok korkuyorum.
Arkamdan gelen sesle arkamı döndüm.
" İşte buldum seni ablacığım."
Ama bulduğum kişi ablam değildi.
"Ay öğretmenim beni çok korkuttunuz."
Elimi annemin kalbimin olduğunu söylediği yere koydum. Öğretmenim gülümsedi. Ben de öğretmenime gülümsedim.
"Beraber ablanı arayalım mı Dolunay?"
Öğretmenim bana elini uzattı.
" Arayalım öğretmenim.
Neyi arıyorduk öğretmenim?
Bitişlerimizi mi?
Öğretmenimin elini tuttum.
Çünkü öğretmenim annemin de arkadaşıydı ve annem ona güvenebileceğimi söylemişti. Ve ben bu hayatta en çok annem ile babama güvenirdim.
Öğretmenim beni üst kata çıkardı.
"Dolunay buradayım."
"Ablacığım geliyorum!"
Ablam ağlıyor muydu? Panikle elimi öğretmenimin elinden çekmeye çalıştım.
"Öğretmenim ablama gideceğim bırakın."
"Bırakamam küçük kız."
Öğretmenim beni belimden tutup havaya kaldırdı. Beni kendiyle birlikte bir odaya sokup o odanın kapısını kilitledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜYA
General FictionBir rüya gördüm.Anlatıyorum. Hazır mısınız? Kendinizi güzel hazırlamanız gerekiyor. Çünkü bu rüya iki küçücük kızın sonunun başlangıcı. Bir tanesi tekrar başlatmış hikayesini ama diğeri sonunu biliyormuş zaten. Son yakınmış ona. O sonmuş. Son o. ...