Selaaaam ben geldim.
Sanki bir şey beni yazmam için dürtüklüyor gibi hissediyorum. Çok konuşmadan sizi bölümle baş başa bırakıyorum.
Ve gitmeden size bir şarkı bırakmak isterim.
İyi okumalar...
Bıkkınlıkla gözlerimi tavana çevirdim. Gerçekten ne zaman bitecekse bu sorgu o ana ışınlanmak istiyorum.
"Anne tamam artık. Benim yüzümden oldu diyorum dikkatim dağıldı bir an."
"Nasıl bu kadar sorumsuz olabiliyorsun Dolunay? Sabah bir uyanıyorum seni bu halde buluyorum. Bir yerde ölsen en son benim haberim olacak gibi artık."
Ona baygın baygın baktım. Sabah abim beni salona bırakıp ihtiyacım olan her şeyi önümdeki sehpaya koyup işine gitmişti. Annemin gazabından kaçtığına emindim.
"Anne ufacık bir kaza. Daha dikkatli olurum bir dahakine. Lütfen ar..."
Sözümü kesti.
"Bir daha ki olmayacak Dolunay."
İşaret parmağını tehdit eder gibi salladı ve odadan çıktı. Annemi gözlerimle takip ederken kapıda baygın gözlerle bizi izleyen ablama baktım.
"Dikkat et."
Bunu söyleyip odada gözlerini dolaştırıp çıktı. Kafamı arkamdaki koltuğa yasladım. Babam olanları öğrendiğinde kopacak kıyamete kendimi hazırlamak isterdim ama hazırlanmak için bile hazır hissetmiyorum. Gerçekten umursamayıp geçselerdi ya.
Çalan zille ayaklandım. Sağ bileğim hala ağrıyordu ama bu beni çok irdelemedi. Kapıyı açtım.
"Hoş geldin abi."
Gözlerimi devirdim. Tabi kaçmıştı paşam keyfi yerindeydi. Kıkırdadı.
"Hoş buldum fındık."
Islık çalarak yukarı çıkıyordu ki arkasına döndü. Ona baygın baygın bakan beni gördü. Birden üzerime yürümeye başladı.
"Abiye balık gibi bakılmaz."
Birden beni kucağına aldı. Şaşkınlıkla çığlık attım. Annem telaşla mutfaktan çıktı.
"Ay neden biri seni kesiyor gibi çığlık atıyorsun Dolunay?"
Ellerimi anneme doğru açıp halime bak der gibi kendimi gösterdim ama o hayatında gördüğü en normal şeymiş ve olanı ben abartıyormuşum gibi gözlerini baydı. Cıkcıklayıp mutfağa geri girdi. Ofladım. Abim güldü.
"Gülmesene be. Acımam vururum bak güzel suratına."
Tepki vermeden kucağında benimle merdivenleri çıkmaya başladı.
"Neden beni yukarı çıkarıyorsun abi ya? Odamda sıkıntıdan duvarlarla konuşuyorum sonra."
"Çünkü hazırlanacaksın ve dışarı çıkacağız. Eğer badin ve şortunla dışarı çıkmak istiyorsan tabi bu senin tercihin."
Kucağında kafamı geriye doğru atıp ofladım. Tek elimi alnımın üstüne koydum.
"Ama ben sakatım."
Tek gözümü açıp ona baktım. Ne gülüyordu bu?
"Bu numaralar bana sökmez. Şimdi seni odana bırakıyorum ve yarım saat sonra aşağıda olacağını biliyorum biricik kardeşim."
Ona sinir bozucu bir gülümseme bıraktım o da beni odamın kapısının önünde bıraktı. Kapıyı açıp içeri girdim. Üzerimdekileri çıkara çıkara banyoya ilerledim. Allah aşkına nereye gidiyorduk şimdi durup dururken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜYA
General FictionBir rüya gördüm.Anlatıyorum. Hazır mısınız? Kendinizi güzel hazırlamanız gerekiyor. Çünkü bu rüya iki küçücük kızın sonunun başlangıcı. Bir tanesi tekrar başlatmış hikayesini ama diğeri sonunu biliyormuş zaten. Son yakınmış ona. O sonmuş. Son o. ...