Merhabalar erkenden geldim bu sefer. Söyleyecek çok bir şeyim de yok aslında. Oyalamadan kimseyi okuyalım hep beraber.
Yıldızlarınızı bırakmayı unutmayın.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Sevgi tuhaf şey gerçekten. Hep sevmenin ve sevilmenin güzel şeyler olduğunu söyler herkes sonra da en çok sevdiği tarafından berelenir kalbi. Sevmek bu mu sahiden? Önce el üstünde tutup sonra öldürmek mi o kişiyi? Öldürmek dediğimde kırmak işte.
Kalp kırklığı. Kaç şarkı, kaç şiir, kaç satır var bununla alakalı? Kaç insan var hiç tatmış bu kırgınlığı? Kaç ruh var bir kenara sıkışıp nefes almak dahi istemeyen? İyi şeyler iyi insanların başına gelir kalbini hep temiz tut derdi küçükken annem. Ama kalbimi ben kirletmemiştim ki. Kalbimi, küçük kalbimle inandığım insanlar kirletmişti.
Peki ya insanın yumruğu büyüklüğündedir kalbi sözü gerçek mi? Ya da gerçekse, kalp kırıldığında neden her hücremiz can çekişiyor sanki? Neden yumruk büyüklüğündeki bir organımız bu kadar acı veriyor? Cevap basit. Kalp belki yumruk büyüklüğünde bir organ ama ruh her yeri sarmalayan bir soyutluk. Kalp ruha bağlı. Ruh bütün bedene.
Berelenmiş kalpler en çok mutluluğu hak edenler.
Ben şimdi ciğerlerime dolan suyla son kez hissediyorum tepkisiz kaldığım acıların berelediği kalbimi. Nefes almak için bile uğraşmıyorum çünkü bir yanım hep hak ettiğimi söyledi. Güneşe baktım son kez. Parıltıları tenimde hissettim sanki. Az kaldı hissediyorum, gidiyor bilincim. Keşkelerimle birlikte gidiyorum. Keşke gitmeseydim hiç o eve. Keşke güvenmeseydim kimseye.
Yumdum gözlerimi. Kafamdaki o sesler susmuş gibi sanki. Sanki hepsi karanlığa gömülmüş gibi. Tesadüfler demiştim en başında. Ben tesadüflere inanmam. Ama şimdi tesadüfi bir şekilde gidiyorum bu dünyadan. Rüzgar attı beni buraya. Ben de çırpınmadım.
Göğsüm yükseldi birden son kez. Ama zaten o kadar dibe batmıştım ki çıkışım yoktu artık. Ölüm bu mu? Dedikleri ışık yok hiçbir yerde. Her yer olabildiğine karanlık. Gözlerim aralandı gülümsedim son kez. Sonra tamamen kayboldum. Karanlıktan ödü kopan ben zifiri bir karanlığa hapsoldum.
-------------------------
"Dolunay hadi güzelim bana dön!"
Biri omuzlarımdan sarstı. Ama kılımı kıpırdatamadım. Biri bana yalvardı tanıyamadım.
Bir nefes üfledi ciğerlerime yine de nefes alamadım. Bir kez daha ve bir kez daha biri bana nefes olmaya çalıştı ben ona nefes bile olamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜYA
Ficción GeneralBir rüya gördüm.Anlatıyorum. Hazır mısınız? Kendinizi güzel hazırlamanız gerekiyor. Çünkü bu rüya iki küçücük kızın sonunun başlangıcı. Bir tanesi tekrar başlatmış hikayesini ama diğeri sonunu biliyormuş zaten. Son yakınmış ona. O sonmuş. Son o. ...