AKAİ İTO (KIRMIZI İP/Drarry)

長考*

Lucius'un-artık etrafta olmasa bile- zavallı varlığının, Draco'nun ruhunda ve bilinçaltında bıraktığı habis dikteler, genç adam için belli etmese de silkelemesi güçtü. En basit bir kelimeyi, zihninden dudaklarına ve ses birimlerine dökmek için ne kadar uğraştığını ancak Narcissa bilebilirdi.

Molly ve Narcissa, yemekler yendikten sonra baş başa vermiş, yerde bağdaş kurmuş kitap okuyan Ginevra eşliğinde, anne Weasley'in üzerinde çalıştığı bir nakışla vakit geçiriyorlardı. Minerva ve Andromeda ise aralarına oturttukları Harry'nin kucağındaki Teddy ile oynarlarken, kendi hallerinde nostaljik bir sohbete dalmıştı. Molly'nin işlediği nakışa dalan Narcissa, uzun zamandır hissetmediği bir huzurun oğlu için duyduğu endişeyle gölgelenmesi yüzünden derince iç çekti.

"Narcissa?" dedi Molly, sesinde kararsızlık yankılanıyordu. Narcissa kafasını sağa sola sallayıp gözlerini tombul kadının endişeli yüzüne çıkardı.

"Bizi sorgulamadan, yargılamadan bu akşam ağırladığınız için teşekkür ederim Molly. Ama pişmanlıklarım var, ama inan bana bunları telafi etme isteğimin oğlumun Harry ile olan ilişkisiyle alakası yok."

"Bunları konuşmamıza gerek yok, biliyorsun değil mi? Harry, seni karşıladıktan sonra buraya gelip her şeyi anlattı." nakışı kenarıya koyup hala dertli duran kadının ellerini avcuna aldı, "Kötü anıları geride bıraktık, sen de bırakmalısın. Telafi edilecek birşey yok, o çocuk, bu kapıdan öyle bir özgüvenle içeri girdi ki, sarsılmaz bir kararlılıkla açıkladı ki, aklımızda tek bir soru bile kalmadı. O yüzden gelmenizi istedim, çocuklar gibi bizde yeni bir başlangıç yapabilelim diye Narcissa."

Birbirlerine gülümseyerek bakarlarken Narcissa her şeyin güzel olacağına biraz daha inandı,"Bana örgü örmeyi öğretebilir misin Molly?"

"Seve seve."

Ginevra, kitabı sessizce kapatıp onlara gülümseyerek baktı. Harry'ye bakınca, onun da annesine ve Narcissa'ya doğru sırıttığını gördü. Göz göze geldiklerinde ona bir baş işaretiyle gelmesini işaret edip kalktı ve bahçe kapısına yöneldi.

***

"Ron!"

Bahçedeki arayışından sonra evin içine girmeye karar vermişti ki Ginevra'nın seslenmesiyle mutfak tarafına doğru ilerledi,"Blaise'i gördünüz mü?" dedi direkt, "Hiçbir yerde bulamadım." diye hayıflanınca Harry kahkaha attı.

"Odana baktın mı Ron?"

"Hayır?!" hızla eve girmeye yeltendiğinde Ginevra'nın kavramasıyla durmak zorunda kaldı. "Malfoy'u ikizlerden kurtar ve dışarıya gönder, olur mu?"

"Neden?"

"Danışmak istediğim birşey var." dedi Ginevra saçlarını kulaklarının arkasına yerleştirirken.

"Laklak mı? Bana niye sormuyorsun ki?"

"Ona hala Laklak dediğin için! Ron, dediğimi yap olur mu?"

"Peki, geliyor musun Harry?" dedi ama Harry hayır anlamında kafasını salladı.

***

"Panama'da bir ada, dediğim gibi, malzemelerin yağmalanmasına engel olmak için tüm ada koruma altında. Uzun zamandır kimse uğramadı." derken asasını çıkarıp bir sallamayla havadan bir parşömen çekti. Rulo açıldığında harita ortaya çıktı.