"Psikopatın biri seni gözetliyor, doğru mu anladım?" dedi Harry kısık sesle. Snape'in dersindeydiler ve güçlükle konuşuyorlardı. Hermione onu kaygılandırmak istemedi.
"Psikopat gibi konuşmuyor. Aslında, b-beni sevdiğini söylüyor." dedi ve yanakları kızardı. Böyle konulardan bahsederken buna engel olamıyordu. Geçen sene onlara Krum'dan behsederken de başına gelmişti.
Harry ise zaten çatık olan kaşlarını biraz daha çattı. "Ron ile ben hallederiz, meraklanma." dedi.
Hermione hızlıca, "Ciddiye alma, Harry. Sadece bir şaka olduğunu düşünüyorum. Fazla uzun sürmez." diyerek onu yatıştırmaya çalıştı.
Harry hala emin değildi ama yine de kafa salladı. Snape onlardan biraz uzaklaşınca, "McLaggen olabilir mi?" diye fıdıldadı şüpheyle. Bir yandan Snape'in onlara doldurmaları için verdiği kağıtla uğraşıyordu.
Hermione cevaplayamadan arkalarından bir ses yükseldi. "Dersimi sabote ettiğiniz için Gryffindor'dan on puan." dedi Snape ikisine iğneleyici bir şekilde. Daha sonra arkasını döndü. Tüm Ravenclaw'lar kıkırdamışlardı. Bunun üzerine Harry göz devirip oflayarak kağıdının içine gömüldü. Beyinsiz kız arkadaşı Cho Chang'e rezil olmuştu.
Hermione bir an sesli düşündü, "Kimseyi rahatsız ettiğimizi düşünmüyorum."
Söylemesiyle tüm salon, Snape de dahil, ona dönmüştü. Bilhassa Snape'in gözleri şaşkınlık içeren bakışlarla doluydu. Sinsice Gryffindor masasına doğru ilerlerken sırıttı. Karşısındaki, yüzü yaptığı hareketten dolayı sapsarı kesilen kıza bakıyordu şimdi.
"Dersimi terk edin, Miss Granger. Ayrıca yaptığınız büyük terbiyesizlik yüzünden Gryffindor'dan elli puan."
Hermione bir anlık şoktan sonra utançla eşyalarını toplamaya başladı. Gözlerinin dolduğunu fark etti. İlk defa böyle bir şey başına geliyordu. Ama rezil olmaya da niyeti yoktu. Bu yüzden her şey normalmiş gibi davrandı. Ama Harry, sinirle ayağa kalktı.
"Onu dersten kovamazsınız, bir şey yapmadı." dedi. Ron da masanın diğer tarafından ayağa kalktı. "Bizi de çıkarın. Bu arada, İksir'den sizin sayenizde nefret ettiğimi söylemiş miydin?"
Bazı Gryffindor'lar onları alkışlamaya kalkmış, ama Snape'in bakışıyla susmuşlardı. Sakince, ama aynı zamanda nefret dolu sesiyle konuştu Snape, "Potter ve Weasley'in dik başlılığını beğenmediğim için benimle birlikte her Cumartesi cezaya kalacaklar. Ayrıca, dersi terk eden tek kişi Miss Granger. Şövalyelik yapmanız gereken yer sınıf değil, Mr. Potter." dedi imayla.
Daha sonra bakışlarını Ron'a yöneltti. "İksir'i sevmemenizi anlıyorum. Belli ki bir şeyleri idrak etmekte zorlanan küçük beyine sahipsiniz ve bu dersi kaldıramıyorsunuz."
Ama bu sefer kimse Snape'in ne dediğini umursamamıştı. Herkes Hermione'ye bakıyordu. Hatta bir çoğu, Hermione'nin dersten çıkmamak için direneceğini düşünüyordu.
Ama o arkasını dönüp kapıya yürümeye başlamıştı bile. Kapıdan çıkacakken Snape'in sesi onu durdurdu. "Ayrıca, dersin bitimine kadar burada olmadığınız için derse girmemiş sayılıyorsunuz. Bu yüzden otuz puan daha."
Gryffindor masasından sızlanmalar yükselirken Hermione sertçe kapıyı çarptı. Bomboş koridora bakındıktan sonra idrak etti; dersten kovulmuştu.
Dolan gözünden bir damla yaş düştü ve hızla bahçeye yürümeye başladı. Etrafta kimse yoktu, rahatça ağlayabilirdi. Hagrid'in yanına gitmeye karar verdi.
***
Snape'ciler liçlemeyin dkfjdkdğdkd
gay draco hakkında bir suru sey yazicam ama simdi ginny harry cho falan var
Basta harry ve draco yu yaparim diyodum ama zumruduanka yoldaşlığında geçtiği için cho ve ginny geldi aklıma
Ayrıca umbridge bitch'i hakkında da yazacağım bir şeyler ehehueheue
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ilomilo |fremione|
Fiksi PenggemarFred Weasley ve Hermione Granger, ortak hiçbir yanları olmamalarına rağmen fark etmeden birbirilerine tutulmuşlardı.