***
Bilinmeyen numara: Kafanı kitaptan biraz olsun kaldırsana.Hermione bildirim sesiyle gözlerini kitaptan ayırıp telefonuna yöneltti. Eline aldı ve gelen mesajı okuduktan sonra korkuyla etrafına baktı. Birinin onu izleme ihtimalinden ürkmüştü. Kütüphane bomboştu. Bir şaka olduğunu düşündü ve tekrar kitabına odaklanmaya çalıştı.
Ama gelen ikinci mesaj tekrardan dikkatini dağıttı.
Bilinmeyen numara: Çok tatlı görünüyorsun.
Bu sefer gerçekten korkmaya başlamıştı. Emin olmak için bir daha etrafına baktı ama değişen bir şey yoktu. Kütüphanede yanlızca kendisi vardı. Çünkü Hogwarts'ta henüz kimse gece yarısına kadar kütüphanede kalacak kadar kafayı yememişti.
Hermione hızla ortak salona gitmek için kitaplarını toplarken bir mesaj daha geldi.
Bilinmeyen numara: Korkuttuysam özür dilerim, Mione.
Eğer her kim yazıyorsa şu an bir yerlerden onu izliyordu. Bu yüzden korkmuş görünmek istemedi ve bir cevap yazmaya karar verdi.
"Ne istiyorsun, sapık?"
Kalbi çok hızlı atmaya başlamıştı, izleniyordu. Yanıt gecikmedi. Saniyeler sonra ekran tekrar aydınlandı.
Bilinmeyen numara: Sapık mı?
Hermione eşyalarını toparlayıp hızla çıkışa doğru yürümeye başlamıştı bile. Asasını yatakhanede bırakmıştı. Bir yandan da gizli numaradan gelen mesajı okuyordu.
Bilinmeyen numara: Neden sapık ilan edildim şimdi?
Hermione: Birini gece yarısı gözetlemen makul bir sebep.
Bilinmeyen numara: Biraz garip gözüktüğünün farkındayım. Ama seni rahatça izleyebildiğim tek yer kütüphane.
Hermione: Neden beni izliyorsun?!
Bilinmeyen numara: Çünkü senden hoşlanıyorum, Hermione.
Hermione birden sert bir duvara çarptığını hissetti. Telefondan başını kaldırdığında ise bunun duvar değil, Draco Malfoy olduğunu fark etti. Özür dilemek için ağzını açmasına fırsat kalmadan, Malfoy hakaret etmeye başladı.
"Önüne baksana, seni apt- Granger?" dedi. Karanlıkta Hermione'nin yüzünü tam göremiyordu. Ucundan ışık çıkan asasını Hermione'nin yüzüne doğru tuttu. Daha deminki tepkisinin aksine şimdi daha sakindi.
"Ne arıyorsun burada?" dedi sertçe. Hermione aynı soruyla karşılık verdi. "Sen ne arıyorsun?"
Kızın tavırlarını garipseyerek cevap verdi. "Cezalıyım, kitapları toparlıyorum." Hermione onun söylediği şeyi duymamış gibiydi. Bilinmeyen numaranın Malfoy olup olmadığını düşünüyordu. Ama çocuğun kendisinden hoşlandığına ihtimal vermiyordu.
Çünkü Malfoy gaydi. Belki de sadece Hermione'yle dalga geçmek istemişti?
"Sendin, değil mi?" diye sordu alay edercesine. Malfoy ise anlamayarak kıza bakmakla yetindi. Ama birdenbire Hermione'nin telefonunun ışığı yandı.
Bilinmeyen numara: O değilim. Beni bulmak istiyorsan bundan fazlasını yapman gerekiyor.
Şaşkınlığı iyice artmıştı. Malfoy, onun elindeki alete dikkatlice baktıktan sonra sesinde dopdolu bir aşağılama olduğunu hissettirerek yaklaştı Hermione'ye.
"Muggle aleti, değil mi?" dedi sırıtarak. Hermione kaşlarını çattı. "Önümden çekilir misin?"
Malfoy kızın önünden çekildiğinde Hermione hızla kütüphaneyi terk etti. Ortak salona gidene kadar bilinmeyen numaranın kim olabileceği hakkında düşündü.
***
Ehehheehheehe sellamm
Benim 2839838383838'u texting denemem olabilir dkdkfkdldlfkf
![](https://img.wattpad.com/cover/227394188-288-k324082.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ilomilo |fremione|
FanfictionFred Weasley ve Hermione Granger, ortak hiçbir yanları olmamalarına rağmen fark etmeden birbirilerine tutulmuşlardı.