4.Bölüm

1.7K 30 22
                                    

Sabah uyandığımda geceki konuşmamızda bana ''sen farklısın, Seni seviyorum'' demişti. Aslında borayı çözmüştüm. Sadece sözü yerine getirilmediği zaman yada birşeye sinirlendiği zaman bukadar sert davranıyordu.
Yataktan kalkıp üzerimi düzelttim ama dünkü kavgadan sonra Bora dün bana sarıldığı için tişörtüm hala kanlıydı.Banyoya doğru ilerlerken bora geldi;

''Beni evime bırakırmısın? kızlarda merak etmiştir.''dedim

''Hayır dışarı çıkıcaz dolaptan kendine giyecek birşeyler al aşağı in'' dedi ve gitti. Üzerime beyaz bi tişört giydim saçımıda düzeltip. Çantamı alıp aşağıya boranın yanına indim.Arabaya doğru ilerledi bende peşinden gittim. Arabaya bindik ve gitmeye başladık. Yol boyunca hiç konuşmadık. Nereye gidiyorduk acaba sahil kenarında küçük ?
Bora arabayı sahil kenarına doğru sürmeye başladı. tam deniz kenrında küçük şirin bir yere gelmiştik. Burası çok güzel bir yerdi. Masalrın üzerinde pembe mavi örtüler vardı ve sandalyeler renkliydi. Bora burayı nerden biliyorduki hiç onun tarzı değil.,
Masalardan birine oturduk. Ama garson falan gelmedi. Masada menüde yoktu. Nasıl bir yerdi burası. Bora şaşkınlığımı anlayıp;

''Burada menü falan yoktur. İçerde Mehmet amcayla Ayşe teyze vardır. Ne yaparlarsa onu yersin. Sabahları genelde açma ekmek poğça peynir zeytin falan yersin''.

Şok olmuştum Bora ilk defa bana bukadar uzun açıklama yapıyordu.Boraya

''Bora insanlar kolay kolay değişmez sen neden bu kadar garipsin''

''İstersen eski halime dönebilirim'' dedi. sertleşen bakışlarıyla masadan telefonunu ve arabanın anahtarını almıştı gidicektik ama ben gitmek istemiyordum. Boranın elini tuttum;

''Özür dilerim lütfen burada oturabilirmiyiz''

''Hayır kalk!''

''Bora lütfen!'' o an en masum bakışlarımı attım Bora biraz ayakta düşünüp sonra geri yerine oturup bana bakmaya başladı. bende onunla göz göze gelmemek için etrafı izlemeye başladım.

''Bana bak aslı'' diyince ona baktım

''Ben böyleyim herşey güzelken bir anda herşeyi bok edebilirim.Sinirlenirsem beni durduramassın ama herşey güzelse hayatının en güzel anlarını yaşarsın bugünü iyi değerlendir.''dedi
bende boranın dediğini yapıp bu günü iyi değerlendirmeye karar verdim.

Yanımıza kısa boylu tonton bir teyze geldi. Nine demiyorum çünkü teyzeydi. Elindede tepsi vardı. Boraya selam verip elindekileri masaya bıraktı.Bora lavaş ekmeği alıp peynir sürdü içine domates ve zeytin koydu sarıp bana uzattı.bende Boranın bu haline şaşırıp kaldım.Bora;

''Öyle bakacağına al da ye kuş gibisin zaten '' dedi gülümseyerek. Elinden dürümü alıp yemeye başladım. o sırada borada kendine aynısından yaptı kahvaltımız bittikten sonra bora masadan peçete alıp ağzımı sildi utanmıştım. hem ağzımı silmediğim için hemde başkası değilde bora ağzımı sildiği için...

Çaylarımızı içip arabaya bindik acaba şimdi nereye gidiyoduk?Pazar olduğu için okul yoktu havada güzeldi bu yüzden havayı değerlendirmek istiyordum ama çokta yorgundum eve gitmek istiyodum boraya dönüp;

''Bora beni eve bırakırmısın?''

''Çok yorgunum bide kızlar merak etmiştir''

''Tamam benimde işim vardı zaten''dedi ve yolunu değiştirip eve götürdü beni. on-onbeş dakika sonra evin önünegeldik ve arabadan indik.beni kendine doğru çekti ve sarıldı.bende onu ittim tam eve gidicekken Boranın tokat atmasıyla kendimi yerde buldum. Göz yaşlarım benden izinsiz olarak akıyordu. Boranın saçlarımdan tutup beni yukarı doğru çekerken canımın acısına dayanamayıp ayağa kalktım. Bora'nın sinirlendiği bellliydi.Elini yumruk yapmıştı.bana çok pis bakıyordu dün yarım bıraktığı işi bugün tamamlıyacaktı. O yumruğu şuan bana atsa yaşama şansım yoktu çünkü. Sakinleşmeye çalıştığını anlayabiliyordum. Gözlerini bana dikip '' SEN KİMİ İTTİĞİNİ SANIYOSUN LAN'' diye kükredi üzerime. Ne cevap vereceğimide bilmiyordum.Saçımda olan ellerini biraz daha çekip ''CEVAP VER BANA'' diye bir kere daha kükredi. korkmuştum birkez daha çekince acısına dayanamayıp bağırdım ve ağlamaya başladım.Zaten hep ağlıyordum.

''Sus ağlama'' dedi ve kafamı arabanın camına vurdu. ben ağlamama daha şiddetli devam edince bir kere daha vurup ''Ağlama bu ses beni deli ediyor'' dedi. onu sakinleştirmenin tek yolu susmak olduğu için ağlamamı kestim ''Özür dilerim.'' dedim ve ellerini saçımdan çekip bana sarıldı alnımdan öpüp ''İçeri gir '' dedi ve arabasına binip gitti bende eve gittim.

Odama gittiğimde yatağıma uzanıp ağlamaya başladım. Kapının açılma sesini duyduğumda kapıya doğru baktım Nida gelmişti.Beni ağlarken görünce hemen yanıma geldi.saçımı yüzümden çekip;

''Noldu kuzum?'' dedi

Ne söyleyeceğimi ne anlatacağımı bilmiyorum o yüzden sadece ''BORA...'' diye bildim.

''Anladım'' dedi. Biraz bekleyip ağlamamın bitmesini bekledi ama ağlamamı sürdürdüğüm için

''Eh yeter ama bir çocuk yüzünden ne hale geldin. Tamam anlıyorum kolay şeyler yaşamıyorsun ama böylede olmazki!'' dedi

haklıydı ama ne yapabilirdimki ''Hazırlan alışverişe gidiyoruz'' dedi gülümseyerek.

hiç alışveriş havamda değildim ama nidanında itiraz kabul edicek bi hali yoktu.tamam dedim ve banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım hazırlanıp evden çıktık.

Bir cadde üzerinde mağazalar bulunan bir yere gelmiştik.Mağazalara girip kıyafet bakmaya başladık. Bir kızın morelini alışveriş düzeltir derlerdi de inanmazdım.Doğruymuş!

Günün sonunda siyah,dizin altında oldukça şık duran bir etek ve üzerine de çok şık bir badi aldım.Eve döndüğümüzdede Nidayla okadar çok yorulmuştukki, hemen kendimizi yatağa attık. Tam uykuya dalma aşamasında telefonuma gelen mesaj sesiyle şaşırdım;

'O eteği giyebileceğini düşünüyorsan yanılıyorsun. Bora Y.''

Nereden biliyodu ki benim alışverişe çıktığımı o eteği aldığımı takipmi ediyordu beni? ya bu nasıl bir çocuktu önce dövüyo sonra takip ediyo nasıl bir insansın boraa!

AKLIMA PEK GELEMEDİĞİ İÇİN ORDA KESMEK ZORUNDA BİTİRMEK ZORUNDA KALDIM DEVAMI YAKINDA!!

TAKINTILI AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin