Ep.8

5K 335 86
                                    


Okul resmen bitmek bilmemişti.

Zaman sanki işkence ediyormuş gibi gelmişti genç kıza.

Sonunda okuldan çıktığında telefonuna gelen mesajla duraksadı.

Deniz: Ne yapıyorsun?

O sırada genç kız etrafa bakındı. Deniz'i arıyordu.

Ayşe: Biliyor musun? Sana bahsettiğim Deniz beni görmeye geldi. Onunla takılacağım.

Gözleri bir yandan dışarda hâlâ Deniz'i aramakla meşguldü.

Deniz: Öyle mi? Çok sevindim :)

Ayşe: Ben de.

Gözleri kızıl saçları bulduğunda mutlulukla gülümsedi. Elindeki telefona baktığı için genç kızı görmemişti.

Ayşe: Şu an onu görüyorum ama elindeki telefonla meşgul. Gidip onu korkutacağım.

Kızıl olanın bir süre duraksadığını fark etti.

Deniz: Ahaha :) Dayak yeme bari.

Ayşe: Kim, ben mi? Hah!

Genç kızın tek kaşı kalktı.

Elinde telefonun olması onu şüphelendirmişti.

Yok canım...

Yavaş haraketlerle karşıya geçti ve kızıl olanın arkasına belirdi. Parmaklarıyla hafifçe dokunduğunda kızıl olan havaya sıçradı.

"Hay ben senin..." Arkasına döndüğünde gözleri büyüdü.

"Ayşe...sen miydin?" Genç kız başını salladı. Kızıl olan utangaçca ensesini kaşıdı.

"Pekâlâ, gidelim mi?" Genç kız tekrar başını salladı.

"Önce annemden izin almalıyım."

*

İkisi birlikte AVM'nin önüne geldiklerinde kızıl olan duraksadı.

"Ne yapmak istersin?" dedi merakla genç kıza doğru. Genç kız omuz silkti.

"Bilmem. Sinema olabilir. Ya da bir kahve." Kızıl olan gülümsedi.

"O zaman ilk sinemaya gidelim." Birlikte sinema salonuna doğru ilerlediler.

Önlerindeki panolara baktılar bir süre.

"Ne dersin, korku filmine gidelim mi?" Kızıl olan hevesle sorduğunda genç kız yutkundu.

Neden randevudaymış gibi hissediyorum?

"Evet, gidelim." Kızıl olan gülercesine gözlerini kıstı.

"Emin misin?" gülmemek için kendini tutuyor gibiydi.

"Evet eminim Deniz." Genç kızın tehtidkâr bakışlarından sonra kızıl olan ellerini teslim olurmuşcasına kaldırdı.

"Peki...bir şey demedim."

Biletleri aldıktan sonra beklemek için boş koltuklardan birine kuruldular.

"Ee? Hâlâ kitap okuyor musun?" Genç kız ona bakmadan başını salladı.

"Evet, ama eskisi kadar değil." Kızıl olan yavaşça başını salladı.

"Ben de bu aralar kitap okumaya başladım. Hatta bayağı." Genç kız hevesle ona döndü.

"Öyle mi? Ne okuyorsun?" Kızıl olan sanki biraz kızarmış gibiydi. Gözlerini kısa süreliğine başka tarafa çevirdi. Ardından genç kızın gözlerine baktı.

"Nietzsche Ağladığında." Genç kız hafifçe gülümsedi.

"Bu çok güzel. Güzel seçim yapmışsın. Kitabı bitirdiğinde istersen hakkında konuşabiliriz." Kızıl olan onaylarcasına başını salladı.

"Evet, seninle kitaplar hakkında tartışmayı özlemişim. Her ne kadar okumayı sonradan sevsemde." Genç kız bunu duyduğunda birazcık utanmıştı.

"Ben de. Sana bunu sevdirmek çok güzel." İkisi de utangaçça başlarını başka taraflara çevirdiler.

Neden bu kadar heyecanlıyım?

"Ee? Aşk işleri nasıl?" dedi genç kız.

Bunu ben mi sordum cidden?

Kendime hayret ediyorum.

Kızıl olan bunu duyduğunda gözlerini büyüttü.

"Benim mi? Şey...konuştuğum birisi var aslında...Ya senin?" Gergin hissettiği her halinden belliydi.

Genç kız elleriyle oynamaya başladı. Stresli olduğunda genelde elleriyle oynardı. Biraz da kıskanmıştı.

Acaba kimle konuşuyor?

Belki bugün telefonda onunla mesajlaşıyordu.

"Benim...yok. Bu sene zaten yoğun."Kızıl olan başını salladı.

"Evet, normaldir." Sesinden gergin olduğu daha da belli oluyordu.

Genç kız kolundaki saate baktığında yavaşça ayağa kalktı. Bu gergin hava onu boğmuştu.

"Filmin saati gelmek üzere, salona gidelim." Kızıl olan da kalktığında ikisi birlikte salona doğru ilerlediler.

Genç kız heyecandan ölmek üzereydi.

 | Oyun | gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin