GÜVENİLMEZ

GÜVENİLMEZ -6-

Bölüm  6

‘’Yapmayın hocam,’’ dedim yalvaran gözlerle ona bakarken. ‘’İstemediğimi biliyorsunuz.’’

‘’Alya asosyalsin anlıyorum, karşı da gelmiyorum. Ama al sana insanlarla samimiyet kurmak için bir fırsat. Hem sadece çalacaksın, kimse seni tanımadığı için sadece bir süre senden bahsederler. Sonra unutulursun. Hem Derin de yardımcı olmak için burada. ‘’ dedi Selin Hoca. Derin’e baktım. Gülümsüyordu, yarım ağız. ‘’Siz çalabilirsiniz ama ben çalmayacağım, bunu daha önce de söyledim. Birilerini getirince kararımı değiştirmiyorum.’’ dedim ve salondan çıktım. Sınıfa ilerlerken arkamdan birinin geldiğini hissedince hızla durup arkamı döndüm.  Derin tam önümde dururken ona ‘Ne var?’ diye sorarcasına baktım. ‘’Bu yaptığın çocukluk.’’ dedi. ‘’Daha 16 yaşındayım.’’ dedim. ‘’Haklısın, reşit olmayan bir ergene çocuk demek saçma.’’ dedi ve güldü. ‘’Aynı yaşta olmasak şuan burada olmazdın.’’ dedim. Yüzündeki gülümseme silinip yerini ciddiyete bırakırken bir şeyler söylemek için ağzını açtı, sonra da kapattı. ‘’Haklısın,’’ dedi yüzünü bir gülümseme alırken. ‘’Burada olmazdım. Ama eğer aynı yaşta olduğumuz gibi aynı olgunluğa da sahip olsaydık orada çocukça davranmazdın.’’ dedi. Bana omuz atarak sınıfa girdi. Koyduğu lafın üstüne biraz olduğumuz yerde kaldıktan sonra sınıfa yöneldim. Başımda ki ağrı artınca yönümü tuvalete çevirdim. Tuvalete girip musluğu açtım ve yüzüme soğuk suyu çarptım. Aynaya baktığımda kendimden iki tane görünce tökezledim. Elimi duvara yaslayıp destek aldım ama boşunaydı. Yere çöküp işaret parmağıma şakaklarımı ovarken artık gördüğüm tek şeyin, karanlıktan başka bir şey olmadığıydı.

**

Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Ne ara buraya geldiğimi bilmiyordum. Sağlık sorunlarım olduğunu biliyordum ama ilk defa böyle bir şey oluyordu. Yataktan doğrulmaya çalışınca biri beni durdurdu. Kafamı çevirip baktığımda annemi gördüm. Yüzünde ki üzgünlük yerini gülümsemeye bırakırken beni yatağa geri yatırdı. ‘’Dinlenmelisin tatlım. Bayılmışsın. Seni buraya okuldan bir arkadaşın getirdi. Neyse ki telefonundan beni aradığında buraya yakındım. İyi misin? Ağrın var mı?’’ dedi. Gülümserken kafamı hayır anlamında salladım. Sonra buraya beni kimin getirdiğini merak edip sordum. ‘’Kendisi de burada zaten,’’ dedi ve ayağa kalktı kapıyı açıp birine kafasıyla ‘Gel’ işareti yaptı. İçeri geçerken arkasından da biri girdi ve kapıyı kapattı. Kafasını bana çevirince şok oldum.

‘’Derin? Ne işin var burada?’’ dedim yerimde doğrulurken. ‘’Çok güzel teşekkür ediyorsun.’’ dedi gülümseyerek yanımda ki koltuğa oturunca. Annem atıldı. ‘’Hep böyle ukala.’’ dedi annem Derin’e bakıp gülerken. Derin anneme gülümsedi. Hanım evladı diye geçirdim içimden. ‘’Sana içecek bir şeyler getireyim,’’ dedi annem ayaklanırken, ‘’ne istersin?’’ diye sordu. ‘’Niğde gazozu iyi gelebilir.’’ dedim. Başını sallayıp odadan çıktı. ‘’Beni nasıl buldun?’’ diye sordum Derin’e dönüp. Bana çok garip bakıyordu. Üzgün gibiydi. ‘’Seni orada öyle görünce,’’ dedi. Nefes aldı ve gözlerini kapadı. ‘’ Öldün sandım.’’ dedi. Gülümsedim. ‘’O kadar mı hayattan bıkmış görünüyorum?’’ dedim.  Gözlerini açtı ve bana baktı. ‘’Hayır,’’ dedi. ‘’Seni orda bıraktıktan sonra sınıfa gelirsin sandım. Sonra Selin Hoca çağırdı diye düşündüm fazla üstelemedim. Zil çaldı, diğer derse girdik yine gelmedin. Selin Hoca’da çağırmadığını söyleyince dolabının olduğu tarafa gittim. Orada da yoktun. Son çare tuvaletlerdi. Kızlar tuvaletine girince seni orda baygın gördüm. Bir an kriz geçirdin sandım. Beyin kanaması filan. Ne yapacağımı bilemedim.’’ dedi. Kafamı salladım. ‘’İyi misin, yorgun gözüküyorsun?’’ diye sordum. Göz altları morarmıştı. ‘’Yorgunum sadece.’’ ve kalktı. ‘’Nereye?’’ dedim. Bana bön bön bakıp önümden geçti ve ikili koltuğa oturup sonra uzandı. Gözlerini bir saniye bile benimkilerden ayırmıyordu. ‘’Anneme benziyorsun,’’ dedi ve gülümsedi. ‘’O da senin gibi.’’ Kaşlarımı çattım. ‘’Benim gibi derken?’’ diye sordum. Gülümsedi ve gözlerini kapattı. O gece konuştuğumuz son cümleler bunlar oldu.

** 

Sarsılmalarla uyandığımda biri beni dürtüyordu. ‘’Alya uyan,’’ dedi annemin sesi. ‘’5 dakika daha anne.’’ dedim kolunu iterek sonra arkamı döndüm. ‘’Alya evde değiliz hastanedeyiz uyan bir şeyler getirdim.’’ dedi. ‘’Hı hı’’ dedim uykulu uykulu. ‘’Alya uyan.’’ Annem ciddiydi. Gözlerimi açıp yatakta doğruldum. Annem sağ tarafıma bakıyordu. Kafamı çevirip bakınca uyuklayan bir Derin gördüm. ‘’Ne kadardır uyuyorum?’’ dedim. ‘’20 dakika.’’ Kafamı salladım. ‘’Gazoz ve simit getirdim.’’ dedi elindekileri uzatarak. ‘’Teşekkürler.’’ dedim elindekileri alıp. ‘’Derin demek.’’ dedi bana imalı imalı bakıp sırıtarak. ‘’Anne saçmalama,’’ dedim şaşırarak. ‘’Biz arkadaşız. Arkadaş bile değiliz. Okula yeni geldi.’’ dedim. ‘’Tabii, neyse’’ dedi sırıtarak. Gözlerimi devirdim ve simitten bir parça koparıp ağzıma attım. ‘’Babam gelmedi mi?’’ dedim. Annem bir an duraksadı sonra sesli bir şekilde içini çekti ve ayağa fırladı. ‘’Babana söylemeyi unuttum!’’ dedi. Derin’in uzandığı koltuğun yanına gidip telefonu çıkardı ve numara tuşladı. ‘’Bizi merak etti kesin, bir şeyde söylemedim. Unuttum. Polise gitmemiştir umarım.’’ dedi. ‘’Gerçi benim gibi seksi bir bayanı kaybedecek, gitmiştir bence.’’ dedi ve göz kırpıp odadan çıktı. ‘’Seksi ha?’’ dedim gülerek. Birden telefon çalmaya başlayınca kafamı Derin’in cebinde parlayan telefona çevirdim. Yataktan kalktım ve Derin’in yanına çömeldim. Telefonu cebinden çıkartacaktım ki bir kol buna engel oldu. Kafamı çevirince Derin’le göz göze geldik. Bir an telaşa kapılıp ne yapacağımı bilemedim. ‘’Sadec-‘’ derken Derin susturdu. ‘’Hesap vermek zorunda değilsin ama bunu bir daha yapma. En nefret ettiğim şey.’’ dedi ve telefonu alıp kapatıp cebine attı. Kolu hala bileğimdeydi. Bileğime bakınca o da anladı ve çekti. ‘’Fazla tepki verdim özür dilerim.’’ dedi ve doğruldu. ‘’Sorun değil, bende sevmem zaten. Yani birinin telefonunu karıştırmayı değil. Karıştırmam da zate-‘’ derken Derin elini dudaklarıma koyarak sustururken gülüyordu. Dişlerini ilk defa yakından görmüştüm. ‘’Anladım Alya, sadece uyumak istiyorum. Yorgunum.’’ dedi ve ayağa kalktı. ‘’Tamam o zaman.’’ dedim ve hastane yatağına uzandım. Derin’e arkamı dönerek gözlerimi kapattım. Yatak birinin daha ağırlığı ile çökünce gözlerimi açıp arkama baktım. Derin gözlerini kapatmış kolunu belime attı ve konuştu. ‘’Sadece birine sarılmadan uyuyamıyorum.’’ dedi. ‘’Pekala’’ diye homurdandım ve tekrar uzandım. ‘’Teşekkürler’’ diye mırıldandı. Gülümsedim. Ama bu şekilde uyuyamayacağımı biliyordum.

 Kapı açılınca annemin içeri girdiğini anladım ve bizi görünce bana ağzını oynatarak ‘’Biz sadece arkadaşız.’’ Dedi ve göz kırptı. Sonra odadan çıktı. ‘’Keşke annen kadar eğlenceli olsan.’’ dedi Derin. ‘’Yatağı kafana geçirmemi istemiyorsan kapa çeneni.’’ dedim. ‘’Kızma anne.’’ dedi kahkaha atarak. ‘’Komik bir şey yok Derin.’’ dedim. O da ciddileşince ‘’Tamam.’’ dedi ve tekrar gözlerini kapattı. Bende kapattım.