Bölüm 9

927 83 162
                                    



Lucifer'in dediğiyle suratına bakakalmıştım. Lucifer çizgiyi iyice aşıyordu. Hareketlerine çeki düzen vermeliydi. Fakat kalbim neden böyle küt küt atıyordu? Neden yüreğim ağzıma geliyordu? Neden midemde kelebekler uçuşuyordu? Her şeyin suçlusu bendim. Lucifer'e karşı koyamıyordum ve o da bunu gayet iyi biliyordu aynı zamanda da gayet iyi kullanıyordu.

Lucifer koyulaşmış kırmızı gözleri ile bana bakıyordu. Benden bir cevap bekliyormuş gibi. Bugüne kadar hep boyun eğmiştim fakat buna asla boyun eğemezdim. Resmen benden bedenimi istiyordu. Ben ondan iyi davranışlar ya da hiç değilse kavgasız olmamızı isterken o karşıma geçmiş bana ahlaksız bir teklifte bulunuyordu. Lucifer bu kadardı işte. İstediğini elde etmek isteyen şımarık bir kral çocuğu. Fakat Lucifer bir konuda yanılıyordu. Bu sefer istediğini elde edemeyecekti.

Bir adım öne gelerek ona daha çok yaklaştım. Burunlarımız hareket etsek birbirine değecekti. Lucifer ani hareketimle şaşırmıştı aynı zamanda da sırıtıyordu. Ona boyun eğeceğimi zannediyordu. Aptal adam !

Bende ona uyarak anlamaması adına gülümsedim ve ellerimi boynuna doladım. Lucifer dayanamıyordu ve Bingo! Lucifer çoktan kafasını boynuma gömmüştü bile. Bende ellerimle ensesini okşuyordum. Ah zavallı Lucifer ! İsteğini yerine getireceğimi sanıyordu. Lucifer kafasını kaldırmadan sordu;

"Cevabın nedir Hera ?"

Kafasını daha çok boynuma gömdüm ve kulağına doğru eğildim ;

"Böyle bir şey düşlerinde bile gerçekleşmeyecek Lucifer."

Lucifer'i sertçe üstümden ittirerek odama doğru koştum. Arkama bile bakmadan. Çünkü arkama bakarsam onun sinirli kırmızı gözleri ile karşılaşmaktan çok korkuyordum. 

Odama geldiğimde hemen içeriye girdim ve kapımı birkaç kez kilitledim. Gerçi Lucifer'in gazabından birkaç kez kapı kilitlemekle kurtulamazdım fakat şu an çok korkuyordum. Ama asla pişman değildim. Lucifer'in reddedilmeyi öğrenmesi gerekiyordu.

Şu an bana iyi gelecek tek şey sıcak bir duştu. Yavaşça banyoya doğru ilerledim ve kapıyı açtım. Uzun beyaz elbisemin askılarını çözdüm ve küvete doğru uzanarak suyu ayarladım. Elbise doğrulunca bedenimden süzülüvermişti. Bir ayağımı küvete sokarak sıcaklığına baktım. Tam bana göreydi.

Biraz sonra bedenim tamamen sıcak suyun içindeydi. Yavaş yavaş gevşemeye başlamıştım bile. Fakat bedenimde bir koku vardı: Lucifer'in kokusu. Vücudumda ellerimi gezdirdikçe koku daha çok yayılıyordu sanki. Kokuyu tanımlayacak tek bir kelime vardı: Cehennem çiçeği. Keskin ve bir o kadar da sarhoş edici. O an bu koku bedenimden hiç silinmesin istedim. Yüzyıllarca bu koku ile yaşayabilirdim. Lucifer'e yaptıklarım sadece ders alması içindi ama ben kimdim ki ona ders veriyordum. O şeytanın oğluydu ve kafasına eseni yapıyordu. Ve beni de kendi oyununa alet ediyordu. Ona karşı koyamıyor ve ona aşıkmışım gibi davranıyordum. Fakat o da benden farksız değildi. Sevgilisi olduğu halde sürekli peşimde dolanıyordu. Osti ona yetmiyor muydu? İri göğüsler ve iri kalça,bu benim için iğrençti. Aklıma bu gelince birden sinirlendim ve bir elime lifi bir elime jeli aldım ve hunharca bedenimi liflemeye başladım. Lucifer'ın kokusunu ve dudaklarının izlerini silmek istercesine.
Vücudumu deli gibi lifliyordum artık boynum ve kollarım tamamen kırmızıydı. Neredeyse derim kalmamış gibi hissediyordum.

Lucifer'ın kokusunu ve dudaklarının izlerini silmiştim fakat aklımdan ve kalbimden nasıl silecektim ben bu adamı ?

Elena'nın anlatımıyla...

Babam Kral Raguel için zorlayıcı , abim Lucifer için zevkli , annem Kraliçe Mika için yepyeni ve benim için lanet bir gündü yine Cehennem'de.

Cehennemin Tanrıçası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin