~1.BÖLÜM~

44 9 4
                                    

Multimedya:Karakterler

        7 YIL SONRA

" Hadi tatlım gidelim artık"

Dedi Ebrar elini omzuma koyarak. Rüzgarın mezarının başında oturuyorduk. Bugün Rüzgarın ölümünün 7.yılıydı. Sağ taraftan gelen çıtırtıyla o tarafa döndüm. Ağacın arkasında biri vardı bizi görünce saklanmıştı.
    
      "Ziyaretçilerinden biridir herhalde"

   Dedi Akın. Küçükken ebrar akın rüzgar ve ben hep birlikte oynardık.
Dördümüz çok yakın arkadaştık. Rüzgarın ölümünden sonra beni hiç yanlış bırakmamışlardı. Rüzgar biz 10 yaşındayken ölmüştü. Çocukluk aşkımın ölümünü kaldıramadığım için bayağı bi tedavi görmüştüm. Sinir krizlerim devam etmesin diye de düzenli olarak ilaç kullandım. Geçen sene doktorum iyileştiğimi söyleyerek tedaviyi bıraktı. Ama ilaçlarıma devam etmemi söyledi. Fakat bilmediği birşey vardı. Ben iyileşemiyordum. Artık ilaçta kullanmıyordum. 7 Sene boyunca içime kapanık  suskun bir kız olmuştum. Ailem bu duruma endişelenselerde pek belli etmiyorlardı. Rüzgarın ölümünden sonra hayatım daha berbat bi hal almıştı.
      
      Onu çok ÖZLÜYORUM  hemde çok....

       Okula gelmiştik. Herzamanki gibi sınıfımıza gittik ve yerlerimize geçtik.
Öğretmen içeri geldiğinde ayağa kalktık.  Yanında bir çocuk vardı. Çocuğa baktığımda göz göze geldik.
Mavi gözleri bana Rüzgarı hatırlatıyordu. Ona çok benziyordu.

      "Evet çocuklar. Bu yeni arkadaşınız Toprak yeni öğrencimiz. Toprakçım sen istediğin bir yere otur. Dersimize başlayalım"

     Dedi öğretmen. Sınıfa kısa bir göz gezdirip boş olan tek benim yanım olduğu için yanıma oturacaktı. Pek konuşkan değildi sanırım. Siyah hırkası ve siyah pantolonuyla pek dikkat çekmiyordu. Üstündeki tek renkli yeri Mavi gözleriydi. Tüm kızlar ona bakıyordu. Yakışıklı biriydi bana kısa bir bakış atıp yanıma oturdu. Kitabını açtı ve başını öne eğdi. Ders boyunca pek konuşmamıştı.

    Teneffüs zili çaldığında kantine inecektik. Ayağa kalktım. Ama benim geçmem için toprağın ayağa kalkması gerekiyordu.
    
     "Pardon, geçebilir miyim?"

    Dedim. Hemen ayağa kalktı.

    "Ah,tabi geçebilirsin"

     Dedi gülümseyerek. Çok kısık sesle söylemişti. Gülümsemesi ve gözleri bana Rüzgarı anımsatıyordu. Ebrar ve Akının peşinden kantine gittim. Bir masaya oturup Toprak hakkında konuşmaya başladık.

       "Çok içine kapanık biri gibi gözüküyor. Tüm ders boyunca hiç konuşmadı"

  Dedim. Tam o sırada Toprak elleri cebinde kapüşonunu takmış bi şekilde kantine girdi.Kantine girmesiyle tüm kızlar ona gözlerinden kalp emojisi çıkararak bakmaya başladı. Fakat o hiçbirini umursamıyordu.

     " Sana bakıyor Alya"
  
  Ebrarın sözüyle Toprağa baktım. Kafasını başka yöne çevirdi. Kantinde bir sürü kız varken bana bakmıştı.
Tabi bu diğer kızların hiç hoşuna gitmemişti.
     
      "Bu kızların hepsi çok zevksiz"

Akının sözüyle kıkırdadım.
     
      "Sana bakmadıkları için kızmış olabilir misin?"
   
    Diye sordu Ebrar.
   
    "Ben çok yakışıklıyım bi kere kızlar zevksiz"

Ebrarla gülmeye başladık.Ders zili çaldı. Sınıfa çıktık. Geldiğimde Toprak yerinde oturuyordu. Gülümseyerek kalkıp bana geçmem için yer verdi. Gülümsemesine karşı bende gülümsemiştim. Öğretmen geldi ve ders anlatmaya başladı.

ÇOCUKLUĞUM❤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin