Bu son geçiş bölümüydü sonraki iki bölümü çok seviyorum
ஐஐஐ
"Dünyanın en güzel kızı ile bir yaz mı geçireceğim yoksa!"
Büyükannemin neşeli bağırması daha arabadan inmeden, sokağa girdiğimiz anda duyulmuştu ve kapı pervazına yaslanmış bekleyen yaşlı kadının neşeli gülümsemesini bir kaç sokak öteden tanımıştım.
Babam arabayı durdurduğunda kemerimi çıkardım ve arabadan indim. Bana doğru kollarını açmış neşeyle ilerleyen kısa, yaşlı kadına doğru kollarımı açarak bir kaç adım attım. Yanıma geldiği an ismimi haykırarak beni sarmaladı. "Jennie!"
Kıkırdadım. "Büyükanne!"
Biz sarılırken babam arabadan inmiş ve önünde durup kapıya yaslanmıştı. Kollarını kavuşturmuş gülümseyerek bize bakarken, ona döndüm ve güneşte kısılan gözlerine gülümsedim.
Bagaja ilerleyerek valizlerimi tek tek çıkarırken büyükannem saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. "Çok özledim seni." Babama doğru siteli bir tavırla konuştu. "Onu neden bana hiç getirmedin."
Genişçe gülümsedim. "Bende seni özledim büyükanne." Bu yalan değildi, sadece onu o kadar uzun zamandır görmemiştim ki, özlediğim zamanı geçeli bir kaç yıl olmuştu.
Beni bıraktı ve babamın yanına ilerledi. "Yardım edeyim sana."
Babam güldü. "Biz Jennie ile taşırız anne."
Omzumdaki çantamı boynumdan geçirdim ve hızlıca yanlarına gittim. "Yardım ederim ben."
Büyükannem mızmızlanarak eve girdiğinde, elimde iki valizle, elinde iki valiz olan babamla birlikte onu takip ettik. "Siz bana yaşlı muamelesi yapıyorsunuz!"
Valizleri odama çıkardığımızda, babam derin bir nefes aldı ve ellerini silkeledi. "Bu kadardı."
Yanına gidip koluna girdim ve hiç bir şey yokmuş rolüme devam ettim. "Yardımın için teşekkürler yakışıklı."
Güldü ve kolumdan çıkıp belimi sarmaladı. Beraber aşağı indik ve salondaki sallanan sandalyesinde kitap okuyan büyükanneme gülümseyerek, kapının önündeki arabamıza gittik.
Arabanın önüne geldiğimizde ona sıkıca sarıldım. "Dikkatli ol."
Alnıma bir öpücük bıraktığında gülümsedim. "Beni ziyaret et."
İçindeki burukluğu ve endişeyi gizlemeye çalışarak konuştu. "Edeceğim."
İç çektim ve buram buram erkek parfümü kokan bedenin arabaya binip gidişini izledim.
Arkasından el salladım ve bir kaç dakika orda öylece dikildikten sonra içimdeki garip boşlukla eve girdim.
Annemle sık sık ayrı kaldığımız günler olmuştu ama babam... Hep birlikte olur, her şeyi beraber yapardık. Genelde kavgalar yüzünden kısa tatillere yolculanan kişi annem olurdu, şimdi bu veda eksik hissettirmişti.
ஐஐஐ
Burnuma gelen nefis kokularla uyandım ve uyanır uyanmaz içime çöken garip hissi umursamamaya çalışarak gülümsedim. O garip boşluk geçmek bilmiyordu.
Eğer alışkanlıklarınıza bağlıysanız, en ufak bir şeyi bir farklı görmek içinizin tuhaf olmasını sağlayabiliyor.
En iyi yaptığım şeyi yapıp, bu histen de kaçtım ve ayağa kalkıp yeni odamdaki boy aynasının karşısında gerindim.
Pijamalarımı değiştirmeden, saçımı dağınık ve bir şeye benzemeyen bir topuz yaptıktan sonra merdivenlerden alt kata indim.
Amerikan mutfaklı evde, uzun tezgaha dizilmiş sofranın yanında hem bir şeylerle uğraşan hem de televizyon izleyen büyükannem görüş açıma girdiğinde, merdivenlerden inerken seslendim. "Günaydın!"
Bana baktı ve gülümseyerek uğraştığı şeyi bıraktı. "Bende seni uyandıracaktım."
Konuşmama fırsat vermeden konuşmaya devam etti ve bende yanına gidip, tezgahın yanındaki bar sandalyelerinden birine oturdum.
Ben masayı süzerken o konuştu. "Yemek yiyelim sonra seni sahile götürürüm, gece de beraber sahildeki mekanları gezeriz, çok güzel sosisli sandviç yapan bir yer var seni oraya götürürüm."
Yaşlı ama ruhu benden daha neşeli olan kadını dinlerken bir yandan da masadaki yemekleri çoktan tabağıma koymuş ve yemeye başlamıştım.
Dediklerine kıkırdamakla yetindim çünkü ona dürüst olmayı deneseydim, yüksek ihtimal karşısında ağlamaya başlardım.
ஐஐஐ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
summertime sadness || jenlisa
Fanfiction"Dünyanın en pahalı şarabı bile bana dudaklarından daha güzel bir tad veremez" Kitap ismini, Lana Del Rey'in "Summertime Sandness" adlı şarkısından almıştır.