ஐஐஐ
Tabağımdaki yemeklere baktım ve dakikalardır yaptığım gibi çatalımla onlarla oynamaya devam ettim.
"Neden yemiyorsun JenJen?"
Yaşlı, tüm iyi niyetiyle bana bakan kadının sesi, ondan nasıl izin alacağım konusunda bahaneler sıralayan zihnimi uyandırdı ve bakışlarımı kendisine çekti. "Beğenmedin mi? Sevdiğin bir şey söyle onu yapayım."
Tamamen samimiyet dolu, bir o kadar da endişeli suratını gördüğümde tebessüm etmeden edemedim. "Hayır, aklıma bir şey takılmış sadece."
Tabağındaki yemeklerden büyük bir lokma ağzına attı ve hızlıca çiğneyip yuttuktan sonra konuştu. "Söyle canım, hallederiz."
Elimdeki çatalı tabağa yasladım ve dudaklarımı yaladım. "Arkadaşlarımdan bir kaçı buralardaymış dün gece karşılaştık ve..."
Temkinli bakışlarla devam ettim. "Beni bugün için davet ettiler."
Günlerdir üzerimde emanet gibi duran samimiyetsiz gülümsemelerimi fark etmiş olacak ki, birileriyle konuşup anlaşmış olmam onu gereğinden fazla neşelendirdi. "Git o zaman canım, ne düşünüyorsun."
Boğazımı temizledim. "Dün geceki saatte çağırdılar."
Kaşları bir kaç saniyeliğine çatılsa da, bir kaç lokma yemek ve düşünceli yüz ifadesinden sonra cevap verdi. "Tamam ama dün geceki gibi 1-2 saat kalıp gel."
Hevesli gülümsemem yüzümde yer edindiğinde, gülümsediğimi görmek onu da neşelendirdi ve neşeyle tabağımdaki yemekleri gösterdi. "Şimdi yemeğini ye."
ஐஐஐ
Odamda aynanın karşısında giysi seçmeye başlaya kadar, yaptığım şeyin saçmalığını fark edememiştim, zira büyükannem izin verdiğinden beri üstümde gereksiz bir neşe ile dolaşıyordum. Heyecanımı, uzun zamandır kimseyle konuşmayışıma yormak istedim.
Dolabımı açıp karşısında dakikalarca düşünerek seçtiğim giysilerimi seçerken de bir sorun yoktu. Fakat hazırladığım ilk kombini denediğimde ve aynada kendime baktığımda, sadece ismini bildiğim bir kız için yarım saattir giysi düşündüğümü fark ettim.
Yılışık ve şımarık tavırları olan kız, arkadaş grubunun yanında sıkılmıştı ve kalkıp yanıma gelip bana asılmıştı. Hepsi bu kadardı, geleceğine söz vermemişti veya benden, gerçekten onunla buluşmamı net bir şekilde istememişti. Şansını denemişti ve ben hiç itiraz etmeden tamam diyecek kadar garip bir ruh halindeydim. Bu, böyle hazırlanacak kadar önemli bir buluşma değildi.
Bir süre yere baktıktan sonra, bu kadar heyecanlanmamın yersiz olduğunu kabul ettim.
Asker desenli kot şort eteğim ve yine asker desenli, karnımı hafif açık bırakan kısa bluzumla bir süre daha aynanın karşısında, onun benimle buluşmayacağını kendime kabul ettirmeye çalıştım.
Üstümdekileri çıkarmadan, "Belki bunları giyerim." düşüncesiyle yatağa hazırladığım tüm kombinleri teker teker katladım ve dolaptaki eski düzeni sağlayıp yatağımın başına geçtim.
Gece dörte kadar kitap okuduğumda, en azından izin aldım ve çıkıp kafa dağıtabilirim düşüncesi ile yatağımdan kalkıp bavulumdaki poşetten siyah sandaletlerimi elime aldım. Neredeyse bitirmek üzere olduğum kitabımı da tek elime aldıktan sonra aşağı indim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
summertime sadness || jenlisa
Fanfiction"Dünyanın en pahalı şarabı bile bana dudaklarından daha güzel bir tad veremez" Kitap ismini, Lana Del Rey'in "Summertime Sandness" adlı şarkısından almıştır.