" JİMİN!"
Çatıda oturmuş ayaklarını boşluğa sallıyordu ve en önemlisi çok dipte oturuyordu.
"ne arıyorsun burada, gel şuraya düşeceksin"
Arkasını dönmeden burnunu çekmişti. Ağlıyor muydu o
"neden geldin, dersten geri kalacaksın"
Biraz kıpırdanmaya başlamıştı. Salak düşecekti. Omuzlarını altından tutup biraz geri çektim ayakları artık sallanmıyordu.
Bana anlamaz gözler ile bakmaya başlamıştı.
"okulumuzun en çalışkanı derse girmemiş, bana koyar mı Park"
Göz yaşlarına bir göz yaşı daha ekledi.
" en çalışkanı farkındaysan okulda ikinciyim birinci bile olamadım"
"jimin neden bize yalan söyledin... Tao konusunda"
Ağlamaktan şişmiş gözleri ile bana baktı şuan kalbim bin parça olmuştu nedense
" söylesem ne yapacaktın ki yine kendi başıma ve ben kendi başıma onunla uğraşamazdım. Her zaman ki gibi zavvalı ve ezik olacaktım. Onun için büyütmedim"
Gözyaşlarının arasına hıçkırıklarıda katılmıştı.
"sen zavallı değilsin jim-"
"zavallıyım, ben zavallıyım Taehyung, Babam annemi benim yüzümden bırakıp gitti. Annem benim yüzümden birçok kişiden hakaret yedi, dayım benim yüzümden bir çok kişi ile kavga etti. Ben aileme laf gitmesin diye hiç bir şey yapmadım korktum zar zor liseye geçtim o küçük yaşta çalışarak biriktirdiğim paralar ile, okulda herkes tarafından tacize uğrarken, dövülürken aşalanırken sustum çünkü korktum. Ben bunları herkese anlatsaydım beni sevenler de zarar görecekti. "
Ne zaman aktığını bilmediğim göz yaşlarımı sildim.
" sen de zarar görmeni istemiyorsan uzak dur bu mevzulardan Taehyung "
" neden zarar görecekmişim jimin sen benim arkadaşımsın, hem bana birley yapamazlar"
Alayca gülüp gözyaşlarını sildi
" beni koruduğuna için senin hakkında konuşurlar, sende sevdiğinden uzak kalırsın, çünkü o da beni aşağılıyor"
Ne yani Suzy de mi? Ne yapacağım yani bir tarafta Suzy bir tarafta jimin. Neden ben jimin i koruyorum ki suzy daha önemli-
"Taehyung dışından konuşuyorsun ve soruna gelirsek bana acıyorum.... lütfen git benim yüzümden zarar görme"
Siktir, beynime ve ağzıma sıçayım
"jimin ben öyle demek is-"
"git Taehyung lütfen git"
Sesi titreyince gözyaşlarım yine akmaya başlamıştı.
İstemeye istemeye ayağa kalktım. Yavaş adımlar ile çatının kapısına ilerledim. Arkamda yükselen hıçkırıklara ile hızla merdivenlerden indim.
Merdivenlerin sonunda yere çöktüm göz yaşlarımı sildim. Kafamı kaldırdığımda suzy i arkadaşları ile gülerken görmüştüm.
Ne yapacaktım ben.........
"Hadi yoongi"
"off tamam tae"
Çıkışa doğru ilerlerken arkamızdan bağıran jungkook ile durmuştuk.
"jungkook ne oldu"
"şey jimin i gördünüz mü"
Jimin in ismini duyunca jungkook yaklaştım
"yok derse girmedi mi"
"sabah ki olaydan beri yok, son ders derse girmedim aradım onu ama yok"
"belki eve gitmiştir"
"yok annesini ve sayısını aradım gitmemiş sonra onları da endişelendirmemek için buldum diye yalan söyledim"
Nereye gitmişti of orada yalnız bırakmıyacaktım, salak Taehyung seni
"Taehyung en son sen konuşmuştum ana bir şey demedi mi"
Ağlamaklı çıkan sesi ile gözlerimi ona çevirdim. Neden jimin de olanlar onda olmamıştı.
"hayır, söylemedi"
"jungkook sakin ol buluruz akılı çocuk"
"hayır yoongi jimin ilk kez böyle yapıyor o kadar acı çekti ama hep toparlayıp geri geldi, ya kardeşim kayıp galiba ve üzgün ama yanında değilim"
Yoongi jungkook u kolları arasına alarak sıkıca sarıldı
"tamam tavşanı bulacağız jimin i"
Cebimden telefonu çıkarıp jimin i aramaya başladım ama telefon kapalıydı. Ah be jimin neredesin
"jungkook, neden ağlıyorsun yavrum jimin nerede"
Arkadan gelen ses ile arkamı döndüm. Evet Bayan Park ve Kim Seokjin
" noona şey, jimin yok galiba"
Bayan Park anlamaz gözlerini üstümüzde gezdirmişti.
"ne demek yok jungkook"
" seokjin hyung bugün şey oldu yani yine bazı mallar üzdü onu sonra kafa dağıtmak için çatıya çıktı, ardından Taehyung da çıktı konuşmuşlar ama işte ondan sonra ne derse girdi ne de yanıma geldi."
Bayan Park göz yaşlarını tutamayıp.Banka oturmuştu.
"Bayan Park merak etmeyin bulacağız Jimin i"
Bana bakıp kırık bir tebessüm etti
"Taehyung du dimi, lütfen oğlumu bulun benim ondan başka kimsem yok"
"merak etmeyin Bayan Park, jimin aklı başında biridir bu akşama kadar gelir kafa dinlemesi lazım"
"hayır bilmiyorsunuz, jimin hasta ilaçlarını içmesi lazım bir iki saat içinde yoksa bayılır"
İlaç mı jungkook a baktığımda gözlerini kaçırmıştı.
"şey ne için"
Bayan Park bana bir süre baktıktan sonra kardeşi Jin hyung kafa atlamıştı.
"sevdiği bir çocuk var son bir yıldan beri onun için üzülüyordu. Artık bayılmayı başladı onun için ilaç ama kullanmazsa durumu komaya kadar bile gider"
Gözlerim aniden şokun etkisi ile açılmıştı. Jungkook ve Bayan Park Jin hyuna bakarken yoongi benim gibi bana bakıyordu.
Bu çocuk benim yüzümden ilaç mı kullanıyordu, ben onun psikolojisi ile mi oynadım. Sabah olanlar. Tanrım ben ne yaptım Suzy lafını kullanarak onu üzdüm. Belki bayılmışsa, ya bir şey olmuşsa
Acele ile çantamı yerden aldım
"Jim hyung Bayan Park o alın eve gidin, biz jimin i ararız"
Yoongi hyung da çantasını alıp yanıma geldi
"jungkook sen de git onlar ile"
"hayır bende geleceğim yoongi"
"hayır git"
"kimse bir yere gitmesin"
İşte o ses arkamı döndüğümde karşımda saçları maviye dönmüş bir park jimin görmem ile yerime çivilenmiştim
'ohaa çok yakışıklı'
İyi okumalar pandalar
Yazım yanlışım varsa kusura bakmayın lütfenOy ve yorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unrequited Love ~Vmin
Teen Fiction29.04.20- 02.11.20 Okulun popüleri sayılan Taehyung ve ona olan aşkını ilaçlar ile ayakta tutan Jimin Arkadaşı Jungkook için okulun basketbol maçını izleyen jimin o sırada gördüğü kale gülüşe aşık olmuştur. VMİN YOONKOOK