İki saat önce Suzy ile okuldan sonra bir kafeye gelmiştik. Güzel bir manzarası olan bir kafe. Suzy güzel manzarayı izlerken ben başka bir manzara izliyordum. Bu manzaram ne nehir manzarası ne de karşımdaki kızın manzarası.
İki masa ötemizde oturan jimin ile flört eden sungwoo yu izliyordum. Ha ne yapmacık hareketler. Jimin in her konuşmasında gülmek, konuşurken ellerini tutmak, ağzının kenarındaki pasta kremesını silmek- bir dakika onun elleri jimin nin dudağınamı deydi.
"Taehyung, burası çok güzel, bir dahaki ne yine buraya mı gelsek çok ferah bir yer çünkü"
Gözlerimi karşıdaki masadan çekip Suzy ye çevirip güldüm.
"neden olmasın, sen iste her yere gideriz"
Bana şirine gülüp saçını arkaya attı. Gözleri yine manzaraya dikince bende yine karşı masaya diktim.
Sungwoo yu tek başına görünce jimin in lavoboya gittiğini anladım.
"Suzy ben bir lavaboya kadar gidiyorum. Yemekleri ben seçtim tatlılarıda sen seç"
Bana gülümseyip önündeki menüyü alıp bakmaya başladı. Hızla lavoboya ilerledim.
İçeri girdiğimde kimse yoktu. Tuvaletin kapıları bir dışında açıktı. Jimin galiba oradaydı. Kapı kilit sesi gelince hemen lavobobun önüne geçip ellerimi yıkamaya başladım. Tahmin ettiğim gibi içerideki kişi jimin di.
Kafasını kaldırıp beni farkettiğinde bir süre durup bana baktı. Aynadan ona bakıp gülümsedim suyu kaparken.
"jimin sende mi buradaydı, hiç fark etmedim."
"evet sungwoo ile geldimde, bende seni görmedim"
Ellerimi kurutup ona doğru döndüm.
"sungwoo bizim kulüpteki mi?"
Kollarını birbirine bağlayıp kalçası I tezgaha dayadı
"evet eskiden sizin kulüpteydi. Şimdi benimle aynı kulüpte."
"neden? Yani beğenmemiş mi kulüpümüzü"
Kafasını iki sana salladı
"bilmiyorum ama son zamanlarda aramız iyi onun için gelmiş yanıma. Sizin kulüpte pek arkadaşı yokmuş"
Seninle yakın olmak için basketbolu bırakmış. Neden sinirlerim bozuldu birden. Tabi basketbolu bıraktığı içindir
"neyse sen neden buradasın"
Ona alay ile güldüm
"Suzy yi randevuya çıkarttım"
Gözlerimin içine öyle bir baktı ki içimde seller, heylanlar, depremler koptu resmen.
"iyi size iyi eğlenceler. Ben artık döneyim masaya ilk günden yalnız bırakmayayım çocuğu. Suzy selam söylersin."
Bir şey dememe izin vermeden beni orada bırakıp lavobodan çıktı.
Ve neyin ilk günü. Yoksa sevgilimi oldular. Saçmalama Taehyung jimin sana aşık yani vazgeçsede hemen geçemez sonuçta kaç yıllık hoşlantı.
Hızlı adımlarla lavobodan çıktığımda masaya doğru ikerleyecekken. Suzynin olmadığını fark ettim. Gözlerimi kafede gezdirirken sessiz bir küfür savurdum.
Suzy jimin ve sungwoo nun masasında oturmuş. Sungwoo ile konuşuyordu. Beni gördüğünde bana el sallayıp yanına gelmemi işaret etti. Yavaş adımlar ike yanlarına ilerledim.
"Taehyung, sungwoo benim kuzenim. Jimin ile randevuya çıkmışlar. Onlara sordum buraya oturdum senin içinde sorun olmaz ise oturalım mı?"
Gözlerimi daha demin karşılıklı otururken şimdi yan yana oturan kişilere çevirdim. Onlar fazlamı yakındılar.
"olur sorun yok" deyip hemen Suzy nin yanındaki sandalyeye oturdum.
"demek artık bizim kulüpte değilsin sungwoo"
Sungwoo jimin deki gözlerini bana çevirip güldü.
"evet basketbol takımı dayım zaten kulüpte olmasam ölmem. Hem arkadaşım yoktu sonradan jimin in kulüpünğn boş olduğunu öğrenince oraya geçtim. Hem daha yakın oluruz diye"
Ona kafa sallayıp gözlerimi jimin e çevirdim. Başını eğilmiş telefonu ile uğraşıyordu bizi takmıyordu bile.
"izninizle bir telefon görüşmesi yapıp geleceğim"
Jimin aniden masadan kalkıp küçük terasa çıkınca üçümüz kalmıştık.
"jimin den hoşlanıyor musun woo?"
Suzy heyecanlı bir şekilde sorunca bakışlarımı hemen sungwoo ya çevirdim.
"yani evet, çok iyi biri, çok güzel, çok çok çok yani denilecek bir şey yok. Onunla ilişkiye girmek, arkadaş olmak bile şanslı hissettirir."
Şuan şunu dövsem ne olur, jimin e ümit vermiş olur muyum yada Suzy i kaybetmek.
"uwu sen baya baya aşık olmuşsun woo"
Sungwoo hahih gülümseyip kafasını aşağı eğidi.
"Taehyung, sen jimin ile yakınsın. Onunla sungwoo yu ayarlasak mı?"
Gözlerimi Suzy e çevirdim. Ne diyordu bu ya ben diyorum döveceğim. O diyor ayarlayalım.
"yani aralarına girmek pek hoş olmaz, kendi kendine halletsinler"
"evet Taehyung haklı suzy. Zaten jimin ile aram iyi ve onun biraz zamana ihtiyacı var ve ben onun hep yanındayım. Sadece unutması gereken kişileri unutsun o zaman hayatını süsleyeceğime inanıyorum"
Sözleri gözlerimin içine baka baka söyledi. Dalgamı geçiyor benimle. Jimin beni unutacak ama zamana ihtiyaç var dedi. Gerçekten jimin benden vazmı geçiyor.
Yanımıza gelen jimin ile boş bakışlarımız ona döndü.
"ya kusura bakmayın acil bir işim çıktı benim kalkmam lazım."
Yüzünü tamamen sungwoo ya çevirdi.
"sungwoo böyle olmasını istemezdim gerçekten acil bir işim çıktı. Başka bir zaman yeniden buluşuruz olur mu?"
Sungwoo gülümseyerek jimin in elini tuttu. O elini kırmak vardı ama ne hakla değil mi?
"sorun yok Jim, zaten hep beraberiz. Yani istersen seni bırakabilirim."
"yok gerek, ben giderim akşam konuşuruz zaten. Sizlerde iyi eğlenceler.... Bu arada çok iyi bir çiftsiniz."
Suzy gülümserken, benim yüzüm düştü. Neden neden mutlu olamıyorum şuan.
Gözlerimiz bir birine deyince banada hahifçe gülümseyip. Kafeden çıktı.
Bir süre daha öyle oturduk. Ne kadar da sungwoo jimin den bahsetsede ona karışamamak yüreğimi parçaladı.En sonunda Suzy ile kalkıp evlerimize dağıldık.
Yarın çok işim olduğu için bugün atayım dedim. Bir süre diğer ficleri de yazamıyacağım. Kısa bir süre çok kısa.
Umarım bölümü beğenirsiniz.
![](https://img.wattpad.com/cover/222961834-288-k223017.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unrequited Love ~Vmin
أدب المراهقين29.04.20- 02.11.20 Okulun popüleri sayılan Taehyung ve ona olan aşkını ilaçlar ile ayakta tutan Jimin Arkadaşı Jungkook için okulun basketbol maçını izleyen jimin o sırada gördüğü kale gülüşe aşık olmuştur. VMİN YOONKOOK