"Thep geri döndü." eve girer girmez bağırarak anneme sarılmak için koştum.
"Bırak beni. Önce hindistan cevizli keki yemek istiyorum." dedi beni geri itip.
"King'i o kadar sevmiyor musun?" diye sordum anneme.
"Evet çünkü King eski ama hindistan cevizli kek yeni." dedi benimle alay edip kızdıraracak şekilde.
{aklıma how i met your motherdan Barney geldi : "new is always better." (Yeni her zaman iyidir.) }
Kendimi kanepeye attım ve iyice her yere yayıldım. Enerjim vücudumdan çekilmiş gibi hissettim. Ayakta duracak, yürüyecek ya da herhangi bir şey yapacak hiç enerjim yoktu. Nefesi kesilmiş ölmek üzere olan biri gibiyim.
"Kreması yumuşak, ağızda eriyor. Pastanın dokusu çok iyi, ne çok sert ne de çok yumuşak." dedi kekin tadını çıkararak.
"O kadar lezzetli mi?" ciddi bir şekilde sordum.
"Altı arkadaşının fotoğrafını göndermişsin?" diye sordu.
Ablam fotoğrafı onunla paylaşmış olmalı.
"Huh? Oh, evet, hepsi çoook yakışıklı." cevap verdim.
Ablam gerçekten de resmi anlatmak için annemi aramış. İkisi de arkadaşlarımı tanıyor ama beni kızdırdığını bilmiyormuş gibi bunu yapıyorlar.
"Güzel, bir sürü çeyiz alacaksın. Parayı aldıktan sonra, ben de bütün hindistan cevizli kekleri alırım. Pudingleri de. Ayrıca papatya salatası da seviyorum, bunların yerine yakışıklı bir şef almalıyım. Daha iyi olurdu, her neyse, hehehe." dedi annem utanmadan.
"Hepsi benim güzelliğim sayesinde." saçlarımı modellerin yaptığı gibi nazikçe savurdum.
"Kendine güzel mi diyorsun? Narsisizm oğlu." annem yorum yaptı.
"Nasıl kendi oğlunla böyle konuşabiliyorsun?" , diye sordum.
Bunları babama söyleyeceğim.
Garajda arabanın içerisinde uyuyor. Zavallı adam!!!
"Narsisist değilim. Sadece doğruları söylüyorum." diye tersledim.
Gülümsedi.
"Hadi beraber oturalım." , dedi.
"Anne, önce gizli yerimi görmek istiyorum." diye cevap verdim.
Uzun zamandır eve ziyarete gelmemiştim. Gidip temizlemeliyim, belki de annem yokluğumda kontrol etmiştir.
"Yalnız olacağım." diye ekledi.
"Yalnız? Babam garajda uyuyor." , diye cevaplayınca tek kaşını kaldırdı.
"Seni eve getirebilmem için, kocamın garajda uyuması gerekiyordu." diye yorumladı.
Annem için mi üzülmeliyim babam için mi?
Saate baktım 17:11, 7 den önce dönsem iyi olacak.
"Tamam tamam." dedim ve gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My engineer Ram&King Space {türkçe çeviri}
RandomNeden benimle konuşmuyor? Neden bilmiyorum ama onun benimle konuşmasını istiyorum. Her şey King'in ilginç bulduğu çocuğun onunla konuşmasını istemesiyle yani bir merakla başladı. Sonrası... Bu novelın ingilizceden türkçeye çevirilmiş hali. İngili...