{bölüme başlamadan önce Ram'in kesinlikle yavru kediden farksız olduğunu söylemek istiyorum... aşırı güzel bir bölümdü dayanamayıp başa yazdım...}
Ram'in Bölümü
"Ram"
Ses, yağmurun altında beni ve en yakın arkadaşlarımı koruyan şemsiyenin gölgesiyle beraber yanımıza geldi.
Kim olduğunu biliyorum, sesi, elleri, yüzü ve hatta Yasemin kokusunu hatırlayabiliyorum. O artık hayatımın bir parçası.
{Ram... ne olur hep sen anlat... uzun bir süre anlatıcı Ram olsun 🥺}
"Ne oldu? Neden burada, yağmurun altında oturuyorsun? Soğuk algınlığına yakalanacaksın." birdenbire tahta bir bloğun arkasına koştu.
Ne yaptığını sormak üzereydim ama sonra köpeklerden korktuğunu ve tesadüfen en iyi arkadaşlarımın büyük köpekler olduğunu fark ettim.
"Küçük köpekler, bakmayın, King'e öyle bakmayın. Thep King köpeklere düşkün değil. Bitkilere düşkünüm", Köpeklerime bakarak dedi.
"Hav Hav"
İçlerinden biri korkan insanlarla alay etmeyi seviyordu. Tahta bloğa doğru atlıyormuş gibi yaptı.
"Otur" dedim ve köpeğim sessizce yerleşmeden önce bana dikkatlice dönüp bana baktı.
Diğer ikisi de cezayı kabul ederek ön bacaklarını başlarına kaldırdı.
"Bu bölgede ne yapıyorsun? Bayağı heyecan verici ama çok yağmur yağıyor. Yürüyüşe mi geldin? Çelenk yapmak ister misin?" dedi gülümseyerek ama sonra yüzü ciddileşti, endişelenmişti.
"Sorun ne?" diye sordu.
"..."
Neden her acı çektiğimde yanımda onu buluyorum? Tek kelime etmeden ne hissettiğimi, düşündüğümü ve istediğimi nasıl bilebilir? Bir şekilde her şeyi biliyor.
{Bu novelı lütfen... ne olur hep sen anlat Ram... King sadece seni inceleyip düşüyor ama sen... ahh Ram üzümlü kekim...}
"Ne dediğimi duydun mu?" diye sordu.
Başımı sallayıp iyi olduğumu anlatmaya çalıştım.
"Yalancı," diye ekledi.
"..."
"Sana yük olmayacağım, sadece nereye gittiğini sormak istiyorum. Bir arkadaşının evine mi gidiyorsun yoksa gidecek bir yerin olmadığı için burada mı oturuyorsun?" diye sordu.
"..."
"O zaman daireme gel" muhattabım yaklaştı ve beni hareket ettirmek için çok fazla güç harcayarak eliyle koluma yapıştı ama elbette başarısız oldu.
Dönüp üç en yakın arkadaşıma baktım.
"Onlara aldırış etmiyorum. A'Ning benimle gelmek zorundasın, çünkü nongumun yol kenarında soğuktan ölmesini istemiyorum" dedi.
Neden bu kadar naziksin?
"Köpeklerim var," dedim.
"Sorun değil, onlar senin en yakın arkadaşların, haha" bunu duyduğumda, içimdeki bütün gücüm zayıfladı.
Ona içimde çok fazla duygu ile baktım. Çok nazik olduğunu itiraf etmeliyim yine de köpeklerden korkuyor ama beni ve köpeklerimi dairesine davet ediyor. Kafam karıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My engineer Ram&King Space {türkçe çeviri}
De TodoNeden benimle konuşmuyor? Neden bilmiyorum ama onun benimle konuşmasını istiyorum. Her şey King'in ilginç bulduğu çocuğun onunla konuşmasını istemesiyle yani bir merakla başladı. Sonrası... Bu novelın ingilizceden türkçeye çevirilmiş hali. İngili...