My engineer Ram&King Space {türkçe çeviri}

Bölüm 7 : mesafe yok

"Senin dairen, evet... alışveriş merkezinin yakınındaki mi?" diye sordum, onayladı.

Onunla konuşurken, az gelişmiş bir ülkede yaşayan vahşi ile gelişmiş bir ülkede yaşayan kentsel insanın arasındaki konuşmada gibi hissediyorum. Onunla konuşmak zor ama Thep King zorluklardan hoşlanıyor.

"Bana cevap vermek için işaret dili falan kullan bari," diye kendi kendime mırıldandım.

Pencereden dışarı baktım, hala yağmur yağıyor ama şimdi daha ağır görünüyordu. Kıyafetlerim hala nemli. Henüz kurumamışlar.

İhtiyacın olduğunda fanın nerede olur ki.

Ağzımın köşesi gülümseme ile kalktı, kendi kendime gülüyordum. Suya düşen bir köpek yavrusu gibi görünüyorum.

"Normalde de otobüsü kullanır mısın yoksa sadece yağmurlu günlerde mi?", diye sordum ama cevap vermedi.

Bence dairesi üniversiteye yakın ama çok da yakın değil, eğer yürüyerek giderse yaklaşık yirmi otuz dakika sürmesi gerekiyor.

Bir dahaki sefere daireme yürüyerek dönmeye çalışmalı mıyım? Egzersiz yapmak istiyorum ama spor salonuna gitmek istemiyorum. Kafam karıştı.

Spor salonuna gidersem sağlıklı olabilirim ama araba yakıtını üyelik ücreti ve giriş ücreti ile değiştirmek zorunda kalırım, bu da çok fazla.

Öte yandan, eğer daireme yürüyerek dönersem egzersiz yapabilir, sağlıklı olabilirim ve nehir, brigde, tapınak manzaralarını bir baht ödemeden turlara geziyormuş gibi görebilirim. Biraz yorucu ve terli olabilir ama denemeye değer.

Siktir!

"Hey...Hey."

Ne yapacağımı merak ediyordum,bu yüzden Ram'ın kolunu tutan elimi yanlışlıkla bıraktım. Bir dakika önce kolumu tutan yanımdaki çocuk olmasaydı neredeyse düşüyordum.

Hafifçe kaşlarını çattı, ama hiçbir şey söylemedi. İfadesini değiştirmeye çalıştım, sanki bana 'Neden sıkıca tutunmuyorsun, aptal,' diyor gibiydi. Doğru okuyup okumadığımı bilmiyorum.

"Hala vaktimiz var, ödevin ile ilgili yardım ister misin?" diye sordum ve kaşlarını çattı.

Kendi başına yapamıyor ama yardım da istemiyor. Bu bir çeşit hastalık falan mı?

"..."

Çalışmalarını su geçirmez bir çantadan çıkardı. Şey yağmur için hazırdı. Eğer şemsiyeyi unutursan, bunun yerine çantayı kullanabilirsin. Benden farklı olarak hazırdı.

Sayfayı elinden alıp kabul ettim ve kontrol etmek için aşağı baktım. Öncelikle el yazısını değiştirmesi gerektiğini düşünüyorum. Yemin ederim ki bu yabancılar 8 numara yazmak için yan yana iki daire yapıyorlar. Hiçbir şey söylemedim çünkü bu onun kişisel tercihi. Ama bay Ram onu iki nokta üst üste gibi yazdı =:

"Ai'Ning senin yazın kesinlikle mükemmel," diye güldüm sayfaya dönmeden önce.

Yine de çok çabuk öğreniyor çünkü ona sadece bir kez öğrettim ama sanırım Thep King'in öğretişi sayesinde başarılı oldu.

"Siktir!" Otobüs bir şeyden kaçmak için dönüş yaptığında bağırdım.

Sürücünün birini lanetlediğini duydum, "Açık bir tarlada sürüyormuş gibi sürüyorum otobüsü, önünüzde göremiyor musunuz !!!"

"Teşekkürler .... tekrar", dedim ki bana ikinci kez yardım etmişti.

Ram yere düşmemem için belimi tuttu. Eğer yapmasaydı, kendimi kötü bir şekilde yaralayabilirdim.