Sabah kalktığımda ilk işim saate bakmak oldu. Saat daha 7'ydi. 8'de Min Seo'yu terminale bırakacağım için hazır olmam gerekiyordu. Ama bir yarım saat daha uyumam için vaktim vardı. O yüzden tekrardan uyudum.
Yarım saatin ardından uyanıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra aynada mükemmel yüzüme baktım.
"Üzgünüm, Worldwide Handsome Kim Seokjin bundan sonra seninle beraber Kim Min Seo'yu da seveceğim."
Aynadaki yakışıklı yüzüme öpücük atıp üzerime ceketimi geçirdikten sonra apartmandan çıktım ve park halinde olan arabama bindim.
Telefondan Min Seo'ya geleceğimi haber verdikten sonra arabayı çalıştırdım. O sırada radyoyu açtım. Geçen sefer çalan şarkı çalıyordu yine.
Lynn, lonely hearts.
Bu şarkıyı her dinlediğimde aklıma Min Seo geliyordu. Sanırım ikimizin şarkısı buydu. Bunu ona söylemeliydim!
...
Yurdun önüne geldiğimde arabadan indim. Yurdun bahçesinde elinde çantası ile beni bekleyen Min Seo'nun yanına gittim.
Neden utanıyordum? Sanırım hâlâ sevgili olduğumuza inanamıyordum.
"Hoş geldin." Dedi, o da utanarak.
"Hoş buldum. Çantanı alayım." Elinden çantasını aldığımda saçının bir tutamını kulağının arkasına sıkıştırdı. Bu hareketi gözüme hoş gelmişti.
Çantayı arabanın arkasına attığımda sürücü koltuğuna oturdum. Min Seo da tam yanıma oturmuştu. Gülumseyerek radyoda az önce dinlediğim şarkıyı kaydettiğim için tekrardan açtım.
"Ben bu şarkıyı çok seviyorum." Dedi büyümüş gözlerle.
"Gerçekten mi?"
"Jin, bu bizim şarkımız olsun mu?"
Benim ona soracağım soruyu, onun benden önce söylemesi şaşırmama neden olurken kendi kendime mırıldandım.
"Ne kadar da doğru bir karar vermişim."
"Efendim?" Dedi, benim mırıldanmamı duymuş olacak ki.
"Olur, bu şarkı ikimizin olsun."
Gülümsedi.
"Yalnız Kalpler..." diye söyledi şarkının anlamını.
"Yalnız Kalpler..." diye tekrar ettim onu.
Otobüs terminaline geldiğimizde arabadan indik. Biletin saatine 5 dakika kalmıştı zaten. Çantayı arka koltuktan alınca arabayı kilitleyip ayakta beni bekleyen Arıza'nın yanına gittim. Elimden çantayı aldığında gülümsedi.
"Artık binmem lazım. Birazdan kalkacak otobüs."
"Olur." Diye kafamı salladım. Öylece durup bana bakarken, yüzümdeki gülümseme hâlâ yerini koruyordu. Arkasını dönüp yürümeye başladığında onun duyacağı yüksek bir tonla konuştum.
"Mükemmel sevgiline sarılmadan mı gideceksin?!"
Arkasına döndüğünde gülümseyerek koştu. Aramızda fazla mesafe yoktu ki, erkenden gelip ellerini belimde birleştirdi. Boyu bana göre kısaydı.
"Seni özleyeceğim." Dedi, kafası göğsümün hemen üzerindeyken.
"Erken gelmeye çalış. Malum beni görenler, peşimi bırakmayabilir."
Hemen benden ayrılıp işaret parmağıyla tehdit eder gibi konuştu.
Komik gözüküyordu.
"Yah! Ben gelene kadar evden dışarı çıkma! Hem okulda dersler de bitti. Sadece birkaç seçmeli dersler var. Bak, sakın evden çıkma!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐖𝐨𝐫𝐥𝐝𝐰𝐢𝐝𝐞 𝐇𝐚𝐧𝐝𝐬𝐨𝐦𝐞「 KSJ 」
FanfictionTexting. 💙😎 "Kimsin?" "Ben worldwide handsome Kim Seokjin, asıl sen kimsin?" #hayrankurgu 2 ✨ #worldwidehandsome 1 ✨ #hopeworld 1 ✨