2.4

1K 154 195
                                    

Buluşmaya gitmeye 10 dakika kala, evden çıktık. Her ne kadar gelmemesi için çaba sarf etsem de Min Seo'yu bir türlü ikna edememiştim. Arabada yerimi alırken, Min Seo da arabaya binip hemen yanıma otururken içimdeki endişe daha da arttı.

Bu işi tek başıma halletmeliydim.

Jungkook veleti ilk defa sözümü dinlemiş, yurda çoktan dönmüştü. Beni bu kadar erken dinlemesine şaşırmıştım açıkçası. Her neyse, düzelmeye başlıyor sanırım.

Yol boyunca hiç konuşmamış, ortalığı sessizliğin hakim olmasına izin vermiştik. Arabadan inmeden önce Min Seo'ya döndüm.

"Heyecanlı mısın?"

"Biraz. Yani abim kim? Bu zamana kadar nasıl dayandı? Beni hiç aramadı mı? Bunları çok merak ediyorum."

Anladım, diyerek mırıldandığımda çoktan arabadan inmiştik. Burası eski ve terk edilmiş bir evdi. Havanın kararmasını da hesaba katarsak biraz korkutucu gözüküyordu. Etrafı incelerken çalan telefonuma bakıp, aramayı yanıtladım.

"Efendim Hoseok?"

"Neredesin?"

"Neden? Ne oldu?"

Hoseok'un endişeli sesi, kaşlarımı çatmama neden olmuştu.

"Hyung, Jimin ve Yoongi ortalıklarda yoklar. Jungkook'a da ulaşamıyoruz. Kötü bir şey mi oldu acaba?"

"Sakin ol Hoseok. Onlara bir şeyler olmaz."

"Bilemiyorum hyung..."

"Tamam, ben bulacağım onları."

"Peki hyung, bize haber vermeyi unutma."

"Tamam."

Telefonu kapatıp Min Seo'nun yanına gittim. Şu an yanında bulunduğumuz harabe evin ilerisindeki başka bir ev, buluşma noktası olduğundan yürümeye başladık. Min Seo elimi tuttuğunda, elini kavradım.

Beraber yürüyerek evin önüne geldiğimizde Min Seo konuştu.

"Şimdi ne olacak Jin?"

"Sakin ol, bekleyelim biraz daha."

Kafasıyla onaylarken beni, ellerimi asla bırakmadı. Arkamızda hareketlenme hissederek ani bir refleksle arkamıza döndük.

Jimin? Yoongi?

"Hyung?" Dedi Jimin.

"Sizin burada ne işiniz var?!" Sert bir tonla konuştuğumda Yoongi anlamaz bakışlarla bana bakıyordu. Kesin Jungkook, bizi ispiyonlamıştı. Ulan velet!

"Asıl senin burada ne işin var hyung?"

Yoongi'nin sorusuyla aklım karışırken, Jimin konuştu.

"Hyung, biz buraya bir konu için gelmiştik. Siz-"

Sözünü bölen yabancı adamların sesiydi. Karşımızda 2 tane siyah takım elbiseli adam vardı. Birinin elinde ise silah vardı. Min Seo'yu arkama alırken, adam bizi bakarak güldü.

"Kadro tamam? 2 kişi fazlalık görüyorum dostum?"

Dedi, hemen yanındaki adama. O da gülerek karşılık verdi.

"Daha zevkli olacak desene."

"Aynen öyle!"

Bunlar neyden bahsediyordu?

"Siz de kimsiniz?" Dedim, onlardan cevap beklerken.

Yüzüme doğru eğildi ve beni inceledi, baştan aşağı.

𝐖𝐨𝐫𝐥𝐝𝐰𝐢𝐝𝐞 𝐇𝐚𝐧𝐝𝐬𝐨𝐦𝐞「 KSJ 」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin