Shall I compare thee to a summer's day?

559 122 229
                                    

🎨🎨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


🎨🎨

Dışarıda yağan yağmur Chanyeol'ün perdesiz camlarına çarparak perde görevi görüyordu. Gecenin bir yarısı parıldayan şehir ışıkları minik yağmur damlalarında kırılarak ilginç görüntüler yaratıyordu. Chanyeol'ün kendi evinde garip bulduğu şeyse ilk kez Jongin harici birinin kendi evinde geziniyor oluşuydu. Chanyeol evde gezinen kumral adama baktığında onu son görüşünün üzerinden dokuz yıl geçtiğine inanamıyordu. Kendi oldukça değişmişti: eskisi gibi bakamıyordu mesela gözleri, parıltısını kaybetmişti. Neredeyse hiç gülmüyordu, hayat enerjisini kaybetmişti. Sürekli kırmızıya boyadığı saçları bile solmuş, siyah rengine dönmüştü. Eskiye kıyasla çok daha başka bir adam olmuştu Chanyeol, çok daha karamsar. Baekhyun ise dıştan bakıldığında neredeyse aynıydı. Kumral saçları, neredeyse hep ifadesiz bir tavır takınan yüzü, buz gibi bakışlara sahip gözleri... Kendinin aksine dış görünüşü tamamen aynı kalan adamda Chanyeol içten içe bir farklılık olduğunu hissediyordu. Sanki buz gibi olan bakışların arkasında ilk kez gün yüzüne çıkmaya çalışan bir yığın duygu varmış gibi hissettiriyordu. Gün yüzüne çıkmak için çabalıyorlardı ancak bu adam yine izin vermiyordu onların yaşamasına, hapsediyordu onları karanlığa.

"Çay içer misin?" diye sordu Chanyeol. Yıllar önce ilk kez Baekhyun'a kahve isteyip istemediğini sorduğu zaman geldi aklına. Nasıl da heyecanlıydı Baekhyun'la bir şeyler yaptıkları için. Şimdi içinde o kadar mutlu olacak bir enerji bulamıyordu.

Baekhyun teklifi onayladığında salonla birleşik olan mutfağa geçip melisa yapraklarını french press'e yerleştirip üzerine sıcak su eklemeye koyuldu. Bu sırada Baekhyun salonun her tarafına dağılmış kağıtları inceliyordu. Chanyeol dün gece geçirdiği krizle Remedy'nin tüm çizimlerini etrafa saçtığını unutmuştu. Hatırlasa bile çok da umursamazdı.

Baekhyun yerden topladığı kağıtları eliyle düzelttikten sonra tek tek incelemeye başladı. Chanyeol'ün çizimlerini ilk kez inceliyordu ve hoşuna gittiğini itiraf etmeliydi. Yıllar önce tam arkasında çay demleyen çocuk nasıl da heyecanlıydı onu bulduğu için. Onu yıllardır rüyalarında gördüğünü söylüyor ve kanıtı olarak da çizimlerini göstermek istiyordu. Baekhyun kabul etmemişti. Baekhyun, Chanyeol'ün kendisine olan ilgisini hiçbir zaman kabul etmemişti.

Chanyeol elinde iki kupayla Baekhyun'un yanına geldiğinde Baekhyun bir çizimi inceliyordu. Kafasını kaldırıp Chanyeol'e baktı. "Bunu almamda bir mahzur var mı?"

Chanyeol, Baekhyun'un elindeki çizime gülümseyerek baktı. Yemyeşil ağaçlar arasında Remedy tüm güzelliğiyle gülümsüyordu. Bu Chanyeol'ün Remedy'yi ilk çizdiği eseriydi. Eğer o eser bir başkasına gidecekse bu ancak Baekhyun olabilirdi zaten. Chanyeol kafasın aşağı yukarı sallayıp "Alabilirsin tabii ki," dediğinde Baekhyun kağıdı daha önce oluşturulmuş kat izlerini takip ederek bir kez daha katladı ve ceketinin cebine özenle yerleştirdi.

remedy [bbh+pcy]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin