There is nothing either good or bad, but thinking makes it so

822 141 99
                                    

I don't feel how you feelWell it's my fault I'm bones

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

I don't feel how you feel
Well it's my fault I'm bones

🎨🎨

Chanyeol'ün çocuk aklına sığmıyordu insanların rüyalarını garip bulması. Doğdu doğalı hep aynı şeyi yaşıyordu: rüyalarına daima Remedy de eşlik ediyordu. Nereden bilebilirdi ki bunun anormal bir şey olduğunu? Herkesin rüyalarına eşlik eden bir rüya arkadaşı olduğunu sanıyordu. Arkadaşlarına sürekli Remedy'den bahsedip dururdu ancak arkadaşları işlerin ters gittiğini fark ettiğinde tüm acımasızlıklarıyla dile almışlardı bu durumu. Chanyeol okula geldiğinde türlü hakaretlerle karşılıyor ve tüm gün dalga geçerek kendi aralarında oldukça eğleniyorlardı.

Tüm bunlar Chanyeol'ün hayatında bir dönüm noktası görevi görmüştü. İyice içine kapanan ve kimseyle konuşmayan Chanyeol henüz on iki yaşındayken kendini psikolog koltuğunda bulmuştu. Ne kadar korktuğunu daha dün gibi hatırlıyor, o korkuyla atan kalbini hala hissedebiliyordu. Tek suçu rüyalarında görüp durduğu bir rüya arkadaşı olmasıydı. Bu kadar masum bir durum yüzünden herkesin gözünde deli konumuna yerleşmişti. Ailesi de dahildi buna.

Korkusunu bir şekilde yenen Chanyeol artık sadece psikoloğuyla konuşmaya başlamıştı. Geceleri Remedy ve gündüzleri de psikoloğu, bunlardan başka arkadaşı yoktu. Liseye geçtiğinde bile en arka sıraya oturan ve kimseyle konuşmayan biriydi. İnsanlara olan güvenini henüz on iki yaşında yitirmişti Chanyeol. Zaten doğuştan gelen içine kapalı bir kişiliği vardı ve tüm yaşadıkları da tuz biber olmuştu.

Fakat içine kapalı biri olmaktan pişman değildi. Liseye giderken birçok yetişkinin hayatları boyunca okumadığı kadar fazla kitabı okumuştu. Okuduğu kitapların kendinde hissettirdiği duyguları paylaşacak tek kişi psikoloğu olduğundan ve onunla da yeteri sıklıkla görüşmediğinden Chanyeol çizmeye başlamıştı. Konuşma konusunda iyi değildi, duygularını yalnızca çizerek aktarabiliyordu. Belki çevresinde çok fazla arkadaşı olsaydı ve en basitinden hayran kaldığı şarkıyı arkadaşlarına dinletebilseydi bulunduğu konumda olmazdı. Chanyeol sanatın acıdan ve yalnızlıktan beslendiğine inanıyordu. En güzel eserlerin temelinde dile getirilmese dahi hep bir acı yatardı.

Sonuçta Salvador Dali'nin ailesi şerefsizin teki olmasaydı adam delirmezdi ve Chanyeol ruh eşini asla tanıyamazdı, öyle değil mi?

Tüm felaketlerini, üzüntülerini, korkularını, sevinçlerini ve diğer her türlü şeyi içinde yaşayan Chanyeol şimdi karşısında oturan arkadaşına ne diyeceğini bilemiyordu. Yıllar sonra ilk kez (düzenli olarak değiştirdiği psikologları hariç) birine en güzel ama aynı zamanda en acı veren sırrını açıklayacaktı. Remedy onun için o kadar özeldi ki Leyla'nın Mecnun ismini zikretmekten korkması gibi bir korku duyuyordu içinde.

"Bütün gün yüzüme bakmak gibi bir niyetin yoktur umarım kardeşim." Jongin bezgin sesiyle tam karşısında oturmuş kim bilir neler düşünen arkadaşına seslendiğinde Chanyeol hafifçe sıçradı. Sahiden dalıp gitmişti eski anılarına.

"Tamam," dedi derin bir nefes almadan önce. "Ama lütfen benim deli olduğumu düşünme. Seni yağlı boya yaparken kullandığım spatulamla delerim yoksa."

Jongin neşeli bir kahkaha attı. Chanyeol'ün sadece kendi yanında ortaya çıkardığı sarkastik kişiliğine bayılıyordu. Üniversitenin ilk günü bir ağacın altına oturmuş tek başına takılan çocuğu zorla kaldırıp kendiyle birlikte rektörlüğe sürüklediği için mutluydu. O gün sadece ufak bir sorununu bildirecekti ancak yalnız olmaktansa kendine destek olacak birinin yanında olmasını istemiş ve kimseyi tanımadığı okulda gözüne Chanyeol'ü kestirmişti. Bu kadar garip birine denk geleceği aklının ucundan bile geçmezdi ama şans ona gülmüştü. Jongin sıradan insanları her zaman sıkıcı bulurdu. "Chanyeol senin deli olduğunu şimdi de düşünüyorum. Hiçbir şey değişmeyecek kardeşim, emin ol."

Chanyeol hafifçe tebessüm etti. Jongin'in kendinin deli olduğunu düşünmesine bayılıyordu çünkü Jongin deliliği asla kötü bir şey olarak görmüyordu. Hatta bir keresinde delirmeden bu hayata katlanmak imkânsız, yaşamak istiyorsa hafiften sıyırmak en iyisi demişti. O günden beri bu cümle Chanyeol'ün hayat mottosuydu. Chanyeol tüm bunları düşününce içini bir ferahlık kapladı. En başından Jongin'le arkadaş olmasının sebebi buydu zaten. Diğer insanlar gibi değildi. Şimdi de ona diğer insanların verdiği gibi bir tepki vermeyecekti.

"Gördüğün kişi Remedy," diyerek söze girdi oğlan. "Benim rüya arkadaşım. Ne zaman rüya görsem, konu ne olursa olsun Remedy bir şekilde çıkıyor karşıma. Rüya dünyanın en saçma rüyası da olabiliyor, anlamlı bir rüya da. O anlık bilinç altımın durumuna göre değişiyor konular ama değişmeyen tek şey Remedy'nin varlığı."

Jongin ciddiyetle arkadaşını dinlerken kaşları çatıldı. "Yani şimdi diyorsun ki sen hep bu adamı görüyorsun rüyalarında?"

"Evet," diyerek onayladı Chanyeol.

"Ama bu adamı daha önce görmedin mi? Televizyonda ya da ne bileyim bir ressamın tablosunda bile görmüş olabilirsin."

Chanyeol kafasını iki yana salladı. "Hiç sanmıyorum Jongin. Kendimi bildim bileli Remedy rüyalarımda yaşıyor. Muhtemelen doğduğum günden beri bu böyle."

"Chanyeol var ya," Jongin çattığı kaşlarını gevşeterek sesini yükseltti. Artık gözleri parlıyordu. "Bu manyak bir şey! Yemin ediyorum hayatımda bu kadar iyi bir şey duymadım ben."

Chanyeol içinde kalan son endişe kırıntılarının da rüzgâra kapılıp uzaklaştığını hissetti. Kendini inanılmaz rahatlamış hissediyordu. Kendini uzun, çok uzun zaman sonra ilk kez normal hissediyordu.

"Ama kardeşim bir şey soracağım." diyen Jongin'e çevirdi Chanyeol yeniden dikkatini. "Bu adamın adı falan yok mu? Remedy biraz takma admış gibi. Sana kendi mi söyledi adını?"

Chanyeol gülümsedi. "Aslında Remedy rüyalarıma hep sanki ben onu tanıyormuşum gibi giriyor, bu yüzden onunla tanışma konuşması falan yapmıyoruz." Jongin'in heyecanla dinleyen yüzüne bir bakış daha attı Chanyeol. "Ama bir kere, liseye yeni kaydolduğum günlerde, çok farklı bir rüya gördüm. Diğerlerine hiç benzemiyordu."












arkadaşlar hayalet okuyuculuk yapmak çok günahmış diğer dünyada yanmayın diye diyorum

remedy [bbh+pcy]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin