We know what we are, but know not what we may be

626 117 106
                                    

I don't want your remedy

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

I don't want your remedy.

🎨🎨



Minik bir burun ve beyaz teni süsleyen benler. Pembe dudağın üstünde bir tane, sağ gözünün biraz altında bir tane, şakağında başka bir tane... Minik çekik gözler, ara ara farklı renklere boyansa da genel olarak kumral renge sahip saçlar. Chanyeol şimdiye kadar çizdiği tüm Remedy çizimlerini inceliyordu. Çoğu hızlıca karalanmış eskizlerdi ama aralarında özenle renklendirilmişler de vardı. Bazen sıradan bir insan olan Remedy bazen bir süper stara bazen de bir süper kahramana dönüşüyordu. Her şeyi Chanyeol'ün bilinç altı yönetiyordu, Remedy'nin varlığı hariç.

Chanyeol, Baekhyun'u bulduktan sonraki geceler daha heyecanla girmeye başlamıştı yatağa. Jongin'e kızıp dursa da kendi de içten içe bir şeylerin değişeceğini düşünüyordu. Belki rüyaları değişirdi belki de hayatı ama bir şeyler değişmesini umuyordu. İlk birkaç gün Chanyeol rüya görmedi. Sürekli rüya görme amacıyla uykuya daldığından dolayı zihni onunla alay ediyordu sanki. Sonraki günler nihayet rüya görmeyi başarmıştı ancak rüyalarında garip hiçbir şey yoktu. Remedy'yle ilk kez iletişim kurduğu o rüyayı düşünüp duruyor ve bir kez daha öyle bir rüya görmek için zihnine adeta yalvarıyordu ancak sonuç değişmiyordu. Sıradan rüyalar ve hiçbir şey olmamış gibi rüyalara dahil olan Remedy.

Chanyeol bir buçuk haftanın sonunda rüyalarında bir şeyin değişmeyeceğini anlamış ve Jongin'in tavsiyesini dinlemeye karar vermişti. Elinde tuttuğu bir tomar kağıdı özenle dosyasına yerleştirdikten sonra apartmandan dışarı çıktı. Baekhyun'un çalıştığı kafe Chanyeol'ün oturduğu yere uzaktı ve Chanyeol tüm parasını taksiye harcamaya niyetli değildi. Tıklım tıklım dolu bir otobüse bindi ve yarım saatlik eziyetin sonunda ara sokaklardan birinde Desdemona Kafenin bulunduğu ana yolda indi. Saçı başı dağılmış ve terlemişti, buna rağmen yapacak bir şeyi yoktu. Seri adımlarla Desdemona'ya doğru ilerledi ve artık kokusunu dahi kanıksadığı kafeden içeri girdi. Tezgahın arkasında Chanyeol'ün daha önce görmediği, kendiyle aynı yaşlarda görünen bir kadın duruyordu. Chanyeol, Baekhyun'u beklemek amacıyla bir haftadır artık kendine ait hissettiği masaya geçip oturdu ve dosyasını da önüne koydu. Heyecanlıydı. Bugün sonunda Baekhyun'a her şeyi anlatacaktı.

Chanyeol'ün iki tane kahve içecek parası olmadığından kahve siparişini elinden geldiğince geciktirmeye çalışıyordu. Baekhyun'u görse rahat edecekti ancak yaklaşık on dakikadır ortalarda görünmüyordu ve Chanyeol boş boş oturduğu için rahatsız hissediyordu. Ayrıca tezgahın arkasındaki kadının da durup durup kendine baktığını fark etmişti. Belki de paranoyaklık yapıyorum, diye düşünüyordu fakat en az beş kere falan kadınla göz göze gelmişlerdi.

Chanyeol en sonunda oturduğu masadan kalkıp yavaşça tezgaha yaklaştı. "Bir tane filtre kahve alabilir miyim lütfen?" diye sordu kadına.

remedy [bbh+pcy]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin