I am a man more sinned against than sinning

584 107 139
                                    

🎨🎨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎨🎨

İnsanın yüzüne vuran güneş ışıkları olumlu çağrışımlar yapar derler. Yeni bir gün. Chanyeol yaşamaktan keyif mi alıyordu da yeni bir günü olumlu anacaktı? Doğanın canlanışı, neşesi. Kendi neşeyel dolmadığı sürece neşeyle dolan kim varsa nefret ediyordu Chanyeol. Kapalı gözlerinin arasından içeri sızıp uyandığınu belli eden ışıklardan nefret ediyordu Chanyeol ve bu ışıklarla ilgili olumlu tek bir düşüncesi bile yoktu.

Gördüğü rüyadan uyanmak istemiyordu. Çoktan uyanmıştı, gözlerinin önünde görmek istediği yüz yoktu artık ancak hıçkırıkları hala kulaklarında yankılanıyordu. Daha onu sakinleştirememişti, daha ona onu ne kadar özlediğini söyleyememişti, daha ona doya doya sarılamamıştı, daha uyanmamalıydı ve uyandığını kabul etmediği için gözlerini aralamayı reddediyordu Chanyeol. Gözlerini araladığında her şeyin daha da kötü olacağıyla ilgili bir his vardı içinde ve sağ tarafında hissedemediği sıcaklık bunu kanıtlar nitelikteydi.

Chanyeol gözlerini araladığında yanındaki boşlukta boğulmak istedi. Üstünden yıllar geçmiş olmasına rağmen bazı şeyler asla değişmiyordu işte: Chanyeol, Baekhyun'u istiyordu ve Baekhyun her seferinde gidiyordu. Baekhyun asla Chanyeol'le olamıyordu. Chanyeol asla sevdiklerine sahip olamıyordu.

Uzun süre yattığı yerden kalkmak istemedi Chanyeol. Cam duvarlarından evin içine giren güneş ışınları solmuş çiçeklerin yapraklarının üzerinde parlarken Chanyeol onları izliyordu. Sahiden, ne kadar da sahiplerine benziyorlardı. Chanyeol'ün de ruhu aynı bu bitkiler gibi solmuştu ancak bedeni tıpkı bu solmuş bitkilerin sapları gibi ayaktaydı. Yaşıyor gibi görünüyordu ancak yaşama faaliyetlerini yerine getirmiyordu.

Bir süre sonra Chanyeol yataktan ayaklandı ve üzerine bir şey geçirmeden çıplak bedeniyle evini adımlamaya başladı. Ne kadar boş bir ev, diye düşündü. Her yerde Chanyeol'ün düşüncelerini aktardığı tablolar, şövaleler, çizimler, boyalar vardı ancak evin içinde anı yoktu. Dün bir tane yaratmışlardı, birkaç hafta önce de başka bir tane. İkisi de Baekhyun sayesinde var olmuştu ve varlıkları Chanyeol'e yalnızca acı veriyordu. Ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın asla Baekhyun'la birlikte olamayacağını biliyordu; bunu fark edeli yıllar oluyordu.

Chanyeol boş şarap şişelerinin yanında özenle katlanmış bir kağıt gördüğünde büyük birkaç adımla yanına vardı ve kağıdı parmakları arasında çevirerek inceledi. Chanyeol'e yazıyordu üzerinde özenli bir el yazısıyla. Chanyeol gülümsedi. Yıllar önce Baekhyun'un Desdemona'nın duvarına yazdığı alıntıları zihnine kazımıştı, bu el yazısının ona ait olduğunu gayet iyi biliyordu.

Chanyeol elinde tuttuğu kağıdın bir mektup olduğunu anlayarak sabah uyandığı koltuğa geri döndü. Hala sıcaklığını hissedebildiği bedenin ellerinden kendine yazılmış mektubu okumak için özenle katlanmış kağıdı açtı ve derin bir nefes aldı.


remedy [bbh+pcy]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin