All that glisters is not gold

672 124 101
                                    

I don't die how you dieI can't just waste away

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

I don't die how you die
I can't just waste away

🎨🎨

Chanyeol telaşla küçük evin dış kapısına doğru koşuyordu, önünde ise kendinden daha hızlı koşan kül grisi bir kedi vardı. 'Çocuklarının peşinden koşuyor,' diye düşündü Chanyeol. 'Çocuklarıyla birlikte beni terk edecekler.'

"Anne yardım et!" diye avazı çıktığı kadar bağırdı oğlan. Elinden gelenden fazlasını yapıp kediyi yakalamaya çalışıyordu ancak bir türlü başaramıyordu, kedi adeta sabun gibi kayıyordu. "Anne nolur yardım et. Gidiyor, terk ediyor beni." Chanyeol ağlamak üzere olan sesiyle bağırdı ancak annesi duymamış gibiydi. Kimse yardımına koşmuyordu.

Kedi kapıdan çıktı ve apartman merdivenlerini son sürat indi. Gidiyordu, apartmandan çıkarsa her şey biterdi. Tam apartman kapısına geldiklerinde orada bir başka kedi olduğunu gördü. Bu yavruların annesiydi. Anne ve baba kedi yavrularını da alıp gidiyordu.

Chanyeol apartmandan çıkan kediyle birlikte kendini dışarı attığında gördüğü bedenle duraksadı. "Yoona?"

Yoona kucağında tuttuğu üç yavru kediyi bıkkın bir tavırla kardeşine uzattı. Chanyeol yavruları tutmak için çabalasa da bir tanesi ellerinden kurtulmuş ve babasının peşinden giderek onu terk etmişti. "Yoona lütfen," dedi Chanyeol. "Lütfen onları tutmama yardım et. Eve götür onları."

Yoona da tıpkı annesinin yaptığı gibi ağlamaklı sesiyle kendine yalvaran kardeşini dinlemedi ve elleri boş bir şekilde apartmana girdi. Chanyeol elinden kurtulmaya çalışan iki yavru kediyle kalmıştı. Anneleri de çoktan gitmişti. Oğlan gözünden bir damla yaş süzülürken kollarını gevşeterek son iki yavrunun da gitmesine izin verdi ve yere oturdu. Neden böyle olmak zorundaydı? Neden onu terk etmişlerdi? Neden kimse yardım etmemişti? Neden, neden, neden? Çok falza neden vardı gözlerinden yaşların süzülmesine engel olamayan oğlanın kafasında.

Ardından üstünde bir gölge hissetti. Kafasını kaldırıp tanıdık simayla karşılaştığında hızlıca gözlerini silip kendini attığı yerden kalktı. "Remedy?" dedi titreyen sesiyle. "Buldun mu onları?"

Bu kapalı havada, bu çirkin apartmanın önünde, bu berbat anda Remedy tüm güzelliğiyle parıldıyordu. Belki sıradan bir mahalleli gibi görünüyordu ancak Chanyeol'ün gözündeki değeri pahabiçilemezdi.

Remedy hızlıca atılıp Chanyeol'ü kolları arasına aldı. Öyle sıkı sarılıyordu ki Chanyeol kımıldayamayacak haldeydi. "Özür dilerim," diye fısıldadı Remedy kolları arasındaki Chanyeol'ün kulağına doğru. "Özür dilerim Chanyeol. Sana yardım edemedim. Seni terk etmelerini engelleyemedim."

Chanyeol kendinden kısa olan oğlanın kollarından kurtulup iki avucunun içine aldı güzel yüzünü. Gözleri kenetlendiğinde kafasını usulca iki yana salladı Chanyeol. "Yanılıyorsun," dedi sakin bir sesle. "Yardım ettin Remedy. Onlar beni terk etse de yanımda olan birinin olduğunu hatırlattın bana."

Remedy'nin sağ gözünden bir damla yaş süzülürken Chanyeol ölecekmiş gibi hissetti. Remedy iki kelimeden fazlasının dudaklarından çıkmasını sağlayamadı. Sadece "Özür dilerim." diyebildi. "Özür dilerim."

🎨🎨

"Bak şimdi kardeşim," Jongin kampüsün çimenlerinde uzanırken yanında defterine bir şeyler karalayan arkadaşına seslendi. Aslında kendi de sözde kitap okuyacaktı ancak o an aklı pek almıyordu, dikkati başka yerdeydi. "Bu adam bir şekilde senin karşına çıkacak ve hayatını tamamen değiştirecek. Ben tamamen böyle hissediyorum."

"Bak şimdi kardeşim," diye karşılık verdi Chanyeol arkadaşını taklit ederek. "Altı üstü bilinç altım böyle bir karakter yaratmış, gerçek biri olduğunu bile sanmıyorum."

Jongin parlayan gözleriyle kafasını iki yana salladı. "Kader bu Chanyeol. Neden durup dururken böyle bir yüz beliriyor rüyalarında? Hem çizimlerini gördüm," Son cümlesini söylerken imalı bir bakış attı defterinden kafasını kaldırıp kendini izleyen arkadaşına. "Aşırı detaylı çizmişsin. Bu kadar detaylı bir şekilde zihninde beliren biri öylesine olamaz."

Chanyeol derin bir nefes aldıktan sonra defterine geri döndü. Jongin tam bir edebiyatçıydı, ağzından çıkan her sözcükle bunu bir kez daha kanıtlıyordu. Chanyeol sanatını gördüğü ve hissettiği şeylerle temellendirirken Jongin daha şairane yaklaşıyordu olaylara. Gördüğü şeyleri yazmaktansa gördüğü şeylere farklı anlamlar yüklemeyi seviyordu. Chanyeol, Remedy'nin güzelliğini fark edip her detayıyla güzelliğini aktarıyordu çizimine; Jongin ise Remedy'nin varlığını Chanyeol'ün hayatını değiştirecek bir mihenk taşıymış gibi yorumluyordu.

"Bilmiyorum," diye yanıtladı Chanyeol düşünceli bir şekilde. Defterindeki çizime dalmış gibi görünüyordu ancak sürekli aynı yeri gölgelendiriyordu. Onun da aklı Remedy'ye kaymıştı şimdi. "Benim için zaten oldukça anlamlı biri olduğu için farklı anlamlar yüklemeye çalışmadım hiç."

Jongin yüzünde oluşan gülümsemeyle atıldı. "Chanyeol, eğer bir gün Remedy karşına çıkar ve hayatını değiştirirse," Esmer oğlanın sesi hülyalı çıkıyordu. "Bu hikayeyi yazmama izin ver, olur mu?"

Chanyeol içten bir gülüşle kafasını birkez daha kaldırdı defterinden. "Bilemiyorum," diye yanıtladı arkadaşını. "Ama eğer böyle bir şey gerçekleşirse gerçek isimlerimizi kullanma. Ünlü olmayı hiç çekemem."

"Kardeşim," dedi Jongin. "Eninde sonunda yaptığın tablolarla ünlü olacaksın."

Kafasını salladı Chanyeol. Belki de gerçekten öyle olurdu.

Defterinin sayfasını koparıp arkadaşına doğru uzattı. Jongin şaşkınlıkla kendine uzatılan defteri aldı. Chanyeol kendini çizmişti. Bunu ilk kez yapmıyordu ancak Jongin o an kendini çizdiğini fark etmemişti bile. Çimlere uzanmış, vücudunu sayfaya doğru çevirmiş ve sağ kolunu kafasına desteklemiş Jongin'in gözlerindeki parıltı oldukça dikkat çekiyordu. Remedy'nin Jongin'i ne kadar heyecanlandırdığını yansıtmıştı Chanyeol çizime.

Jongin söylediklerinde en ufak bir şüphe bile duymuyordu. Chanyeol oldukça ünlenecekti bir gün. Bunu biliyordu, tıpkı eninde sonunda Remedy'nin hayatına girip tamamen değiştireceğini bildiği gibi. Tek dileği bu değişimin iyi yönde olmasıydı.

















zınısım rata muroy

remedy [bbh+pcy]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin