33.BÖLÜM: MİNİK VELİAHT!?🤗

4K 195 52
                                    

Medyada Miraç bebeğimiz😍

TALHA'DAN

Bugün abim, ben ve Tuğba işten erken çıkmış çalışmak için bizim eve gelmiştik. Yaklaşık 2 saattir çalışıyorduk ki kapı çaldı. Aşağıya inip kapıyı açtığımda karşımda annem, babam ve erkek kardeşim vardı. Bu arada daha önce hiç bahsetmedim ama biz aslında 3 erkek kardeşiz. Ben, abim ve minik bebeğimiz Miraç. Miraç ailemizin veliahtıydı. Daha doğrusu annemle babamın. Hatta babam çoğu zaman " hele bir aslan oğlum büyüsün sizi de atacağım holdingin başına veliahtımı geçireceğim" der. Annem her ne kadar şaka yaptığını söylese de abimle ben bazen ciddi olduğunu düşünüyorduk. Hazır konusu açılmışken unutmadan söyleyeyim annemin adı Melda, babamın adı da soner. İşte şimdi de bu üçlü karşımda duruyordu. Ulan o değilde ne özlemişim ufaklığı be.

TALHA: Anne, baba hoşgeldiniz. Geçsenize içeri.

MELDA HANIM: Hoşbulduk oğlum hoşbulduk. Hiç geçmeyelim biz al sen kardeşini kucağına.

Annem Miraçı kucağıma bıraktığında peluş oyuncağının kulağını çekmeyi bırakıp bana baktı. Yerim lan senin bakışlarını.

TALHA: Anne ne oluyor?

MELDA HANIM: Biz babanla 1 haftalık bir tatile gidiyoruz. Sizde veliahtımıza biraz abilik yapın.

TALHA: Anne ne diyorsun ya? Ne 1 haftası? Biz işe gidiyoruz. Hadi onu geçtim 1 gün olsa neyse de 1 hafta nasıl bakalım bu çocuğa anne biz ne anlarız bebek bakmaktan?

MELDA HANIM: Sus bakayım! Bakacaksınız dediysem bakacaksınız o kadar! İtiraz istemiyorum!

TALHA: Ama-

MELDA HANIM: İtiraz istemiyorum dedim Talha!

Annem arkasını dönüp arabaya gittiğinde babam kulağıma yaklaşıp konuşmuştu.

SONER BEY: Bu arada duyduğuma göre sevdalanmışsın. Psikiyatriste gidiyor muşsun. Bizim çocukluğundan beri sana yaptıramadığımızı kız tek lafıyla yaptırmış. Helal olsun gelinime. Seni evlatlıktan reddedip onu kızım olarak nüfusuma alabilirim.

Babam da arkasını dönüp gittiğinde yüzümde geniş bir gülümseme oluşmuştu. Tabii bu Miraçın çığlık atmasıyla son bulmuştu. Ben ona dönünce de gülmüştü. Ağzını yüzünü yerim lan senin şebek. Bu arada bu çocuk niye sürekli peluş oyuncağının orasını burasını çekiştirip işkence yapıyor. Hayır sevmiyor mu? Ama sevmiyorsa neden hep elinde? Ben ne zaman görsem bu oyuncakla oynuyor. Bir sürüde oyuncağı var hâlbuki? Miraçla birlikte yukarı çıktığımda Tuğba ile Egemen aynı anda görmüş ve aynı anda konuşmuşlardı.

TUĞBA: Oha senin çocuğun mu var?!

EGEMEN: Lan ne işi var bunun burda?!

TALHA: Birincisi saçmalama Tuğba kardeşimiz Miraç bu. İkincisi abi ne biçim konuşuyorsun? Sanki kardeşin değil düşmanın.

EGEMEN: Sana hava hoş tabii. Çocuk sürekli benim suratıma işiyor senin değil.

Evet doğru abimle Miraç anlaşamıyorlar. Miraç genelde benimle anlaşıyor.

TALHA: Ya abi bebek bu daha ne bilsin?

Ben gülmemek için kendimi tutarken Tuğba kahkahalarla gülüyordu.

EGEMEN: Gülme Tuğba!

TALHA: Tamam tamam. Annemle babam 1 haftalık tatlile çıkıyormuş Miraç beye de bu süreçte biz bakacakmışız.

GİZLİ PSİKOPATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin