GİZLİ PSİKOPAT

50.BÖLÜM: ESKİSİNDEN DAHA AŞIK!?❤

DERENDEN

Egemen ile ablam hemen Talhayı tutup benden uzaklaştırdılar. Daha doğrusu Egemen uzaklaştırdı diyebilirim ablamın pekte bir yararı olmadı. Muhtemelen Talhanın beni ciddi ciddi boğduğunu düşündüler. Doğrusunu söylemek gerekirse ilk boğazımı tuttuğunda bende öyle düşünmüştüm. Ama Talhanın eli sadece boğazımda duruyordu. En ufak bir baskı bile uygulamıyordu. Egemenin ellerinden kurtulup nefret saçan gözleriyle bana baktı.

TALHA: Sen ne yüzle buraya geldin?! Hangi cesaretle?!

DEREN: Konuşmamız gerek Talh-

TALHA: Sakın! Sakın adımı ağzına almaya kalkma! Sen benim ismimi söylemeyi bile hak etmiyorsun. Şimdi elimden bir kaza çıkmadan defol git evimden!

DEREN: Lütfen beni bir dinle. Sana herşeyi anlatacağım. Sadece bana bir şans ver.

TALHA: Seninle hâlâ daha niye muhattap oluyorum ki? Kendim giderim daha iyi.

Tâlhâ evden çıkarken bende peşinden gittim. Ablam beni durdurmak istesede Egemen onu tutmuştu. Talha arabasına bindiğinde bende hemen yan kapısını açıp oturdum ve kapıyı kapattım.

TALHA: Hemen arabamdan in.

Her kelimenin üzerine vurgulayarak söylemişti bunu.

DEREN: İnmiyorum. Konuşmamız gerek dedim. Beni dinleyeceksin.

TALHA: Senin anlayışın mı kıt? Ufak beynin söylediklerimi algılayamıyor mu? Bas git diyorum sana. Geldiğin çöplüğe geri dön.

Hakaretlerini görmezden gelerek cevap verdim.

DEREN: Gitmiyorum.

İfadesiz ve soğuk bir şekilde baktığı birkaç dakikanın sonunda önüne dönerek arabayı çalıştırdı.

TALHA: Pekâlâ sen kaşındın. Ben seni uyarmıştım.

~~~

EGEMENDEN

Tuğba Derenin peşinden gidecekken bileğinden tutup gitmesine engel oldum. Bileğini elimden kurtarmak için çırpındığında durdurmak amacıyla kolumu beline sardım. Tuğba çırpınmayı bıraktığında kulağına yaklaşıp fısıldayarak konuştum.

EGEMEN: Bırak gitsinler. Yalnız kalmaya ihtiyaçları var.

Bir süre duraksadıktan sonra cevap verdi.

TUĞBA: Hâlini görmedin mi? Resmen Derenden nefret ediyor. Ya kardeşime zarar verirse?

Hafifçe gülümsedim ve kafamı boynuna yaklaştırıp güzel kokusunu içime çektikten sonra cevap verdim.

EGEMEN: Merak etme ne kadar nefret ederse etsin insan sevdiğine zarar veremiyor.

TUĞBA: Ne yani sen benden nefret mi ediyorsun?

Masumca sorduğu soru karşısında güldüm.

EGEMEN: O da nereden çıktı?

TUĞBA: Sen öyle içten söyleyince... Sanki yaşamış gibi.

EGEMEN: Senden nefret etmem mümkün değil.

TUĞBA: Kolunu belimden çeker misin?

EGEMEN: Kolumu belinden çeker miyim? Hmm... Böyle mi mesela?

Kolumu çekmek yerine diğer kolumu da beline sararak kafamı omzuna koydum. Kendimi tutamayıp boynuna ufak bir öpücük kondurdum.

TUĞBA: Egemen lütfen.