Bugün Aras Takishima ile buluşacağım gündü.
O pembe köstümünden taşan kaslarını düşünmek bile boşalmamı sağlıyordu.
Omuz silkerek ayağıya kalktım ancak gözüme kaslı birinin fırlattığını düşündüğüm kaslı body pillow'a çarptım.
Onunla geçirdiğimiz son bir haftada fantazilerimden zarar görmüştü. Sağından solundan kaslı ipler fırlamış, ıslanmıştı.Kasları zarar görmüştü. Daha fazla dayanamadım ve omuz silkerek ağlamaya başladım.
97 katlı bir God Tower'da yaşıyordum ancak fakirdim. Beş kuruş yenim yoktu. Zengin,kaslı bir mafya erkeğinin beni kaçırıp, zorla evlendirmesini bekliyordum.
Because ben bir Wattpad Kızı idim.
Kırmızı jartiyerimi giyerek Hokage binasının önündeki Maid Cafè'ye doğru yola koyuldum. Ancak kaslı shinobilerin kasları dikkatimi dağıttığı için 5 dakikalık yolu 55 dakikada bitirmiştim.
Salyam aşırı seksi ama fakir vücüdüma damladı.
Islanmıştım.
Maid Cafè'ye gözlerimi devirerek girdim. Ayuzawa Misaki beni kapıda karşılayıp oturacağım yeri göstermişti.
Bu şıllık emekliye ayrılmamış mıydı?
Gözlerimi devirip yerime oturduğumda burnuma tanıdık bir koku geldi.
Köz kokusu.
Bu oydu!
Bu Konoha'nın çay bahçesindeki o kaslı, yakışıklı, uzun, zengin mafya garsondu!!!
Gözlerimiz buluştuğunda bana tiksinerek baktı. Köz kokusu burnuma dolmuştu. Daha fazla dayanamayacaktım. Kilodum her gecen saniye daha da ıslanıyordu.
Cafè'nin bir diğer ucundan " BURADA NE ARIYORSUUUNN LA BEBE!!!! " diyerek tükürükler saçarak hömkürmüştü.
Boşalmıştım.