otuz dört

617 44 86
                                    

Finale son bir bölüm kala,dram bölümümüze hoşgeldiniz :)

04.07.2020


Arkın*

Evinin karşısındaki kaldırımdayım sevgilim yine.Bu sefer neşeyle senin evden çıkmanı beklemiyorum.Bu sefer her zaman olduğu gibi elim ayağım birbirine dolanmıyor seni göreceğim için.

Nefes alamıyormuşum gibi sanki.Bu sokak,bu evler,gökyüzü üstüme üstüme geliyor.Bağırıp çağırasım var ama içim o kadar sakin,o kadar yorgun ki elimi bile kıpırdatamayacak gibi hissediyorum.

Baban gergin yüz ifadesiyle elindeki mor valizi bagaja yerleştiriyor.Annen de içinde o çok sevdiğin kitaplarının olduğundan emin olduğum kolileri yavaş yavaş arabaya yaklaştırıyor.Sonra seni görüyorum.Ayağa kalkmak için can atıyor bir yanım ama kaldırıma çivilenmiş gibiyim,tek yapabildiğim dolu gözlerimle seni izlemek oluyor.Fark etmiyorsun beni.Elindeki çantaları yorgun yüz ifadenle babana uzatıyorsun.Daha sonra bahçenin ortasında duruyorsun öylece.Omuzların çökük,yüzün solgun.Her zamankinden daha zayıf geliyorsun gözüme.

Son kez görüyor olmanın üzüntüsüyle öyle bir dalıyorum ki sana gözlerimizin kesiştiğini bile fark edemiyorum.Gülümsemeye zorluyorsun kendini fakat dudakların titriyor.Birkaç gözyaşın özgürlüğünü ilan ederken sarsak bir şekilde ayağa kalkıyorum.Babanın içeri girdiğini göz ucuyla görebiliyorum.

Sarılsam sana Sema her şeye,herkese rağmen.Kızar mısın bana?

Ne yapacağımı bilemeyerek öylece duruyorum.Fakat sen her zamanki gibi kararlısın.Bahçede olan anneni,her an dışarı çıkabilecek babanı umursamadan son kez koşuyorsun kollarıma.

Bahçede olan anneni,her an dışarı çıkabilecek babanı umursamadan son kez koşuyorsun kollarıma

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ağladığımın farkında değilim.Tek duyabildiğim sessiz sessiz iç çekişlerin.Sanki ne kadar sarılırsam o kadar yanımda kalabilirmişsin gibi sarılıyorum.Öyle bir sıkıyorsun ki boynumu tamam diyorum,gitmeyi istemiyor ve gerçekten bizim için bırakıyor beni.

"Seni çok seviyorum." 

Ne kadar sıkı tutunursak tutunalım ayırıyorlar seni benden.Baban kendini zor tuttuğunu belli ederek birkaç adım gerilememi sağlıyor.Tehditkar son bir bakış atmayı da ihtimal etmiyor.Annenin pişmanlık ve hüzün dolu gözleriyle kesişiyor gözlerimiz.Yere oturup hıçkıra hıçkıra ağlamamın onu durduracağını bilsem hiç çekinmeyecek,utanmayacak olduğumun farkına varıyorum.

Baban kolunu tutup seni arabaya doğru götürürken arkanı dönüp bakıyorsun bana.Ah o sevdiğim gözlerin,ne çok şey anlatıyor.

Annen kapıyı kilitleyip son birkaç kutuyu daha bagaja koyarken baban sabırsızca bekliyor.

Ve o an geliyor.Gerinde bir enkaz bırakıp gidiyorsun.Biliyorum,zorundasın ama kendimi terk edilmiş gibi hissetmekten alıkoyamıyorum.

Çöküyorum tekrar kaldırıma.Başımı dizlerime yaslayarak hiç çekinmeden,küçük bir çocukmuş gibi dakikalarca ağlıyorum.

Önce adım sesleri duyuluyor boş sokakta.Sonra omzuma bir el koyuluyor.

"Gel kardeşim,gidelim artık." Başımı kaldırıp önce Ufuk'a ardından Sarp'a bakıyorum.Kalkmayacağımı anlamaları uzun sürmüyor,kalkmam için ısrar da etmiyorlar.İki yanıma oturuyorlar sessizce.Boş sokağı izliyorum aklıma anılarımız doluşurken.

Ardından tekrar anlıyorum hiçbir mutluluğun sonsuza kadar sürmediğini.

yine gelir bahar|textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin