"Evet kolay bir hayatı olmayacaktı ama güzel olan hiç bir şey kolay olmazdı ki zaten."
_____
Teşkilatın toplantı arabalarından birinde herkes birbirine garip bakışlar atıyor, etrafa garip bir sessizlik hükmediyordu. Elif cam kenarına oturmuş bir yandan kanayan kolunu tutuyor bir yandan çocukları süzüyordu.
Yanında ikiz olduklarını düşündüğü beline kadar uzanan kumral saçlı bir kız ve erkek oturuyordu. Karşısında çok stresli olduğu yüz hatlarından belli olan siyah saçlı bir erkek vardı. Onun yanında ise kıvırcık sarı saçlı elleriyle oynayan bir erkek. Mehmet Bey'in yanında ise Elif'in okuldan arkadaşı Ayaz duruyordu. Elif Ayaz'ın burada olduğuna ne kadar şaşırsa da kolunun sızlamasıyla bunu düşünmeyi sonraya bıraktı.
Mehmet Bey de kendini sessizliğe kaptırmış olmalı ki garip bir sıçramayla hızlı hızlı konuşmaya başladı.
-Ayaz sen Buse'nin koluna bak. Buse iyi misin kızım? Bir şeyin var mı?
Ayaz oturduğu yerden kalkıp Elif Buse'nin yanına geldiğinde Elif'e ufak bir gülümseme gönderip yarasına odaklandı. Aslında fazla bir şey yoktu. Sıyırmıştı sadece.
Koluna elinde olanlarla ufak bir pansuman yaptıktan sonra Elif'e baktı.
-Şimdi nasılsın?
Elif koluna kaçamak bir bakış gönderip gülümsedi.
-Harikayım.
Ayaz'ın inanmayan bakışlarına karşılık ekledi.
- Cidden.
Ayaz da onun bu cevabına gülümseyip yerine geçti.
Elif camdan dışarı bakınıp Mehmet Bey'e döndü.
-Nereye gidiyoruz?
Herkes bu sorunu cevabını merak edermiş gibi Mehmet Bey'e döndü. O da gözlüğünü düzeltip konuşmaya girdi.
-Sanırım size her şeyi baştan anlatmam gerekecek. Aklınızdakileri soruları ancak böyle giderebilirim.
Mehmet Bey kısa bir sessizlik oluştururken Deniz konuştu.
-Sanırım ben burada insem iyi olur. Sizinle gelemem zaten. Elif de sizin yanınızda güvende.
Mehmet Bey Deniz'e başıyla bunun teminatını verdi. Deniz Elif'in güvende olduğunu bir de Elif'in onaylamasını ister gibi ona bakınca Elif de kısaca başını salladı. Deniz de açılan kapıdan dışarı çıkıp arabanın ilerlemesini bekledi.
Elif aklına bir şey gelmişçesine heyecanla konuştu.
-Deniz'i cafede yanımda görmüş olabilirler. Ona bir şey yapmazlar değil mi?
Mehmet Bey bakışlarını kaçırıp bir süre sonra tekrar Elif'e baktığında bu durum diğerlerinin de dikkatini çekmişti.
-Çocuklar Elif'e silahlı saldırı düzenleyenle sizi yanımıza almamıza sebep olan aynı kişi. Yani meydanda silah kullanmaya cüret eden her şeyi yapabilir. Ama merak etmeyin hepinizin ailesi gizli bir koruma altında. Herhangi bir zarar gelmeyecek. Giren çıkan herkesten haberimiz var. Aynı şekilde Demir ailesi de güvende merak etme. Bu haberi duyar duymaz hepinizin evine koruma gönderdik. Yani soru-...
-İyi de korunması gereken Demir ailesi değil ki!
Mehmet Bey kaşlarını çatmış Elif Buse'ye bakıyordu.
-Nasıl yani? Buse Demir... ?
Elif derin bir nefes alıp konuşmaya bıkkınlıkla devam etti. Bunu açıklamaktan nefret ediyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
5 Küçük Kibrit Ve Bir Kıvılcım
Fantasy"Bir kurtuluş yolu var mı aklında?" "Var." Cebinden bir kibrit çıkardı Elif. Bartu kibriti görünce sinirlenmişti. "Ne yani küçük bir kibrit mi kurtaracak bizi?" Elif gülümseyerek baktı Bartu'nun yüzüne. "Siz benim kaybolmuş ruhumu küçük kalbinizin ı...