Yazsam bu hikayeyi
Alsam gömsem toprağa
Yıllar sonra bulunur
İmkansız bir aşk denirBartu, Elif'i arabadan indirmiş, yatağına yatırmak için diğerlerini geride bırakıp odasına ilerledi. Kapıyı açıp yatağına yerleştirdikten sonra yanına diz çöktü. Elif yan yatmış bir şekilde uyuyordu. Bartu Elif'e dikkatli bir şekilde baktığında bir zihin karmaşasına denk geldi. Sanki Elif'i önceden tanıyor gibiydi. Sanki... ona birini hatırlatıyordu.
Bartu başını sağa sola sallayıp bu düşünceden kurtuldu. Odadan çıkmak için hareketlenmişti ki komodinin üzerine koyduğu Elif'in telefonunun titremesiyle dikkat kesildi. Gece gece kimden mesaj gelebileceği düşüncesi başına üşüşürken elinde olmadan telefona uzandı. Bildirimler açıktı ama şifre vardı. Gördüğü mesajla kaşları çatılmış çenesi sinirle kasılmış ve düşünceli bir hal almıştı.
"+90538...
İyi uykular güzelim..."Bartu sinirle çocuğa bir kaç şey saydırıyordu. Elif'in sevgilisi olma ihtimali onu deli ediyordu çünkü. Biraz düşününce okulda kimseyle samimi olmadığını görmüştü. Yada Elif bugün konuşmamıştı sevgilisiyle. Bartu'nun yine çenesi gerilirken Buket'in adım sesini duymasıyla telefonu komodinin üzerine bırakıp çıktı odadan.
Buket ona yanından geçerken iyi geceler dilemiş ama o duymamıştı bile. Sinirli bir şekilde odasına girip kapıyı kapadı. Kendini yatağa attı ancak uyku tutmuyordu. Yatakta dönüp durduktan sonra uyuyamayacağını anlayıp balkona çıkmaya karar verdi.
Hava serin ama bir o kadarda sıcaktı. Huzurlu hissettiriyordu. Bartu derin bir nefes alıp bir süre düşünmemeyi diledi. Ama olmuyordu. Aklına Elif'i ilk görüşü geldi. Deniz ile buluşmasından ayrılırken büyük bir kahkahayla Deniz'e koşmuş ve sırtına atlamıştı. O gülüşü hiç unutmayacağını düşündü. Yüzünde hafif bir gülümsemeyle yolu izliyordu.
"Kendi kendine gülmek yararlı değil."
Bartu arkasından gelen sesle hafif irkilse de belli etmedi. Elif yanına yaklaşmış elindeki kahveyi ona uzatıyordu. Balkonda birlikte kahve içerlerken bir sessizlik hakimdi etrafa.
"Neden kalktın? Uykucu olduğunu sanıyordum."
Elif gülümsedi bu sözler üzerine.
"Aslında uykucu değilimdir. Sadece uyku benim aç-kapa yöntemim gibi bir şey. Gözümü kapayınca geçeceğini sanıyorum işte. Ne kadar da çocukça."
Bartu böyle bir itiraf beklemediği için şaşırmıştı. Hemen kendini toplayıp cevap verdi.
"Çocukça değil. Ama bu acılardan kaçma yöntemi olarak bilinir. Hangi acıdan kaçıyorsun?"
Elif Bartu'ya değil elindeki kupaya, gökyüzüne, yola bakıyordu. Ama yüzünde gizlenemeyen bir üzüntü vardı. Bartu daha da hayrete düştü. Acılarını alaya alarak saklayan bu kızın yüzünde böyle bir ifade görmeyi hiç beklemiyordu. Buna mutlu olmuştu. Elif bu evde duygularını ilk açtığı kişi olabilirdi. Konuşmasıyla ona dikkat kesildi.
"Deniz ile tanışıyormuşsunuz."
Konuyu değiştirmişti çünkü anlatmaya korkuyordu Elif. Gardını indirmeye, maskesini bırakmaya korkuyordu. Şuan ne kadar düşen maskesini toparlamak istese de yapamıyordu. En iyisi konu değiştirmekti.
Bartu Elif'in konu değiştirmesinden o konuyu kapatmak istediğini anlamıştı. Madem anlatmayacaktı zorlamaya hacet yok diye düşündü. Sorduğu soruya yavaşça kafa salladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
5 Küçük Kibrit Ve Bir Kıvılcım
Fantasi"Bir kurtuluş yolu var mı aklında?" "Var." Cebinden bir kibrit çıkardı Elif. Bartu kibriti görünce sinirlenmişti. "Ne yani küçük bir kibrit mi kurtaracak bizi?" Elif gülümseyerek baktı Bartu'nun yüzüne. "Siz benim kaybolmuş ruhumu küçük kalbinizin ı...