k.yeis: Kulaklığını bulamadın sanırım.
parkjimin:
Buldum.
Fakat çalışmıyordu.
k.yeis: Üzüldüm, normalde hep kulaklıkla takılırdın.
parkjimin:
Çıkışta kendime alırım.
Üzülmene gerek yok.
:)
k.yeis: Çıkışa kadar dayanabilir misin ki?
parkjimin:
Dayanmak zorundayım.
k.yeis: Peki...
💙🐥
parkjimin:
Sıramın üzerindeki kulaklığı sen mi bıraktın?
k.yeis: Evet, çıkışa kadar dayanmazsın diye düşündüm.
parkjimin:
Üzerinde "Yeis" yazıyor.
Kendi kulaklığını mı verdin?
k.yeis: Kullanmadım merak etme, sadece benim de kulaklığım bozulmuştu ve dün yeni aldım. Üzerine de bana ait olduğu için "Yeis" yazdım.
parkjimin:
Buna gerek yoktu.
k.yeis: Bugün müzik dinlemediğin için, sınıfa masum masum bakıyordun. Kalabalıktan hoşlanmıyorsun.
parkjimin:
Fazla gürültü sevmiyorum sadece.
k.yeis: Evet, sonra migrenin tutuyor.
parkjimin:
Migrenim olduğunu nereden biliyorsun?
k.yeis: Seninle ilgili çok şey biliyorum, Park Jimin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐘𝐞𝐢𝐬, 𝐓𝐞𝐱𝐭𝐢𝐧𝐠「 PJM 」
Fanfiction💙🐥 k.yeis: Seni seviyorum. k.yeis: Utanınca kızaran yanaklarını, k.yeis: Gülünce kısılan gözlerini, k.yeis: En önemlisi de kalbini... k.yeis: Sırf gülünce gözüken, kırık ön dişini saklamak için yarıda bıraktığın muhteşem gülüşüne bunu yapma. k.yei...
