yabancıyım, uyumsuz, sıkılgan ve eğreti

1.7K 263 256
                                    

"Eğer inceldiği yerden kopmasına izin vermezsen, gün gelir en sağlam yerinden kopar. Canın yanar, canını yakar."


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yattınız mı? Dayanamayıp yarım ağız güldüm acı çeker gibi, yüzünün aldığı şekli ezberlercesine tekrar tekrar inceledim. Neredeyse küfredecektim. "Neden sordun?"

"Ahra'yla birlikte olduğum için mi yaptın?"

"Sehun'la takılmam neden sen ve Ahra'yla ilgili olsun?" İçkimi tutan elimin titrediğini hissettim.

Gözlerime dimdik bakmaya devam ederken kendimi kaybedip öfkeme yenik düşeceğimi zannetmeme rağmen sakinliğimi korumayı başarabilmiştim, çıkardığım sigaradan içiyordum.

"Yani yattınız."

"Sikeyim," diye söylendim, sırf eşcinsel olduğu için onunla yattığımı düşündüğüne inanamıyordum. "Bu seni neden bu kadar ilgilendiriyor?"

"Sadece merak ettim."

"Aynı odada uyuyor, aynı yemeği yiyor, aynı banyoyu kullanıyor ve bütün günümüzü birlikte geçiriyoruz ama beni hiç tanıyamamışsın." Sigaramdan bir nefes çekip yoğun duman huzmesini havaya üflerken duraksadım. "Cevap versem inanacak mısın? Anlaşılan o ki pek çok şey kurmuşsun kafanda."

"İnanacağım."

"Hayır, yatmadık."

İçkisini tek yudumda bitirmişti cevabımdan sonra, ufak bir sessizliğin ardından "Kızdın mı?" diye sordu, artık birbirimize o öfkeli bakışlardan atmıyorduk.

"Evet."

"Üzgünüm."

"Özür dileyip durmandan bıktım."

Yine "Üzgünüm," dedi komikmiş gibi, ona sert bakışlar attım.

Elma şarabı şişesine uzanıp kendine bir kadeh daha doldurduktan sonra bacaklarını bana doğru uzattığında ayakları ayaklarıma temas ettiği için şaşırdım ama kendimi geri çekmedim, içkilerimizi yudumlarken birbirimize bakıyorduk, ayakları hâlâ benimkilerin üzerindeydi, teni sıcacıktı.

"Hava sıcak ama ayakların hep soğuk." Yüzümü inceliyordu. "Ellerin de öyle."

Sigaram bitmişti artık, söndürmek üzereyken küllüğü kendine doğru çektiğinde ona bakakaldım. Küllüğün arkasından gidip Chanyeol'ün yanına oturdum, sigaramı söndürürken aklımdan yüzlerce düşünce geçiyordu. Sehun'la yattığımı, Ahra'yla birlikte olduğu için onu cezalandırdığımı düşünmüş. Bacakları şortumun açıkta bıraktığı çıplak tenime değdiği için titrer gibi oldum ve sebebini kabul etmek istemeyip içeceğimin buz gibi olmasından kaynaklandığını düşündüm. Bedenimde oluşan hisler beynimi bulandırıyordu, Chanyeol sıcacıktı, ayağı yine benimkinin üzerindeydi ve sıcaklığı sayesinde gevşemiştim. Ellerim, diye iç geçirdim, ellerim de soğuktu. Ayrıca nefesini boynumda hissedebiliyor, tıraş losyonunun kokusunu alabiliyordum. Gözlerim kadehini tutan büyük ellerini buldu, elleri güzeldi, biçimli parmakları vardı. Zihnimde bileğinde bir saat olduğunu hayal ettim, belirgin damarlarının hemen üstünde. Kadehindeki son yudumu bitirdiğinde eline uzandım, parmaklarım avucunun içine değdi, sıcaktı gerçekten. İkimize birer kadeh daha doldururken şişedeki içkinin artık bitmiş olduğunu fark ettim, hızlı bitirmiştik. Ona yeniden kadehini uzattığımda iki eliyle birden tuttu bu sefer, alırken eli usulca elimin üstünü okşar gibi oldu ve ben içimde ateşler varmış gibi hissettim.

Bluing the SummerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin