Final

1.3K 111 65
                                    

Jaehyun gözlerini açtığında, karşısına ilk çıkan yine küçük pencere oldu. Jaehyun üç haftadır koltukta yatıyor, cezasını çekiyordu. Tabi tek cezası bu değildi, eve geldiklerinde Taeyong onun cinsel isteğini arttırmış, ardından yalnız bırakıp yatak odalarına çıkmıştı.

Gözü yerdeki kağıda iliştiğinde eline alarak doğruldu. Taeyong -büyük ihtimalle fark etmeyeceğini ve ayağına yapışacağını düşünerek- bırakmıştı.

Yemeğini ye, ardından kapıya çık. Dışarı çıkarken yanına alacağın şeylere not bıraktım. Bulmak zorundasın!

Her zaman yaptığı gibi bir kağıt alarak yemem masasına oturdu, dışarı çıkarken yanına alması gerekenleri yazmaya başlarken bir yandan da ağzını yemekle dolduruyordu.

Cüzdan

Telefon

Araba anahtarı.

Jaehyun çok şey taşımazdı, ellerinin dolu olması onu rahatsız ederdi.

Meraktan yemeğini bitirmedi, karnını bile doyurmadan eşyalarını kurcalamadı ama mesaj bulamadı.

Dikkatliydi, her eşyasını üç dört kere dikkatlice incelemişti.

Dışarı koymuştur diye düşündü, Jaehyun bazen posta kutusuna bakar, içinde kendine gönderilmiş bir şey varsa yanına alırdı.

Her zamanki gibi günlük giyinerek dışarı çıktı, ama ayakkabısını eline aldığında bir kağıt parçası düştü. Altına yapışkan not kağıtlarıyla mesaj bırakılmıştı, takım elbise giymesini istiyordu- daha çok emrediyordu.

Telefonunu çıkartarak Taeyong'u aradı ama meşgule atıldığında ofladı, Taeyong inatçıydı.

Siyah bir takım giyerek evden çıktı, bir davete veya evliliğe katılacak gibi hissediyordu.

Arabasına ilerledikçe kapı kolundaki not daha fazla görünüyordu, eline alıp kağıttaki adresi dört beş kere okudu, aklına kazınınca buruşturup cebine koydu.

Arabasına binip sürmeye başlarken heyecanlıydı, Taeyong'un açmadığı telefonları ise sırıtmasına yetiyordu.

Adrese geldiği an, etrafına bakındı. Bir kumsala gelmişti, fazla bilinen bir yer olmadığı şehir merkezine uzak olmasından ve etrafının ıssız olmasından anlaşılıyordu. Jaehyun da navigasyon yardımıyla bulmuştu zaten, arabadan inip kumlara yaklaştı. Etrafı boştu.

"Hyung!" diye bağırdı Jeno, çok yüksek olmayan kayalardan inerken.

İnemeyeceği yerde durdu ve ona bakarak dudağını ısırdı.

"Hyung ayıp olmazsa inmeme yardım eder misin? Burası çok düz, tutunamam."

Jaehyun ona yaklaşıp kollarını kaldırırken duyması için sesini yükselterek Taeyong'un yerini sordu, aldığı tek cevap ise bebek gibi kendisine kalkan kollardı.

"Atlıyorum."

"Atla."

"Tut ama!"

"Tutacağım, atla."

Jeno oturarak yavaşça kendini itti ve Jaehyun'un onu tutmasıyla kucağından indi.

"Bundan sevgililerimin haberi olmazsa iyi olur, karizmam çizilmesin." Jeno göz kırparak ilerlemeye başladı, Jaehyun ise yavaşça takip etti.

"Sende takım elbise giymişsin!"

"Taeyong hyung almış, zorla giydirdi."

"Ona mı gidiyoruz?"

Bay Kötü Örnek   - JAEYONG-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin