6

547 53 108
                                    

Son dersteydik. Hoca birkaç dakika kaldığından bizi serbest bırakınca herkes etrafıyla diyaloğa girmişti.
Yanımda zil için saniye tutan Pelin'e döndüm.

"Peeeliiiiiin."

Kafasını kaldırmadan cevap verdi.

"Ne istiyorsun?"

Evet adını uzatarak seslendiğimden bir şey isteyeceğimi biliyor. Kitapçımı çok özledim ve eğer onu bu çıkış da görmezsem kriz geçiririm.

"Kütüphaneye gidebilir miiyiiim?"

Saniye tuttuğu saatinden kafasını kaldırıp bana göz devirdi.

"İyi git."

Bu nasıl cevap amk. Belli ki iyi değil.
Bu cevapla kütüphaneye gidersem aklım Pelin'de kalır.

"Ya yapma böyle. Özledim kızım napayım?"

Yalvarmama karşı gülmeye başladı.

"İyi iyi git. İşim var zaten okulda. Provalara kalıcam."

Mükemmel kankamın gitar çalabildiğini biliyor muydunuz?
Tabiki bilmiyorsunuz. Bu hikaye benim ağzımdan yazılıyor ve size hiç bahsetmedim. Bahsetmediğim şeyleri bilemezsiniz. Kudurun.

"Teşekkürler canım."

Nihayet zil çaldığında sınıftan koşarak çıktım. Bunu en son ilkokulda yapmıştım herhalde.

Sonunda kütüphaneye ulaştığımda kapısında biraz soluklandım. Sanki mümkünmüş gibi cam kapının yansımasından tipimi düzeltmeye çalıştım.

İçeri girdiğimde benim dışımda bir iki kişi vardı sadece. Raflardan rastgele bir kitap alıp memleketim bellediğim arka köşedeki masaya yerleştim. Etrafı süzmeye başladım. Nerede bu çocuk?

Çok geçmeden gördüm onu. Ah Deniz, üzümlü kekim... Biriyle konuşması bitince bana bakıp gülümsedi. Çocuk yapma kötü ölüyorum. Ve arkasında kalan sadece personel girişi olan odaya girdi.

Ben mal gibi hala girdiği kapıya bakarken o çıkmıştı. Elinde iki bardak va- Lan. BURAYA GELİYOR.

Oturuyor olduğum masaya elindeki bardakları bıraktı. Karşımdaki sandalyeyi çekip otururken ben ona mal mal bakıyordum.

Bir süre bakıştıktan sonra hala transta olan beni uyandırmak için konuştu.

"Selam Çınar."

Bana bak çocuk, eğer burda kalpten gidersem cenaze masraflarımı sana ödettiririm.

"Selam."

"Birkaç gündür gelmiyordun. Bende merak ettim. Cumartesi için sana tam teşekkür edememiş gibi hissediyorum."

Selâmı okutmaya başlayın.

"Zaman bulamadım pek ya. Özel birşey yapmak zorunda değilsin. Pek birşey yapmadım sonuçta."

"Yine de seninle sohbet etmek isterim. Zevkli biri gibisin."

Önümdeki adını bile okuyamadığım kitabı gösterdi. Eğer benimle kitaplarla ilgili bir muhabbete girecekse bir bok bilmiyorum.

Cevap vermeye çalışmak için kafamı kaldırdığımda on metre çaprazımızda kalan kapıdakine kaydı gözlerim. İçeri bir çocuk girmiş birini arıyormuş gibi etrafı süzüyordu. Ben bunu bir yerde gömüştüm sank- LAAN. Bu dünkü yankesici...

Gözü bizim masamıza kaydı. Ehehe bizim masamız. İkimizi de yuvarlak gözlüğünün altındaki buz mavileriyle inceledi. Yanımıza doğru ilerlerken yüzünde garip bir gülümseme vardı. O olayda olduğu gibi.

Deniz arkasında kaldığından onu görmemişti. Çocuk adımlarını hızlandırıp yanımıza ulaştığında oturan Deniz'e arkasından sarıldı.

"Deenoooooş! Nerelerdeydin be aşkım. Bugün de mi çalışıyorsun?"

Denoş mu? Denoş'u siktir et. AŞKIM?

"C-can? Korkuttun beni."

Can dediği lavuk Deniz'in yanındaki sandalyeyi çekip oturdu. Sonunda ondan ayrılsa da koluna sarılmaya devam ediyordu.

"Evde bulamadım seni. Buraya geldim. Bu arkadaş kim? Aldatıyor musun beni yoksa?"

Deniz buna gülerken ben donuk bir ifadeyle tek kaşımı kaldırdım.

"Çınar. Yeni arkadaşım.
Çınar, bu da Can hediyesi için yardım ettiğin arkadaşım."

Bana arkadaşım dedi... Onu da arkadaşı olarak tanıttı. Ahaha. Ahahahah. AHAHAHAHA. Sevinmeli miyim üzülmeli miyim bilmiyorum amk.

Can'ın üstündekine bakınca Deniz'in bana denettirdiği sweat olduğunu gördüm. Bana şeytani bir bakış attı.

"Arkadaşının dili yok galiba."

Bunu demesiyle kendime gelsem de benimle dalga geçtiğini geç fark ettim.

"Lenslerine dalmışım canım. Pardon."

Kütüphanenin kapısından girdiğinden beri ilk defa yüzü düşüyordu. Bingoo.

"Gözlerim lens değil."

Deniz ortamın gerginliğini hissetmiş olacak ki konuşmaya başladı.

"Can benim çocukluk arkadaşım. Biraz şakacıdır. Ciddiye alma lütfen."

Bana bakarak konuşunca tüm sinirim uçtu diyebilirim.

Can, Deniz'in benim için masaya koyduğu kahve bardağını alıp içti. Bu hareketi giden sinirimi geri getirdi. Ben bunu yolarım ha.

"Oh be. Ellerine sağlık Deniz'im."

Ben biraz daha burada kalırsam saldırıcam şu şerefsize.

"Ben kalkıyım artık. İşim vardı."

Cevap beklemeden masadan kalktım. Çıkışa yöneldim. Hızlı adımlarla eve yürümeye başladım. ÖLDÜRÜCEM ONU.

*********************

Eve gelir gelmez çantamı fırlatıp yatağa uzanmıştım. Aklım orda kalmıştı. Yakınlıkları hoşuma gitmemişti. O çocuğun sorunu neydi? Deniz'i mi paylaşmak istemiyordu? O gün neden o adamın cüzdanını çalmıştı? Ve en önemlisi Deniz en yakın arkadaşının bir hırsız olduğunu biliyor muydu?

Aklım sorularla doluyken telefonumu cebimden çıkarıp Pelin'e yazmaya başladım.

Çınar: Pelin çıktın mı okuldan? Çıktıysan haber ver. Sana anlatmam gerekenler var.

Mesajı yazıp telefonumu yatağın yanındaki masaya koydum. Yüz üstü geri uzandım.

Birkaç dakika sonra sırtıma kafamın altından hızla alınan yastıkla vurulunca doğruldum.

"Kalk lan. Gece uyumuyosun sonra."

Pffffff. Tanıştırayım. Beyin özürlüsü dangalak abim Gürkan. İQ seviyesi benimkine yetişemediğinden meslek lisesi son sınıf. Dış görünüşümüz benzer olsa da huylarımız farklı. O salak olan, ben akıllı olanım.

"Napıyosun ya. İnsan böyle bi kaldırılır?"

"Aaa. Annneeeee bu mal kendini insan sanıyoooo."

"-_-"

"Kalk yemek yiyicez."

Odamın kapısından giren kız kardeşime baktım. Huy olarak ikimize de benzemezdi. Kibar bir hanımefendi gibiydi Ayşenur. Beş yaşında olmasına rağmen.

"Abi. Yemek yicez. Gel hadi."

Minnak ağzıyla bana seslenince tüm sinirimi aldı.

"Tamam abicim geliyorum hemen."

Gürkan kendisine asla sergilemediğim tavrıma göz devirip Ayşenur ile odamdan çıktı. Telefonumu alıp Pelin'den gelen bir mesaj olup olmadığına baktım. Henüz yoktu.

Hala üzerimde olan okul formamı hızlıca değiştirip mutfağa yöneldim.

Aklım gene Deniz'deydi. Onun gibi biri nasıl bir şerefsizle arkadaş olabilmişti ki. Hala anlamıyorum. Gerçi çok da şaşırmamak lazım. Sonuçta Pelin'de benimle arkadaş.

~KİTAPÇI~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin