Çınar, okulunun yakınındaki bir kütüphaneye her okul çıkışında uğramaktadır. Ama oraya gitmesinin altındaki sebebin kitaplarla hiçbir alakası yoktur. Ordaki tek çalışan olan gence gönlünü kaptırmıştır. Hayatının ilk aşk deneyimini yaşayan Çınar, kal...
Şu an çok zor durumdayım. Can bana soruyor... Yani, iki ucu boklu değnek.
"Ğ."
"Kaçamazsın Çınar." Şeytani gülümsemesinden de belli oluyordu, ben bittim.
"Eeeeeeee." C dersem ve bana kötü bir şey yaptırırsa Deniz'e rezil olurum. D dersem bana çok kötü bir soru sorabilir ve yine rezil olurum. Sanırım D dicem.
"D olsun."
"Eheheheheh. Ne sorsam acabaa?" Gerilim yaratma oç.
"Buldum. Hadi bizimlee, öp-öldür-evlen oyna."
Bence doğruyu söyliyim gitsin. Arkadaşlarla oyun oynuyoruz, ve seçim yapmak zorunlu. Bence bunda yanlış anlayacak bir şey yok. Yani umarım öyledir.
"Peki. Öncelikle seni öldürürüm."
"Biliyorum, bunu söylemene gerek yoktu." Kesinlikle açık vermemi bekliyor piç.
"Çağrı'yı öperim, Dnzle de evlnirm." Deniz'le göz teması kurmaktan kaçınarak söyledim son kısmı. Biraz kelimeler götüme kaçmış olabilir.
"Hm? Sonunu duyamadım?" Şerefsiz...
"Denizle'de evlenirim." Bunu söylerken bir anlık cesaretle ona bakınca bana gülümsediğini gördüm.
"Sevindim."
Ha... Ayh bana bişiyler oluyoeh. Evlenmemize mi sevindi? Dime öyle dedi? Dime lan yanlış duymadım sevindiğini söyledi? DİME LAN?
Deniz gözlerini benden çekse de ben hala ona mal gibi bakıyordum. Ulan be adam, bana ne duygular yaşattığın hakkında hiçbir fikrin yok.
******************** Birkaç saat sonra;
Şu an ortam o kadar saçma ki... Ben hiç böyle bir şey hayal etmemiştim.
Saat 23.30. D-C oynamayı bırakalı çok oldu. Çağrı koltukta bacaklarını toplayarak oturmuş ve gözleri dalmış bir şekilde puding yiyiyor. Can yaklaşık yarım saattir Deniz'in televizyondan açtığı youtube ile anıra anıra karaoke yapıyor. Sesini sikim be çocuk. Deniz ise yanımda oturuyor. Ara ara gözleri kapansa da Can'a gülüyor genelde.
Ben mi? Benim tek eylemim Deniz'i izlemek. Aylardır olduğu gibi.
Kafasını bana döndürünce bu sefer ben anıran su aygırını izlemeye başladım. Deniz'le göz göze gelmek... Sadece azap çektiriyor bana. Aylardır yerimde saydığım ve bir korkak olduğum için.
"Çınar." Sesini duymamla solumda oturan ona döndüm. Adımı söyleyişi o kadar huzur verici ki.
"Hm?"
"Benimle gelsene bi." Birden ayaklandı.
Oturduğum yerden mal gibi ona bakmaya devam ettim. Şu anda hayal gücüm haraket etmemi zorlaştırıyor.
"Hadii." Elimden tutup beni kaldırdı. Allahım sana geliyorum.
Onu takip etmeye başladım. Salondan çıktı, ben de arkasından.
Ya filmlerde bu sahneler hep şeyle sonuçlanıyor ama... Hiç sanmıyorum ya.
Bir odanın kapısını açtı ve ilk benim girmem için yana çekildi. Benden sonra o da girdi. İçerisi çok iyi dekore edilmişti, heryerde farklı tasarımda raflar ve kitaplar vardı. Bir masa ve bir yatak.
Ben içeriyi süzmeye devam ederken arkamdaki kapının kapanma sesini duydum.
...eeeee? Şey... Bu bir yerden tanıdık geliyor ama. LAAAĞAĞAAAAAN!?!?!
Şaşkınlıkla arkamı döndüğümde bana doğru ilerlediğini gördüm.
"Sana bir şey göstermek istiyorum."
Neeeee?!? Ya b-ben daha hazır değilim. Hem daha ailemden istemedi bile. Anam babam ne der? Elalemin diline düşeriz valla.
"N-neyi?"
Yanımdan geçip gidince bana doğru değil de odanın penceresinin önündeki masaya ilerlediğini fark ettim. Önünde durdu ve birkaç kağıt kurcaladı.
"Gelsene."
Yanına gittim. Elinde tuttuğu kağıtları bana uzattı.
"Şeyy... Ben bir süredir hikaye yazıyorum. Yani yazmaya çalışıyorum. İlk senin okuyup yorumlamanı çok isterim. Can böyle şeylerle pek ilgilenmez de."
Lan aq cocuu. Ölüyodum az önce burda.
Elimdeki kağıtların en üstte duranına biraz göz gezdirdim.
Aşk hakkındaydı. Aralardaki cümlelerden anladığım kadarıyla bir adamın tanımadığı bir kadına aşkını anlatıyordu. Üçüncü kişi ağzından yazılmıştı ve gördüğüm kadarıyla yazım hatası yoktu.
"Tabiki, ne demek. Bu benim için daha heyecan verici, senin elinden bir şey okumak çok zevkli olur eminim."
Rahatladığını belirten bir iç çekip gülümsedi.
"Teşekküler. Dediğim gibi, sadece uğraşıyorum öyle. Pek iddalı değilim."
Mütevaziliğini yediğim. Neden bilmiyorum ama gözüme şu an on kat daha tatlı geliyor.
"Ne zamana istersin okumamı?"
"Aslında bu gece değil sabah vericektim sana. Yarın okursun. Yanında götür hatta. Yorumlarını bana anlatırsın."
"Tamamdır."
**********************
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu bölüm de çok pis fake yediniz. dhjdbdkxjxkdkfkf Nasıl hissediyosunuz? :)
