şimdi hepsi birlikte masanın etrafında oturmuş minho'nun doğum günü pastasını yiyorlardı. sohbetleri dolu doluydu ve jisung aniden konuştu.
"biz çıkıyoruz." dedi, seungmin'in elini tutarak.
minho ve felix dışında herkes şaşkınlıkla ikiliye bakıyordu.
"siz neden şaşırmadınız?" diye merakla sordu woojin.
"çünkü başından beri her şeyi biliyorduk hyung." dedi felix.
"sen ne?" woojin'in gözleri irileşti.
"jisung bunu bana söylemediğine inanamıyorum. changbin bile söyledi." dedi chan öfkeyle.
"changbin ne dedi?" hyunjin ağzındaki lokmayı yutup chan'a baktı.
"eyvah." chan farkına vardığı gibi kendi aptallığına güldü.
"çocuklar sakin olun, bir şey yok." minho endişeyle yutkundu.
"neden ikinizin bir şey sakladığını hissediyorum?" dedi woojin. "changbin sana sırlarını söylemez minho, o seninle o kadar yakın değil. ama sana her şeyini söyleyen tek bir kişi var. felix. şimdi bana neler olduğunu söyleyin?"
"vay canına woojin hyung, çok akıllısın." felix gülünç bir şekilde gülümsedi.
"söyleyin artık." korkutucu bir yüzle gözlerini üzerlerinde gezdiriyordu.
"felixvebençıkıyoruz." changbin bir nefesle konuştuğunda bu herkesin tekrardan nefesinin kesilmesine neden olmuştu.
"afedersin, sen ne? ve bunu bize söyleyemediniz mi?"
"şey, sadece minho ve chan hyung'a söyledik." dedi felix.
"peki, bize bunların ne zaman başladığını söyleyin?"
"geçen yıl." dedi seungmin.
"bu yılın başlangıcı." seungmin'in üstüne söyleyip sessizleşmişti felix.
______
flashback
______felix duygularını daha fazla taşıyamayacak duruma geldiğinde changbin'e her şeyi anlatmak için onu aradı. changbin geldiğinde ona her şeyi anlatmak istemişti ama, minho tarafından rahatsız edildiği için konuşamamıştı.
"hey felix, büyük salona geliyor musun?"
"hayır hyung, changbin ile konuşacak bir şeyim var."
"peki ya jisung?" diye sordu minho. "o nerede?"
"kendini iyi hissetmiyor, hyung. bu yüzden tek başına git, tamam mı?" felix kendini kötü hissetti. o ve minho hep beraberdi. ama şu anda yanında changbin olduğu için bir şey yapamıyordu. kimsenin rahatsız etmemesi için changbin'in başka bir yere gitmesini söyledi, böylece kimse onların konuşmasını bölemezdi. etrafın güvenli olduğunu hissettiği zaman durdu ve changbin'in hiç beklemediği bir anında konuştu.
"seni seviyorum changbin." felix onun tepkisini görmekten korktuğu için gözlerini kapattı. fakat o anda dudaklarında yumuşak bir şey hissetmişti ve şaşırarak gözlerini açtı. changbin onu öpüyordu.
kısa bir süre sonra dudaklarını ondan çekti.
"görüşürüz lix." changbin gülümsedi ve kalbi deli gibi atan çocuğu orada bırakarak uzaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hogwarts || banginho
Fantasy[tamamlandı.] minho'nun chan'dan çok fazla sebepsiz yere nefret ettiği, ancak ona daha iyi tanıma şansı vermeye karar verdiği yer. [minchan #1] [banginho #2] [chanho #1] [changlix #8] cr: @nctea_sis