ɪ sᴇᴇ ғᴏʀ ʏᴏᴜ 🌺 |Jikook - Tamamlandı-

5🌺

     Jungkook'un yanına oturup ona döndüm.

     Telefonla konuşuyordu.

  "Hayır anne. Gerçekten sorun olmaz. Ben kendime bakabilecek kadar büyüdüm. Sen babamla birlikte git."

     Jungkook'un söylediklerine istemsizce kulak misafiri oluyordum.

     Ancak merakda etmiştim.

     Muhtemelen Jungkook yine benim geldiğimi anlamıştı o yüzden şimdi kalkıp gitmem iyi olmazdı.

  "Evet anne hepsi ezberimde. Gerçekten, ben hallederim. Görmüyor olabilirim ama 18 yaşındayım ben."

     Kaşlarını çatarak konuşuyordu.

  "Kendimi aciz hissetmeme neden oluyorsun anne. Lütfen sadece git ve babam iyi olmadan gelmeyin."

     Jungkook en sonunda telefonu kapattığında derin bir nefes aldı ve bana döndü.

  "Selam."

     Konuştuğumda Jungkook gülümsedi.

  "Selam."

     Bende gülümsemiştim.

  "Bir sorun mu var?"

     Sorumla Jungkook'un yüzü düşünceli bir hal aldı.

  "Babam hasta. Tedavi olması için Rusya'ya gitmesi gerekiyor. Annemi de onunla gitmesi için ikna etmeye çalışıyorum."

     Başımı salladım.

  "Peki annen de giderse, sen iyi olacak mısın?"

     Güldü.

  "Tabiki."

     Her ne kadar gülsede tedirgin olduğu yüzünden anlaşılıyordu.

     Göremeyen birinin evde yalnız kalması çok tehlikeliydi.

     Yinede bir şey demedim ve onu onaylamakla yetindim.

     Az sonra zilin çalmasıyla banktan birlikte kalktık ve sınıfa doğru yürümeye başladık.

     Jungkook elinde sopayı hareket ettirerek yürüyor ve içinden bir şeyler mırıldanıyordu.

     Az sonra sınıfın önüne geldiğimizde önden onun geçmesi için kenara çekilmiştim.

  "Ah-"

     Ancak adımını attığı anda başını tutarak geri çekilmesi bir olmuştu.

     Şaşkınca bir başına birde kapıya bakmıştım.

     Ardından kapıda gördüğüm şeffaf şeyle kaşlarımı çattım ve kapıdaki streç filmi alıp arkamızdaki gülenlere bakarak elimde buruşturdum.

  "Siz napıyorsunuz?!"

     Önümdeki Minhae'ye doğru ilerleyerek konuştuğumda Minhae alayla güldü.

  "Sadece eğleniyorduk Jiminie."

     Sinirle Minhae'yi omuzlarından ittirdim.

  "Başkasını eğlendirmeyen bir şeye eğlence demek aptallıktır."

     Minhae sırıtarak kaşlarını kaldırdı.

  "Ne o, Jungkook'un bakıcısı mısın sen?"

     Ağzımı açacaktım ki kolumun nazikçe tutulup geri çekilmemle beni çeken Jungkook'a baktım.

  "Sınıfa girelim."