1🌺

3.9K 389 383
                                    

     Görmek istediğim bedeni göresiye kadar gözlerimi okulun bahçesinde gezdirdim.

     En sonunda gördüğünde gözlerimi oraya kenetledim ve gülümsedim.

     Oturduğu bankta geriye doğru yaslanmış başını arkasındaki okulun duvarına yaslamıştı.

     Jeon Jungkook...

     Ne kadarda hoş bir isim...

     En az ismi kadar kendide hoştu. Yanaklarına düşen uzun dalgalı saçları vardı mesela. Koyu kahverengi rengindeydi. Yumuşacık görünürdü.

      İnce zarif dudakları vardı. Hep renkli olurdu. Çene yapısı keskindi.

      Uzun bir boyu, güzel bir fiziği vardı. Sıkı bacaklarını saran pantolonlar giyerdi hep. Üst bedenine ise ona uygun bir şeyler giyerdi.

     Gözleri ise, hep derin bakardı. Göremiyor olabilirdi ancak içinizi titretecek kadar dikkatli bakıyordu. Parlak gri gözleri vardı. Güzel görünüyordu tabi, ama keşke görebilse derdim hep.

     Keşke görebilse...

     Jungkook 2 sene önce öğrendiğim kadarıyla doğuştan görme engelliymiş.

     Ama bazıları kulaklarının çok çok iyi duyduğunu söylüyordu.

    Aynı sınıftaydık Jungkook'la. Ancak daha önce hiç yaklaşmamıştım ona.

     Bilirsiniz, çoğu kişi bu tür engeli olan insanlara acır. Ve buna bağlı olarak hep yanlarında olurlar.

     Ben Jungkook'a acımıyorum. Ancak hep yanında olmak istediğim doğru.

     Onu seviyordum, tam 2 yıldır.

  "Sencede artık onunla konuşma vaktin gelmedi mi?"

     Yoongi Hyung'un söyledikleriyle yanağımı önümdeki masaya dayadım ve ofladım.

  "Korkuyorum..."

  "Neden? Seni tersleyecek değil ya..."

     Beni terslemezdi belki ancak ona acıdığımı düşünmesini istemiyordum.

     Ve eğer acıdığımı düşünürse ona karşı hiç şansım kalmazdı.

  "Bugün onunla konuşacağım!"

     Bir anda coşkuyla bağırarak oturduğum yerden kalktığımda bahçedeki bir kaç öğrencinin bana bakmasına yol açmıştı bu davranışım.

     Ardından omuzlarımı düşürüp geri yerime oturdum.

  "Ama nasıl yapacağım?"

     Yanımdaki hyunglarıma bakarak konuştuğumda Namjoon hyung gülümsedi.

  "Ufak bir selamlaşmaya ne dersin?"

     Bu en iyisiydi.

  "Gerisi gelecektir, dert etme Jiminie..."

     Başımı salladım.

     Evet, gerisi gelecektir...

     Oturduğum banktan kalkıp heyecanlı bir şekilde onun oturduğu banka doğru yürüyordum.

     İyice yaklaştığımda derin bir nefes aldım ve yavaşça yanına oturdum.

    Hayır, bu sefer vazgeçip gitmeyecektim...

  "Eee, gitmeyecek misin?"

     Yumuşak çıkan sesine karşı şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırdım.

ɪ sᴇᴇ ғᴏʀ ʏᴏᴜ 🌺   |Jikook  - Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin