10.BÖLÜM

653 52 13
                                    

multimedya : linda var.

Araba sessizdi. Peter klasik müziğe benzer bir müzik açmıştı. Onu dinleyerek eve gidiyorduk. Tek istediğimiz bu hafta bulamadığımız huzuru bu gün bulmaktı. Anlaşılan çok şey istiyorduk. Benim bu güzel arabam durdu. Arabayı Peter in durdurduğunu sanmıştım çünkü direksiyonu o kullanıyordu ben yan koltukta oturmuş, kafamı cama dayamış dışarıyı seyrediyordum. Tabi bunlar araba kendiliğinden durmadan önceydi. Peter bana ben Peter a bakıyordum taki dışarıda ki sesleri duyuncaya kadar. Arabanın etrafı siyah giyinişli asker kılıklı kişilerle sarılıydı. Başlarında ise uzun saçlı kirli sakallı bir adam vardı adam arabaya doğru yaklaştıkça ben bunalıyordum adam gittikçe yaklaştı ve arabanın kapısını açtı. Yakından bakınca bunun bir avcı olduğunu anladım. O zaman yanındakiler de avcıydı. Tek söylediği şey ise

“- prenses bizimle geliyorsunuz” oldu. 

Adam bana hem prenses demiş, hem de emir vermişti. Anlaşılan kraliyet kurallarını bilmiyordu. Tamam, bende bilmiyor olabilirdim ama internet diye bir şey vardı sonuçta açıp oradan öğrenseydi. Tek bildiğim ondan üstün olduğumdu. Bunu neden veya nasıl düşündüğümün bile farkında değildim. Arabadan indim. Benim ineceğimi anlamış olmalı ki Peter de inmişti. Askerlerin başı olarak gördüğüm adamın karşısına geçtim.

“- bana emir mi veriyorsunuz. Unutmayın burada prenses olan benim ve emirleri ben veririm. Şimdi ise size gitmenizi emrediyorum” dedim. Adam bunu bekliyordu her halde, yerinden kıpırdamadan.

“- sizden üstün olan anne ve babanız yani kral ve kraliçenin emri gereği emirleriniz saray dışında zorunluluk bildirmemektedir.”dedi. Son söylediği şey umurumda değildi. Beni tek ilgilendiren anne bana ve kral kraliçe kısmıydı. Beni terk eden bir aileye gitmemi beklemiyorlardı herhalde, bunlar kral kraliçe olsalar bile. Tek sorun bunları yetişkin avcını suratına söylemekti.

“- sen o kral kraliçene söyle beni gelip almak istiyorlarsa gelip kendileri alsınlar” dedim. 

Tabi nasıl alacaklarına kalmıştı. Kendi isteğimle gitmediğim sürece hiçbir kuvvet beni buradan alamazdı. Kesinlikle gitmek istemiyordum. Karşımdaki avcı bana biraz daha saygı çerçevesinde konuşmam gerektiğini söyler gibi bir ifadeyle bakıyordu. Ne yani birde onlarla doğru konuşmamı mı istiyordu bu adam kafayı yemişti. Beni bırakan onlardı ben değildim. Çocukluğum onlarsız geçmişti. Benim üzerimde hiçbir yetkileri yoktu.

Yetişkin avcı “- prenses size bizimle geliyorsunuz dedim. Gelir misiniz demedim” dedi. 

“- ne yani beni zorlamı götüreceksiniz” dedim. Yüzümde alaycı bir gülümseme vardı ama karşımdaki avcı hala çok ciddiydi. Peter yanıma geldi.

“- onu almanız için önce beni geçmelisiniz” dedi. Ben prensessem oda benim prensimdi. Bundan kesinlikle emindim.

Avcı “-prenses zor kullanmak istemiyoruz hemen bizimle geliyorsunuz” dedi. 

Bu adam anlamıyor muydu yoksa ben mi anlatamıyordum. Adamın sadece suratına baktım. Ama Peter bunu yapmak yerine dönüşüm geçirdi. Söylemeyi unutmuş muydum? Peter in özel gücü şekil değiştirici, zihin okumaydı. Olaya bakılırsa Peter önceden haber almıştı bende savuma pozisyonuma geçtim. Çevremizde on beş ten fazla avcı vardı. Bunları nasıl yeneceğimiz ise bilinmiyordu. Üzerimize dörde dörder gelmeye başladılar bunlar bizi ne sanıyordu. Topu topuna iki kişiydik. Hava karanlıktı acaba kaçsa mıydık? Bu fikir bir anda çok cazip görünmeye başladı taki avcılardan birinin kafama vurmasına dek.

Dayak yemeye pek alışık değildim. Arkama döndüm benden uzun yapılı bir adam bana saldırmaya çalışıyordu. Adam yaklaşınca kasıklarına doğru bir tekme indirdim. Adam refleks olarak eğildi dirseklerimle de beline bir tane indirince adam kendini yerde buldu. Peter ı aramaya koyuldum. Ağacın yanında aynı anda üç avcıyla savaşıyordu. Suratı harabe gibiydi. Ona yardım etmeliydim onun yanına koşarken, ne olduğunu anlamdan yere yuvarlandım, kafamı kaldırdım ki başka bir avcı. Bir izin veri ya nedir bu çektiğim sizden. Avcı üzerime eğilmiş suratımı yumruklamaya başlamıştı. Bunların nasıl bir zihniyeti vardı böyle, kraliyetten birini rahatça yumruklayabileceklerini mi sanıyorlardı.

AVCILAR OKULUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin