*..Öğrenme Zamanı..*

307 27 19
                                    

Arkadaşlar multimediyadaki Mert.Düşüncelerinizi ve votelerinizi bekliyorum.. Iyi okumalar :D

Sıcak bir duş çok iyi gelmişti. Rahatlamaktan ziyade içimdeki gücü hissetmeye başlamıştım. Üstüme mavi bir t-shirt altıma beyaz bir şort giyip saçımı da biraz kuruladıktan sonra at kuyruğu yaptm ayağıma da terliklerimi taktıktan sonra antre'ye çıktım. Kapıyı kapatıp yüzümü kaldırdıktan sonra karşımda Mert'i gördüm. Çok şaşırmıştım aynı okulun koridorunda bir an da ortadan kaybolduğu gibi şimdi de aniden karşımda belirmişti. Hemde benim evimde benden izinsiz bir şekilde. Artık yüzleşme vaktiydi. Tam ağzımı açıcakken elini dudaklarıma getirip susmamı belirtti. Bende fısıldayarak;

- Herşeyi konuşmanın vakti gelmedi mi Mert?  Dedim.
O da bana cevaben;
- Haklısın prensesim. Dedi. Bunu ondan duymak hoşuma gitsede neden prenses dedigini anlayamıyordum kızmıştım sinirli olduğumu  belirterek konuşmaya başladım.
- Ben senin prensesin değilim! Dedim.
- Evet sen benim prensesimsin hatta ve hatta sadece benim değil bütün ırkımın prensesisin.
Bu cevabı beni çok şaşırtmıştı neden öyle bişey demişti ki?
- Açıkla! Dedim sadece çünkü kızgın olduğumu anlamasını istiyordum lafı uzatmaya gerek yoktu. Ne diyeceğini merak ederek gözlerimi gözlerine çevirdim.
- Sana herşeyi anlatıcam Yura ama müsait misin onu bilmiyorum?
- Yura kim kafan mı güzel Mert?
- Benim gerçek adım Mert değil  bizler, DUHA'larız.
- Güldürme beni Mert!
- Hayır sana gerçekleri söylüyorum. Bizim ne olduğumuzu merak etmiyormuydun? Şimdi anlatıyorum ama inanmıyorsun. Herşeyi öğrenmek istiyorsan...
O sırada Sevim teyzenin sesi duyuldu.
- Masal hadi kızım corbanı yaptım soğutma da in hemen.
- Tamam Sevim teyze iniyorum. Diye cevap verdim yoksa her an yukarı çıkabilir ve Mert' i görebilirdi. Mert elimden tutarak - Merak etme yukarı çıksada beni göremez. Dedi. O sırada döndüm ve Mert'e baktım. Düşüncelerimi nasıl okuyabilirdi halbuki dışımdan söylemediğime eminim. Ve devam etti. - Evet, dışından konuşmadın ama senin her düşüncelerini biliyorum ve sana şunu söylüyorum zamanı geldiğinde sende benim düşüncelerimi duyabiliceksin.
- Tamam Ulcabek odama geç ve beni bekle. Dedim. Duraksadım çünkü bana adını söylememiş fakat  ağzımdan birer birer dökülmüştü kelimeler. Ulcabek de hemen cevap verdi anladığım kadarıyla o da çok şaşırmıştı bu hareketime.- Bak gördün mü Prenses Yura isteyince oluyormuş demek ki ;) Herneyse gelince daha detaylı anlatıcam sana hadi in de çorban soğumasın yoksa Beria ablayı kızdırabilirsin. Al iste yine anlamadıgım dilden konusuyor kim bu Beria?  Arkamı döndüm. - Beria? O da mı sizden ııı yanii bizden? Deyip aşşağıya indim. Mutfağa girip; -Kolay gelsin soğumadı dimi çorbam Beria abla? Dedim, ne diyceğini merak ediyordum. Acaba Beria abla benim bildiğim tabirle Sevim teyze miydi? Neden ona böyle bişey söylemiştim ki ben bile cevabını bilmezken onun nasıl bir tepki vericeğini düşünüyordum. Gözlerinin içine bakarak cevap vermesini bekliyordum.Gözlerinin içi parladı. - Güzel kuzum, sen bana Beria abla mı dedin az önce? Böyle bişey beklemediğini anlamıştım. Bana doğruyu söyleyip söylemiyceğinden emin olamadığım için belki bir umut düşüncelerini okuyabilirim diye gözlerinin içine bakarak ne düsündüğünü duymaya çalıştım. Ikilem içersindeydi gerçekleri öğrendiğimi anlamıştı. Vericeğim tepkiden korktuğu için ne diyceğini bilemiyordu sanki. Onu rahatlatmaya çalışmak için oturduğum yerden kalkıp
- Beria abla. Diyerek sarıldım. Sadece susuyordu ne konuşuyordu ne de tepki veriyordu. Yüzüme bakıp;
- Çorbanı iç,soğumasın. Dedi. Yerime geri oturup çorbamı içmeye başladım. Ne o ne ben konuşmuyor sadece çorbalarımızı kaşıklıyorduk. Bir ara başımı kaldırıp karşıma baktığımda Beria ablayla göz göze geldik. Demedim ama aklımdan sonra konuşuruz geçiyordu. O da; - Evet kuzucum,sonra konuşuruz doyduysan odana çık başka bir isteğin var mı? Dedi...

*Aşk Bizim Olunca*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin